Savcıdan reform önerisi: KYOK kararlarının kesinleşmesi
Cumhuriyet Savcısı Bülent Cansu, resmi twitter hesabından yargı için önerilerde bulunmaya devam ediyor.
Cumhuriyet Savcısı Bülent Cansu'dan yargıda reform önerileri:
8. SUÇTAN ZARAR GÖRENİ OLMAYAN SORUŞTURMALARDA VERİLEN KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA DAİR KARARLARIN KESİNLEŞMESİ
CMK’nun 173. maddesinin birinci fıkrasına göre kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yalnızca suçtan zarar görenin itiraz hakkı bulunmaktadır. Bu duruma göre suçtan zarar göreni kişi olmayan veya suçtan zarar göreni tespit edilemeyen suçlarda verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar verildiklerinde kesindirler. Bu tür kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar yargısal denetim dışında kalmaktadır.
İtiraz yoluna yoluna gidilmesi mümkün olmayan bu kararlar için otomatik denetim sistemi olması gerektiği savunulmuştur. Buna göre bu kararların sulh ceza hâkimine incelenmek üzere otomatik gitmesi gerektiği ileri sürülmüştür.[1] Ancak suçtan zarar göreni olmayan her kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın sulh ceza hâkimine incelenmek üzere gitmesi sulh ceza hâkimliğini onay makamı haline getirir. Suçtan zarar göreni olan ile olmayan kararlar arasında hukuki güvenlik farklılığı oluşmasına neden olur.
Suçtan zarar göreni olmayan kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar karşı yargısal denetim mekanizması oluşturmanın gereği ortadadır. Otomatik denetim mekanizmasının da açıklandığı üzere mahzurları bulunmaktadır. Bu durumlarda Cumhuriyet başsavcısının denetim ve gözetim yetkisini mutlaka kullanması sağlanmalı, tepesinde bulunduğu savcılık teşkilatının kararlarına karşı itiraz yoluna başvurması idari bütünlük açından uygun olmasa da tereddüt ettiği bir karar hakkında sulh ceza hâkiminin yargısal denetiminden geçirilmesini talep etme yetkisi verilmelidir. Aynı yetki HSK müfettişlerinin teftişleri sırasında başvurabilecekleri bir yol olarak bu kez itiraz adıyla tanınabilir.