Yargıda ödül ve ceza sistemi nasıl olmalı?
Yargıda ödül ve ceza sisteminin mahiyetine ilişkin kapsamlı bir araştırma yapan Cumhuriyet savcısı Bülent Cansu'nun makalesi haberimizde.
ÖDÜL/CEZA SİSTEMİ - Ödül ve ceza sisteminin olmadığı, inisiyatifin tamamen çalışanların vicdanına bırakıldığı bir sistemin başarıya ulaşması mümkün değildir. Yargı mensupları ve adalet çalışanları için herhangi bir ödül mekanizması bulunmamakta, ceza sistemi de etkin işlememektedir.
Yargı mensupları için mevcut terfi sistemi, iyi ve kötüyü ayırt edecek donanımlardan yoksundur. Yalnızca eldeki ve çıkan dosya sayısına endeksli bir terfi sistemi etkin olamaz. Bakılan dosyalardaki içerik kalitesi yasa yolu mahkemesi tarafından verilen (mevcut sistemle verilen) notlarla sınırlı olarak yapılamaz. Bu notlarda tutarlılık ve hassasiyet bulunmadığı gibi, çok iyi çalışılmış bir karar ile çalışılmamış karar arasındaki farkın ayırt edilmesini sağlayacak bir not sistemi bulunmamaktadır.
2802 sayılı Kanun’un 28. maddesi, Kanun Yolu Değerlendirme Formlarının Düzenlenmesine İlişkin Yönetmeliğin 5. maddesine göre soruşturma, kovuşturma veya yargılamanın niteliği, iddianame, karar veya hükmün hukuka uygunluğu ve isabet derecesi, soruşturma, kovuşturma veya yargılamanın hedef sürede tamamlanması, gereksiz masrafa sebebiyet verilmemesi, duruşmalara hazırlıklı çıkılması veya hazırlıksız çıkılarak gecikmelere neden olunması,
Dosyaların eksiklik nedeniyle geri çevrilmeye neden olmayacak şekilde görevli daire veya birime gönderilmesi, bilirkişi görevlendirilmesinin hukuka uygun yapılması, soruşturma, kovuşturma veya yargılama işlemlerinin usul hükümlerine uygun olarak doğru ve zamanında yapılması, dava konularının anlayış ve yönlendirilmesi ile mütalâa ve gerekçeli kararların yazılış, tahlil ve sonuçlandırılmasında başarı gösterilmesi gibi hususlar dikkate alınarak kanun yolu değerlendirme formu çok iyi, iyi, orta ve zayıf şeklinde düzenlenir.
Yönetmeliğin aynı maddesinde kanun yolu değerlendirme formunu düzenleyecek olan mercilerin, etkin soruşturma yapmama, soruşturma ve yargılamanın sürüncemede bırakılması ve/veya kararların yeterli hukuki gerekçeyi ihtiva etmemesi hususlarındaki tespitlerini, gerekçesiyle birlikte, durumun mahiyet ve ağırlığına göre, ilgili hâkim ve Cumhuriyet savcılarının disiplin sorumlulukları bakımından değerlendirme yapılmak üzere HSK’ya bildirileceği de düzenlenmiştir.
Hâkim ve savcılar hakkında düzenlenen not fişlerinde esas alınması gereken ölçütlerin fiiliyatta uygulanmadığı, genel kanaate göre not verildiği, verilen notların “iyi not” etrafında yoğunlaştığından kararlar arasında kalite farkını ortaya koyacak bir değerlendirmenin oluşmadığı görülmektedir.
Bir hâkim veya Cumhuriyet savcısının hangi kıstaslara göre mahkeme başkanı, başsavcı, Yargıtay üyesi yapılacağına dair mevzuatımızda hiçbir ölçüt bulunmamaktadır. Bu konuda HSK tarafından sınırsız takdir kullanılmaktadır.
Benzer durum, adalet çalışanları için de geçerlidir. Çok çalışan, sorumluluk alan personel ile çalışmayan, sorumluluk almayan personel arasında ödül ve ceza yönüyle hiçbir fark bulunmamaktadır. Disiplin işlemleri sürecinin değişik gerekçelerle işletilmediği, sonuç alınamadığı bilinen bir gerçekliktir. Adalet çalışanlarının çalışmalarını ödüllendirecek, motivasyonlarını artıracak; olumsuz durumlarını ise cezalandıracak bir sisteme ihtiyaç bulunmaktadır.
Bazen bir adliyede çok iyi yönleriyle bilinen bir personelin yazı işleri müdürlüğü mülakat sınavında elendiği bazen de olumsuzlukları ile bilinen bir personelin sınavı kazandığı görülmektedir. Böylesi örnekler çalışma barışını bozmakta, çalışan personele kötü örnek oluşturmaktadır.
Yargı mensupları için yalnızca eldeki dosya, çıkan dosya sayısına ve kararlarından aldıkları notlara bakılarak yapılan terfi sistemi; bazı görevler için HSK’nın sınırsız takdiri yerine başarıyı nesnel ölçen, hak edenin ödüllendirildiği, ortalamanın belirgin altında olanların ise cezalandırıldığı bir sistemin kurulması ülkemizin beklediği kaliteli yargı hizmetinin verilebilmesi için zaruridir. Benzer şekilde adalet çalışanlarının terfileri, ödüllendirilmeleri için bir nesnel sistemin kurulması ve cezalandırılabilmeleri için de disiplin sistemine işlerlik kazandırılması gereklidir. Ayrıca personel için kaldırılmış bulunan sicil fişi doldurulması uygulamasına da geri dönülmesi gereklidir.
(Cumhuriyet savcısı Bülent Cansu)