Vergi rekortmeni olan avukat Gönenç Gürkaynak'tan 10 tavsiye
Vergi rekortmeni olan avukat Gönenç Gürkaynak'tan 10 tavsiye geldi.
Avukat Gönenç Gürkaynak'ın resmi X hesabından yaptığı paylaşım: Vergi rekortmeni olarak 10 senedir işaret ettiğim çelişki yerine ilgisiz konulara odaklananlar var. 10 sene hatırına 10 net paragrafla konuyu yere sereyim. Anlamlı bulursanız duyurmaya yardım ederseniz sevinirim. Kimse "vergi adam" karikatürüne dönüşmeye talip olmaz. 10 senedir ısrar ediyorsam şu sebeplerle ve bağlamladır:
(1) Ben her sene vergi rekortmeni olmaktan gurur duyuyorum ama bir yandan buna üzülüyorum.
(2) Beni vergi rekortmeni yapan senelik vergi ödemesi, tipik olarak, bir senede, o senenin ortalama kuruyla 8-10 milyon ABD dolarını aşmıyor.
(3) Ben yine her sene 10 milyon ABD doları vergi ödeyeyim ama listede ilk 100'e bile giremeyeyim isterim.
(4) Sokaklarında bizdeki kadar lüks araç gezen, sularında bizdeki kadar çok 40 - 50 metrelik yatlar olan bir ülkede, 8-10 milyon ABD doları vergiyle vergi rekortmeni olunamamaması lazım. Oluyor.
(5) Bizimkine benzer zenginlik şovları olan ülkelerde vergi rekortmeni olan kişilerin ödedikleri vergiler denk pozisyonlara göre yaklaşık bizdekinin 3 ila 10 katı. Birinci birinciye 100. 100.'ye müsabaka yaptırsanız, ABD doları bazında ödenen tutar yönünden, daima bizdeki muadil kişinin 3 ila 10 katı ödeme görürsünüz.
(6) Türlü iş kolunda çılgın projeler ve evrensel anlamda dev ölçekler söz konusu iken, serbest avukat bir kişinin çıkıp tüm ülkedeki vergi rekortmenleri listesine en tepelerden girememesi lazım. Girebiliyor.
(7) Vergi vermekten kaçınanların doğru mekanizmalarla dize getirilerek kendi bahtlarına toplumu da ortak etmelerinin sağlanması, verginin objektif ve adil toplanması, o verginin kamu menfaati için kullanılması, devlet teorisi var olduğundan bu yana bir devletin asli işlevi.
(8) Lüks semtlerde gördükleri Lamborghini sayısının farkında olan her vatandaş, magazin programlarında türlü vatandaşlarının 40 metrelik yatlarını izleyen her vatandaş, "inşallah vergisini de veriyordur" demeye bile zahmet etmiyorsa, umutsuzluğundandır.
(9) "Ben kendi gelirime göre şu kadar vergi ödüyorum, bu kişi oransal olarak ne kadar vergi ödüyor?" diye sorabileceğini bile bilmiyorsa, devletin bir diğer ödevindeki eksiğinden, yani cahil bırakıldığındandır.
(10) Ben geldiğim noktaya kimseye eyvallahım olmadan geldim. Bu sebeple de "acaba bu konuya dikkat çekmem kimi üzer" diye düşünmeden doğru bildiğimi söyleyebiliyorum. Benimle uğraşıp bana laf sokma derdine düşenlerin -eğer gönüllerinde toplumsal kalkınmamız varsa- söylediğimin gercek içeriğine odaklanmalarını tavsiye ederim.
Eğer umduğum gibi kaçınılmaz ölçüde net cümlelerse ve bizzat bir vergi rekortmeninin düşünceleri olması da umduğum gibi bu tartışmaya ilave kuvvet katıyorsa, elden ele ulaştırmakta yardımcı olursanız sevinirim.
Beni bu konuda susturmanın tek yolu, beni vergi rekortmenleri listesinin dışına düşürmek. 10 senedir ülkeme ödemelerim azalmaksızın bunun olmasını bekliyorum.