"Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi'22" İstanbul'da düzenlendi

ABONE OL

- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Hasan Suver: - "2023 yılı itibarıyla yeni yapı ruhsatı alacak belli büyüklükteki binalarda uygulamaya başlanacak Neredeyse Sıfır Enerjili Bina Konsepti (nSEB) içinde binalarda enerji verimliliğini artıracak, karbon salımı ve çevre kirliliğini azaltacağız. Bu sayede enerji faturalarını en az yüzde 20 düşüreceğiz" - "Bugüne kadar ülke genelinde yetkilendirilen 9 bin 600 mimar mühendis tarafından yaklaşık 1,5 milyon binaya enerji kimlik belgesi verilmiştir"

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Hasan Suver, 2023 yılı itibarıyla yeni yapı ruhsatı alacak belli büyüklükteki binalarda uygulamaya başlanacak Neredeyse Sıfır Enerjili Bina Konsepti (nSEB) ile binalarda enerji verimliliğini artıracaklarını, karbon salımı ve çevre kirliliğini ise azaltacaklarını belirterek, Bu sayede enerji faturalarını en az yüzde 20 düşüreceğiz. dedi.

Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) ev sahipliğinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı desteğiyle Sıfırın İnşası ana temasıyla düzenlenen Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi'22 Swissotel The Bosphorus'ta yapıldı.

Zirvenin açılışında konuşan Bakan Yardımcısı Hasan Suver, Yeşil Sertifika Bilgi Sistemi (YeS-TR) ve sürdürülebilirlik kavramlarını anlattı. Yeşil bina uygulamalarının enerji verimliliği ve çevrenin korunması açısından son derece önemli olduğunu vurgulayan Suver, YeS-TR ile bir binanın tasarımından kullanımına kadar geçen bütün süreçleri çevresel, sosyal ve ekonomik olarak değerlendirdiklerini söyledi.

Dünyada giderek yaygınlaşan yeşil bina uygulamalarının, enerji verimliliği ve çevrenin korunması açısından son derece önemli olduğuna değinen Suver, şöyle konuştu:

Yeşil binaların değerlendirilmesi, derecelendirilmesi ve sürdürülebilirliğinin tasdikini sağlayan yerli ve milli bir uygulama olarak Yeşil Sertifika sistemini kullanıma hazır hale getirdik. Bugün bu sistem sayesinde bir binanın tasarımından kullanımına kadar geçen bütün süreçleri çevresel, sosyal ve ekonomik olarak değerlendiriyoruz. Bu sistemde çevreye daha az zarar veren, enerjiyi en verimli şekilde kullanan, atığını değerlendiren, yeşil alan ve sosyal donatısı sağlanmış, üst seviyede ses yalıtımı olan, ulaşım planlaması yapılmış bina ve yerleşim alanlarının oluşturulmasını hedefliyoruz.

- Enerji ihtiyacının en az yüzde 10'u yenilenebilir enerjiden karşılanacak

Bakan Yardımcısı Suver, binaların enerji tüketim hesaplamalarını yaparak, enerji performansı ve sera gazı emisyonunu da belirlediklerini belirterek, şöyle devam etti:

Bugüne kadar ülke genelinde yetkilendirilen 9 bin 600 mimar, mühendis tarafından yaklaşık 1,5 milyon binaya enerji kimlik belgesi verilmiştir. 2023 yılı itibarıyla yeni yapı ruhsatı alacak belli büyüklükteki binalarda uygulamaya başlanacak Neredeyse Sıfır Enerjili Bina Konsepti (nSEB) içinde binalarda enerji verimliliğini artıracak, karbon salınımı ve çevre kirliliğini azaltacağız. Bu sayede enerji faturalarını en az yüzde 20 düşüreceğiz. Söz konusu binalarda enerji performans sınıfını B veya daha yukarıya çıkarırken, enerji ihtiyacının en az yüzde 10'unun yenilenebilir enerjiden karşılanması zorunluluğunu da getirdik. Özetlemek gerekirse ortak evimiz dünyamız, iklim krizinin pençesindedir. Bu anlamda yeşil enerjinin, yeşil binanın anlam ve önemi daha da artmaktadır.

- Kriterleri binalarımıza yerleştirmezsek tasarrufa geçemeyiz

ÇEDBİK Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Sami Kılıç, enerji tüketiminin en büyük kaynağının binalar olduğunu, 7 milyon konutun kentsel dönüşümünün sürdürülebilir kriterlere uygun bir şekilde yapılması durumunda uzun vadede 500 ila 800 milyar dolarlık bir enerji tasarruf sağlanabileceğini bildirdi.

ABD'de yapılan bir çalışmaya göre, binaların sürdürülebilir olmasının enerjide yüzde 24 ila 50 arasında tasarruf sağladığını belirten Kılıç, Bu yılın ilk 6 ayında 48 milyar dolarlık dövizi enerji için harcadığımızı düşünürsek bu rakamların ne kadar önemli olduğu anlaşılıyor. Sürdürülebilir binalar atık konusunda yüzde 70, su kullanımında ise üçte bire varan oranda tasarruf sağlıyor. Kriterleri binalarımıza yerleştirmezsek tasarrufa geçemeyiz. Bunu azaltamayız. Bunu azaltamadığımız zaman da daha ciddi iklim krizleriyle karşı karşıya kalma riski olacaktır. dedi.

World Green Building Council (WorldGBC) Üst Yöneticisi Cristina Gamboa ise ekonomik ilkeler ve diğer kritik unsurlarla sürdürülebilirliği bir araya getirmenin önemine dikkati çekti. Gamboa, Toplumun katkısını da çok önemsemeliyiz. Toplum güçlüklerle karşılaştığında daha farklı bir motivasyonla hareket edebilir. Zorluklara odaklanmak yerine, yetileri ortaya koyabilme fırsatımız var. ifadelerini kullandı.

650'ye yakın katılımcının yer aldığı zirve kapsamındaki panellerde, Binaların geleceği, Sürdürülebilir finansman, Karbonsuzlaştırma hedefleri ve döngüsel ekonomi gibi konular masaya yatırıldı.