Tiyatro Keyfi'nin iki oyunu Güney Kore'de sahnelenecek

ABONE OL

- Tiyatro yönetmeni, oyuncu, müzisyen Kemal Başar: - "Seyirciyle mesafeyi olabildiğince azaltmaya çalışıyoruz. Herhangi bir bayrak taşımıyoruz. Toplumun her kesimine sesleniyoruz. Herkesin tiyatro seyircisi ya da tiyatrocu olacağını düşünerek insanlığın ortak problemleri üstüne oyunlar sahneliyoruz" - "Modern ve çağdaş işler yaptığımızda, dünya meseleleriyle ilgilendiğimizde, sığ politik meselelere, tartışmalara kapılmayıp daha global, daha büyük düşündüğümüzün bir örneği olduğu için çok gurur duyuyor, mutlu oluyoruz"

AHMET ESAD ŞANİ - Güney Kore Daejeon Uluslararası Tiyatro Festivalinin seçkisinde Türkiye'den 2 oyun yer aldı.

Tiyatro Keyfi'nin Amy Winehouse ve Tut Elimden Rovni adlı oyunlarının izleyiciyle buluşacağı festivalde ayrıca sanat yönetmeni Kemal Başar da uluslararası tiyatrocularla bir araya gelerek Neden Minimalizm? başlıklı sunum yapacak.

Konuya ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan tiyatro yönetmeni, oyuncu, müzisyen Başar, Tiyatro Keyfi'ni 10 yıl önce uluslararası bir tiyatro olması amacıyla kurduklarını söyledi.

Kemal Başar, Berlin, Amsterdam, Lahey, Londra, Tel Aviv, Yafa, Lefkoşa, Gazimağusa ve Frankfurt gibi pek çok şehirde eserlerini sahnelediklerini aktararak, Senelerce Avrupa'da oyunlar yönetmiş, festivallere seçici kurul üyeliği yapmış ve oradaki tiyatro örgütlerinin üyesi bir tiyatrocu olarak, uluslararası festivallerle zaten hep sıcak ilişkilerimiz var. Tiyatro Keyfi, dünya tiyatrosuna uygun eserlerini sununca Güney Kore bizi ısrarla istedi. dedi.

Seçkide yer alan Kültür ve Turizm Bakanlığı katkısıyla hazırlanan Aziz Nesin'in Tut Elimden Rovni ve Kosta Kortidis'in Amy Winehouse oyunlarının iki yerli yazarın eserleri olduğunu kaydetti.

- Oyunlar minimalist bir yorumla sahnelenecek

Başar, kendi rejisiyle hazırladığı oyunların minimalist yorumla sahnelendiğine dikkati çekerek, şunları söyledi:

Bizim geleneksel tiyatromuzdan yola çıkan yorumlarla yapılmış iki eserin dünyanın önemli tiyatro festivallerinden biri tarafından resmi olarak davet edilmesi, ana tabloda yer alması, festival açıp kapatması bizim için çok önemli. Bu arada kendi geleneksel tiyatromuzdan yola çıkan sahnelemeler yaptığımız için bu da çok ilgilerini çekiyor. Benden bir sunum yapmamı istediler. Ben de orada 80'den fazla ülkenin tiyatrocusuna minimalizmi, ortaoyununu, Tiyatro Keyfi'nin hedeflerini ve hayallerimizi anlatacağım.

Minimalizmin tiyatro sanatında ortaoyunu ve meddah gibi alçak gönüllü, kimseye tepeden bakmayan bir üslubu olduğuna işaret eden Başar, Seyirciyle mesafeyi olabildiğince azaltmaya çalışıyoruz. Herhangi bir bayrak taşımıyoruz. Toplumun her kesimine sesleniyoruz. Herkesin tiyatro seyircisi ya da tiyatrocu olacağını düşünerek insanlığın ortak problemleri üstüne oyunlar sahneliyoruz. Düşüncelerimizi, yapmaya çalıştığımız sanat vasıtasıyla insanlara söylüyoruz. değerlendirmesinde bulundu.

- Türkiye'yi temsil etmek gurur veriyor

Yönetmen ve oyuncu Başar, olabildiğince az dekorla ışığın, kostümün ve oyuncunun gücüyle eserleri sahnelemeye çalıştıklarını vurgulayarak, Bu yapı içinde kurduğumuz tiyatroya biz 'minimalist tiyatro' diyoruz. ifadelerini kullandı.

Minimalizmin mobil olmalarına da imkan tanıdığını vurgulayan Başar, Minimalizm çok süratli olmamızı, hızlı bir şekilde karar vermemizi sağlıyor. Mesela şu an Paris'ten bir teklif alsak, karar verip yarın öğleden sonra Paris'te oynayabiliriz. Çünkü dekor kamyonlarımız yok, bütün Avrupa tiyatroları gibi. Ağır bürokrasi yok bizde. Çok çabuk karar verip, hızlı hareket edebiliyoruz. diye konuştu.

Kemal Başar, Güney Kore Daejeon Uluslararası Tiyatro Festivalinde yer alan her iki oyunun ikişer kez sahneleneceğine işaret ederek, Ben de hem seminer vereceğim hem de Güney Koreli profesyonel oyuncularla çağdaş oyunculuk workshopu yapacağım. Türkiye'yi temsil etmek çok gurur veriyor. dedi.

Tiyatro Keyfi'nin dünya arenasında yer almasının doğru yolda olduklarını gösterdiğini ifade eden Başar, Bu, çağdaş, genç ve dünya tiyatrosunca kabul edilmiş olduğumuzu gösteriyor. Modern ve çağdaş işler yaptığımızda, dünya meseleleriyle ilgilendiğimizde, sığ politik meselelere, tartışmalara kapılmayıp daha global, daha büyük düşündüğümüzün bir örneği olduğu için çok gurur duyuyor, mutlu oluyoruz. ifadelerine yer verdi.