AYM 2 gün sonra '31 Temmuz ibaresi' hakkında toplantı yapacak
AYM 2 gün sonra '31 Temmuz ibaresi' hakkında toplantı yapacak, AYM'nin adaletsizliği gidermesi bekleniyor.
Editör: adalet.tv
05 Mart 2024 - 14:12
AYM’nin binlerce hükümlünün tahliyesine olanak sağlayacak nihai kararı vermesi umut ediliyor. Covid-19 izinleri sonlandırıldığı zaman yapılan düzenleme binlerce hükümlüyü mağdur etmişti.
AYM'nin resmi web sitesinden yapılan açıklama ile "7 Mart 2024 - Genel Kurul Gündemi" başlığı altında "13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a 14/7/2023 tarihli ve 7456 sayılı Kanun’un 15. maddesiyle eklenen geçici 10. maddenin (6) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan”...31/7/2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden,...” ibaresinin iptaline karar verilmesi talebi." konusunun ele alınacağı anlaşıldı.
KONUNUN ÖZETİ
Covid-19 izni kapsamında binlerce hükümlü cezalarını evlerinde infaz etti, binlercesi de 1 yıl erken açık ceza infaz kurumuna ayrıldı. İzinler sona erdiği zaman yeni bir düzenleme yapıldı ve düzenleme ile binlerce hükümlü cezaevine geri dönmek zorunda kalmadı.
Yapılan düzenlemede “31 temmuz tarihinde kapalı ceza infaz kurumunda bukunmak” ibaresi dikkat çekiciydi, bu maddenin varlığını sosyal medyada ve mahkumlar arasında önemsenmedi, Adalet TV ailesi olarak bu konuya sıklıkla değindik ancak “öyle şey mi olur” diyerek bizi eleştiren çok oldu.
Finalde çıkarılan kanun uygulanırken söylediğimiz oldu ve 31 Temmuz tarihi itibariyle cezası kapalı ceza infaz kurumunda bulunanlar bu düzenlemeden faydalanamadı.
CEZASI KESİNLEŞMEDİĞİ İÇİN CEZAEVİNE GİREMEYEN VATANDAŞ MAĞDUR
Yerel mahkemelerin, istinafın ve Yargıtayın iş yoğunluğu, memurların çalışma stili, izin durumu vb. nedenlerden ötürü bir cezanın kesinleşip infaza verilmesi uzun yıllar sürebiliyor. İdareden kaynaklanan bir problemden dolayı ceza geç kesinleşiyor ve hükümlü 31 Temmuz tarihinden lehe faydalanamıyorsa burada adaletsizlik oluşur.
Zaten tarihte ilk kez "cezaevinde bulunma tarihi" baz alınarak bir yasa çıkarıldı. Kasıtlı mı yapıldı yoksa yanlışlıkla mı yapıldı bilinmez ancak bu yasa terör, ağırlaştırılmış müebbet ve ikinci kez mükerrir suçların dışında kalan bütün suçlar için “af” anlamına geliyor.
2014 Yılında çıkarılan 6545 sayılı yasa ile Uyuşturucu satıcıları ve cinsel suçlara tarihin en büyük cezaları verilse de bu düzenleme ile hepsine erken tahliye yolu açılmış oldu. Siyasiler af değil infaz düzenlemesi dese de; bize göre bir kişi aldığı cezayı ceza infaz kurumu dışında infaz ediyorsa bunun adı af olur. Denetimli serbestlik, HAGB, pandemi izni, infaz düzenlemesi, hapis cezasının APC’ye çevrilmesi… kısacası bunların hepsi adı konulmamış af niteliği taşıyor.
Ana konumuza geri dönecek olursak yakın bir zamanda Anayasa Mahkemesi’nin “31 Temmuz 2023 tarihi itibari ile kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunmak" konusuyla ilgili karar vermesi bekleniyor.
Siyaset binlerce torbacıyı, katili ve tecavüzcüyü tahliye etmeyip bu ibare ile topu AYM’ye atmış olabilir. Ancak işlenen suçun niteliğini ve toplumda açtığı yarayı bir kenara koyarak sadece adaleti sağlamak ise amacımız o zaman AYM’nin yapması gereken bu ibareyi içeren maddenin iptaline karar vermektir. İdareden kaynaklı gecikmeler bir hükümlünün tahliyesine engel olmamalı.
AYM'nin resmi web sitesinden yapılan açıklama ile "7 Mart 2024 - Genel Kurul Gündemi" başlığı altında "13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a 14/7/2023 tarihli ve 7456 sayılı Kanun’un 15. maddesiyle eklenen geçici 10. maddenin (6) numaralı fıkrasının birinci cümlesinde yer alan”...31/7/2023 tarihi itibarıyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden,...” ibaresinin iptaline karar verilmesi talebi." konusunun ele alınacağı anlaşıldı.
KONUNUN ÖZETİ
Covid-19 izni kapsamında binlerce hükümlü cezalarını evlerinde infaz etti, binlercesi de 1 yıl erken açık ceza infaz kurumuna ayrıldı. İzinler sona erdiği zaman yeni bir düzenleme yapıldı ve düzenleme ile binlerce hükümlü cezaevine geri dönmek zorunda kalmadı.
Yapılan düzenlemede “31 temmuz tarihinde kapalı ceza infaz kurumunda bukunmak” ibaresi dikkat çekiciydi, bu maddenin varlığını sosyal medyada ve mahkumlar arasında önemsenmedi, Adalet TV ailesi olarak bu konuya sıklıkla değindik ancak “öyle şey mi olur” diyerek bizi eleştiren çok oldu.
Finalde çıkarılan kanun uygulanırken söylediğimiz oldu ve 31 Temmuz tarihi itibariyle cezası kapalı ceza infaz kurumunda bulunanlar bu düzenlemeden faydalanamadı.
CEZASI KESİNLEŞMEDİĞİ İÇİN CEZAEVİNE GİREMEYEN VATANDAŞ MAĞDUR
Yerel mahkemelerin, istinafın ve Yargıtayın iş yoğunluğu, memurların çalışma stili, izin durumu vb. nedenlerden ötürü bir cezanın kesinleşip infaza verilmesi uzun yıllar sürebiliyor. İdareden kaynaklanan bir problemden dolayı ceza geç kesinleşiyor ve hükümlü 31 Temmuz tarihinden lehe faydalanamıyorsa burada adaletsizlik oluşur.
Zaten tarihte ilk kez "cezaevinde bulunma tarihi" baz alınarak bir yasa çıkarıldı. Kasıtlı mı yapıldı yoksa yanlışlıkla mı yapıldı bilinmez ancak bu yasa terör, ağırlaştırılmış müebbet ve ikinci kez mükerrir suçların dışında kalan bütün suçlar için “af” anlamına geliyor.
2014 Yılında çıkarılan 6545 sayılı yasa ile Uyuşturucu satıcıları ve cinsel suçlara tarihin en büyük cezaları verilse de bu düzenleme ile hepsine erken tahliye yolu açılmış oldu. Siyasiler af değil infaz düzenlemesi dese de; bize göre bir kişi aldığı cezayı ceza infaz kurumu dışında infaz ediyorsa bunun adı af olur. Denetimli serbestlik, HAGB, pandemi izni, infaz düzenlemesi, hapis cezasının APC’ye çevrilmesi… kısacası bunların hepsi adı konulmamış af niteliği taşıyor.
Ana konumuza geri dönecek olursak yakın bir zamanda Anayasa Mahkemesi’nin “31 Temmuz 2023 tarihi itibari ile kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunmak" konusuyla ilgili karar vermesi bekleniyor.
Siyaset binlerce torbacıyı, katili ve tecavüzcüyü tahliye etmeyip bu ibare ile topu AYM’ye atmış olabilir. Ancak işlenen suçun niteliğini ve toplumda açtığı yarayı bir kenara koyarak sadece adaleti sağlamak ise amacımız o zaman AYM’nin yapması gereken bu ibareyi içeren maddenin iptaline karar vermektir. İdareden kaynaklı gecikmeler bir hükümlünün tahliyesine engel olmamalı.
FACEBOOK YORUMLAR