Rami Kütüphanesi'nde "İşgale Karşı Söylem İnşası" konulu medya atölyesi düzenlendi

ABONE OL

Filistin özelinde çalışacak gazetecilere yönelik, Filistin İçin Gazeteci Dayanışması Platformu, Duyarlı Medya Derneği ve Rami Kütüphanesi işbirliği...

Filistin özelinde çalışacak gazetecilere yönelik, Filistin İçin Gazeteci Dayanışması Platformu, Duyarlı Medya Derneği ve Rami Kütüphanesi işbirliği ile İşgale Karşı Söylem İnşası konulu medya atölyesi gerçekleştirildi.

Rami Kütüphanesi'nde akademisyen, yazar, araştırmacı ve gazetecilerin konuşmacı olduğu atölyede, Filistin ve İsrail'in Sosyal ve Coğrafi Yapısı, İşgal Tarihi ve Politik Yapı, Güvenlik ve Savaş Muhabirliği, Haber Dili ve Söylem İnşası, Haber Kaynaklarını Doğru Kullanım, Türkiye'nin Filistin Politikası ve İsrail ile İlişkileri ve Saha Deneyimleri konuları işlendi.

Atölyenin paydaşlarından Filistin İçin Gazeteci Dayanışması Platformu sözcüsü Cahide Hayrunnisa Çiçek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1948'den sonra Filistin topraklarında çok büyük katliamların yaşandığını belirtti.

O tarihlerde medyanın gücünün bugünkü kadar etkili olmadığını ifade eden Çiçek, O dönem yaşananlar ayrıntısıyla dünyaya duyurulamadı. 1987'de Birinci İntifada sonrası dünya, Filistin'de olup bitenleri duymaya, görmeye başladı. 2000-2022 yılları arasında İsrail 55 gazeteciyi katletmiştir. Aksa Tufanı Operasyonu'nun başladığı 7 Ekim tarihinden bugüne kadar ise 70 gazeteci katledildi. İsrail, gazetecilerin yaptığı haberlerin etkisini çok iyi biliyor. Bu yüzden direkt olarak hedefinde gazeteciler de var. dedi.

Savaş Muhabirliği başlığında konuşan foto muhabir Coşkun Aral, İsrail için savaş hukukunun hiçbir zaman olmadığını, 1980'den itibaren İsrail'in kullandığı silahlara, fosfor bombalarına bizzat tanıklık ettiğini söyledi.

Öncelikle Müslümanların kendi aralarındaki ayrılıkları bitirmeleri gerektiğini vurgulayan Aral, Filistin halkının Orta Doğu'daki en zeki millet olduğunu ve ülkelerini yönetebilecek insanları yetiştirebileceğini kaydetti.

- Meseleyi 7 Ekim'den başlayarak değerlendirdiğimizde en büyük yanlışı yapmış oluyoruz

Haber Dili ve Söylem İnşası başlıklı oturumun konuğu olan gazeteci Mehmet Akif Ersoy ise medya dilinin önemi üzerinde durdu.

Filistin'de yaşananların tarihsel süreci de göz önünde bulundurarak değerlendirilmesi gerektiğine işaret eden Ersoy, şunları kaydetti:

Her şeyden önce meseleyi 7 Ekim'den başlayarak değerlendirdiğimizde en büyük yanlışı yapmış oluyoruz. İsrail'in göstermeye çalıştığı fotoğraf bu şekildeydi. Olaylar 7 Ekim'de başlamış gibi göstermek istediler. 1917'den bugüne Filistin'de neler yaptınız? Ne kadar Filistinliyi katledip, yerlerinden ettiniz? Filistin meselesini bilmeden, anlamadan konforlu alanlarda strateji belirlemek meselenin çok dışında kalmaktır. Medya dili açısından bizim eksik olduğumuz meseleden birisi ortak dil inşa edememe konusudur. Bir diğer konu ise Filistin meselesinin Arap-İsrail'in meselesi olmaktan, Hamas-İsrail meselesi olmaya kadar indirgenmeye çalışılmasıdır. Küresel düzeyde fotoğrafa baktığınızda kısmen başarılı olundu.

Atölyeye konuşmacı olarak Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, araştırmacı-yazar Musa Biçkioğlu, Filistinli Gazeteciler Derneği Başkanı Amir Lafi, Orta Doğu araştırmacısı Zahide Tuba Kor, CNN Türk Haber Müdürü İdris Arıkan, A Haber Muhabiri Ata Gündüz Kurşun ve TRT Haber muhabiri Murat Can Öztürk de katıldı.