Bakan Tekin, "Vefatının 40. Yılında Necip Fazıl Kısakürek Sempozyumu"nda konuştu
- "Şimdi dünya barışını, dünya milletlerinin haklarını korumakla mükellef kuruluşlar, muhtemelen tüm bu saldırılar bitip, İsrail amaçladığı hedeflere ulaştıktan sonra çıkacaklar ve kendilerini bu bahsettiğimiz metinlerden referanslarla İsrail'in saldırılarını meşru, İsrail'in kazanımlarını makul ve mantıklı olarak bulacaklar, bize de açıklayacaklar. Ben artık bu düzenden gerçekten bıktım" - "Sayın Cumhurbaşkanı'mızın 'dünya 5'ten büyüktür' mottosunu çok farklı ve değerli bir ifade olarak buluyorum. Gelin hep beraber dünyada insan hakları metinlerini tartışmaya açalım, yoksa sürekli her defasında önümüze bunlar getirilecek"
Bakan Tekin, Erzurum'daki Atatürk Üniversitesi Nene Hatun Kültür Merkezi'nde Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneğince düzenlenen "Eğitim ve Gençlik" temalı, "Vefatının 40. Yılında Necip Fazıl Kısakürek Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, çocukluğundan beri İsrail'in Filistin'e yaptığı zulümlerin rutin aralıklarla gündeme geldiğini söyledi.
Uluslararası kuruluşların zulme karşı kayıtsız tutumlarını eleştiren Tekin, şöyle konuştu:
"Bizim rahatsız olduğumuz, bize uymuyor dediğimiz, bizi huzursuz eden her ne varsa bir şekilde uluslararası insan hakları metinlerinde karşılıklarını buluyorlar, bize getiriyorlar. Biz de her seferinde mağdur oluyoruz. Şimdi dünya barışını, dünya milletlerinin haklarını korumakla mükellef kuruluşlar, muhtemelen tüm bu saldırılar bitip, İsrail amaçladığı hedeflere ulaştıktan sonra çıkacaklar ve kendilerini bu bahsettiğimiz metinlerden referanslarla İsrail'in saldırılarını meşru, İsrail'in kazanımlarını makul ve mantıklı olarak bulacaklar, bize de açıklayacaklar. Ben artık bu düzenden gerçekten bıktım. O yüzden Sayın Cumhurbaşkanı'mızın 'dünya 5'ten büyüktür' mottosunu çok farklı ve değerli bir ifade olarak buluyorum. Gelin hep beraber dünyada insan hakları metinlerini tartışmaya açalım, yoksa sürekli her defasında önümüze bunlar getirilecek."
Tekin, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneğinin kuruluş hikayesini övünerek yazdığını ve kurucu genel başkanı olmaktan onur duyduğunu belirterek, binlerce yıllık geçmişin gelecek kuşaklara aktarılmasını arzu eden, bir neslin dönemini ifade eden derneğin, Türkiye'de en çok ses getiren etkinlikler yapan sivil toplum örgütlerinden biri olduğunu anlattı.
Sempozyumun hayırlara vesile olmasını dileyen Tekin, Necip Fazıl'ın sadece Türk edebiyatının bir şair ve yazarı olmadığını, aynı zamanda Türk düşüncesinin, Türkiye'deki entelektüel zeminin, Müslüman düşüncesinin de son derece en önemli fikir adamlarından birisi olduğunu dile getirdi.
Necip Fazıl'ın Türkiye'nin siyasi yasak ve baskılarla tarihe geçmiş bir döneminde, inandığı değerler uğruna edebiyatı entelektüel bir fantezi olarak değil, edebi ifade imkanını Müslüman toplumun hizmetine adamış bir sanatkar olduğunu aktaran Tekin, şöyle devam etti:
"Yaşadığı çağ, doğrudan mücadele alanında olmayı gerektiren, insanlık ve Müslümanlık için aksiyonun tam merkezinde yer almayı zorunlu kılan bir çağdır. Türk demokrasi tarihinin sıklıkla vesayet kültürüyle baskı altına alındığı dikkate alındığında, merhum Necip Fazıl'ın bir anlamda darbeler arasına sıkışmış bir şair olduğunu söylemek de aslında yanlış değildir. Sanatkarlığını fikri ruh dünyası ile besleyen şair, olaylara dışarıdan bakmaktan çok, sanatının her aşamasına düşünce planında cereyan hadiseleri, eylem planını da geçirerek devam etmiştir."
- "Dün ve bugün zulmün tarafı her daim aynı oldu"
Bakan Tekin, Necip Fazıl'ı anmanın Kudüs'ü, Filistin'i hatırlatmayı gerektirdiğini söyleyerek, "Şahit olduğumuz bütün bu cinayetler, vahşet, Müslümanlara yapılan bu zulüm, bize ömrünü Müslümanların birlik ve beraberliğine, selametine adamış Necip Fazıl gibi dava adamlarına daha dikkatli şekilde bir kez daha bakmamızı gerektirir. Dün ve bugün zulmün tarafı her daim aynı oldu. Yarın da aynı olacak, Necip Fazıl dün Müslüman beldelerinden, mazlum milletlerin hakikat sesi olduğu gibi, bugün de Gazze'deki Müslümanların cesaretçisidir. İnanıyoruz ki Necip Fazıl gibi sanatkar ve düşünce adamlarının sesi hiçbir zaman kaybolmayacaktır. Yüksek fikirler zulmün karşısında her daim var olacak. Müslüman bir ahenk, hep devam edecek. Gazze inşallah hep devam edecek." diye konuştu.
Necip Fazıl'ın gençlere verdiği öneme işaret eden Tekin "Milli Eğitim Bakanlığımız, çalışkan, sorumluluk sahibi, çevresinde duyarlı, gençliği inşa etme çabası içerisindedir. Elimizden gelen her imkanı devreye sokarak çocuklarımızın Necip Fazıl üstadın idealize ettiği bu nesle ulaşmasını sağlamaya çalışıyoruz. Böyle bir gençliği, bu kadar vatansever, ülkesini, milletini bu kadar çok seven bir gençliği yetiştirmek inşallah bizlere nasip olur." dedi.
Tekin, Necip Fazıl başta olmak üzere Sezai Karakoç gibi değerlerin gelecek kuşaklara aktarılmasında çaba gösteren üniversiteleri, akademisyenleri ve öğretmenleri kutladı.
Sempozyuma, Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, AK Parti Erzurum Milletvekilleri Selami Altınok, Mehmet Emin Öz, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Metin Düz, İl Emniyet Müdürü Kadir Yırtar, ilçe belediye başkanları, AK Parti Erzurum İl Başkanı İbrahim Küçükoğlu, Cihannüma Dayanışma ve İşbirliği Derneği Başkanı Rıza Yorulmaz, kurum müdürleri, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri, akademisyenler ile öğrenciler katıldı.
FACEBOOK YORUMLAR