TÜRSAB, konutların turistik amaçlı kullanımlarında yasak değil, kayıt ve kontrol istiyor

ABONE OL

- TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya: - "Turistik amaçlı kiralamaların yasaklanması noktasında talebimiz yok. Sadece kayıt ve kontrol altına alınmasının zorunlu olduğunu ifade ediyoruz" - "Mal ihracatçılarına verilen destekler hizmet ve turizm ihracatçılarına da verilirse hedef rakamların üstüne çıkmak mümkün. Ülkemizin 100 milyar dolar gelir elde edebilecek kapasitesi var"

FURKAN GENÇOĞLU - Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, turistik amaçlı mekan kullanımlarının yasaklanması noktasında taleplerinin olmadığını belirterek, Sadece kayıt ve kontrol altına alınmasının zorunlu olduğunu ifade ediyoruz. dedi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Bağlıkaya, 2024'te hem Türkiye'de hem rakip ülkelerde rekor rakamlara ulaşılacağının, Dünya Turizm Örgütü tarafından öngörüldüğünü söyledi.

Bağlıkaya, AB ülkelerine yönelik vize sorununun dalgalı olarak devam ettiğini, seyahat acentelerinin bu meseleden direkt zarar gören iş kolu olduğunu dile getirdi.

Acentelerin özellikle Avrupa bölgesine paket satamaz hale geldiğini söyleyen Bağlıkaya, Şu an Balkan ülkeleri ve vizesiz ülkelere seyahat rezervasyonları yapılıyor. Tüm Avrupa'nın müşteri potansiyelini, Balkan ülkeleri ile kapatmak çok zor. Kapasiteler yarı yarıya düştü. Bu sorunun halledilmesi için TÜRSAB olarak üzerimize düşeni fazlasıyla yapmaya çalışıyoruz. Bu tamamen siyasi bir sorun. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanımızın bu sorunu çözeceğini umuyoruz. diye konuştu.

Acentelerin zararları ile ilgili bilgi veren Bağlıkaya, Seyahat acentesi uçak biletini ödüyor. Turistin kalacağı oteli ödüyor. Sonra dönüp bakıyor son 15 günde kafilenin yarısı vize alamamış. Vize alamayanlar parasını geri istiyor. Kar amacıyla yaptığı tur, zarara dönmeye başlıyor. Acenteler riske girmek istemiyorlar. Tur sayıları azalıyor ve doğal olarak sayı azaldığı için fiyatlar çok yükselmeye başlıyor. Vize krizi piyasanın dengesini altüst etmiş durumda. ifadelerini kullandı.

Otellere yönelik fiyat düzenlemesi çağrısının sezon içerisinde karşılık bulduğunu anlatan Bağlıkaya, şunları kaydetti:

2023 sezonu başında otel fiyatları yüksekti. Pandemi sonrası hızlı yükselişin getirdiği motivasyonla oteller fiyatlarını artırmıştı. İç turizm hareketliliğinde vatandaşlarımız için sunulan paketler pahalı gelmeye başladı. Yurt dışından gelen turistlerin de yüksek fiyatlar yüzünden ev kiralama yoluna gittiğine dair bir gerçek ortaya çıktı. Biz bu sebeplerden dolayı otellere indirim çağrısında bulunmuştuk. Bölge bölge çağrımıza uyanlar oldu ve fiyatlar biraz daha düzeldi. Otel doluluklarımız yükseldi. Bu sene beklentilerimizin üzerinde iyi bir turizm sezonu geçiriyoruz. Deniz, kum, güneş turizmi açısından sezonunun kasım ayının sonuna kadar uzayacağını öngörüyoruz. Rezervasyonlar da bizlere bunu gösteriyor.

- Turistik amaçlı kullanımların satışı seyahat acenteleri tarafından yapılsın

Turistik amaçlı kiralamalarla ilgili kanuni düzenleme hazırlığını hatırlatan Bağlıkaya, turistik amaçlı ev kiralama sorununun öncelikli olarak güvenlikle ilgili problemleri ortaya çıkardığını, vergilendirmenin yine sorun olarak önlerine geldiğini söyledi.

Bağlıkaya, Üçüncüsü de haksız rekabete sebep oluyor. Evde kim kaldı, belli değil. Kaç lira ödedi, belli değil. Vergisi ödendi mi, belli değil. Hem devleti hem vatandaşı zarara uğratıyor. dedi.

Bağlıkaya, 3-4 yıldır bu meselenin düzenlemeler ile kontrol altına alınması için girişimlerde bulunduklarını vurgulayarak, turistik amaçlı kullanımların satışının, seyahat acenteleri tarafından yapılması gerektiğini Cumhurbaşkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığına yazılar yazarak talep ettiklerini kaydetti.

Firuz Bağlıkaya, artık çözüm noktasına gelindiğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Bizim turistik amaçlı kullanımların yasaklanması noktasında talebimiz yok. Sadece kayıt ve kontrol altına alınmasının zorunlu olduğunu ifade ediyoruz. Biz TÜRSAB olarak mevcut durumda yapılan işlemlerin bir kiralama olmadığını ifade ediyoruz. Bu faaliyetleri, konutların turizm amaçlı kullanımı olarak tanımlıyoruz. Bu konutlarda esasında turiste konaklama hizmeti satışı söz konusudur. Aksi takdirde bu konutları kullananları tespit etmek, isim bildirimi yapmak ve tüketici olarak haklarını kullanmalarını sağlamak mümkün olmayacaktır.

Mal ihracatının yüzde 70'inin ithalata dayandığını, hizmet ve turizm gelirlerinin ithalat gerektirmeyen bir kalem olduğunu belirten Bağlıkaya, pazarlama anlamında teşvik ve destek almayan bir sektör durumunda olduğunu söyledi.

Bağlıkaya, Mal ihracatçılarına verilen destekler hizmet ve turizm ihracatçılarına da verilirse hedef rakamların üstüne çıkmak mümkün. Ülkemizin 100 milyar dolar gelir elde edebilecek kapasitesi var. Bu hedefe ulaşabilecek altyapıya da sahibiz. diyerek, sözlerini tamamladı.