Milli Eğitim Bakanı Özer, "Tarih, Kültür ve Medeniyet Bilinci Semineri"nde konuştu
- "Okul öncesine erişen bireylerin okul öncesine erişmeyen bireylere göre eğitimde ve istihdamda kalma süreleri çok daha yüksek ama en önemlisi suça bulaşma oranları daha düşük" - "5 yaşındaki okullaşma oranı yüzde 11'den yüzde 98'e geldi. İlkokullardaki okullaşma oranı yüzde 99,63 yani yüzde 100'e ulaştı"
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Okul öncesine erişen bireylerin, okul öncesine erişmeyen bireylere göre eğitimde ve istihdamda kalma süreleri çok daha yüksek ama en önemlisi suça bulaşma oranları daha düşük. dedi.
Bakan Özer, anaokulu yöneticilerinin katılımıyla Bahçelievler'de bir otelde altıncısı düzenlenen Tarih, Kültür ve Medeniyet Bilinci Seminerindeki konuşmasında, eğitimin önemine vurgu yaparak Türkiye'nin en önemli sermayesinin beşeri sermaye olduğunu söyledi.
Okul öncesi eğitime katılımda son dönemde ciddi oranda artış yaşadığını ifade eden Özer, okullaşma oranlarıyla ilgili şunları paylaştı:
5 yaşındaki okullaşma oranı yüzde 11'den yüzde 98'e geldi. İlkokullardaki okullaşma oranı yüzde 99,63 yani yüzde 100'e ulaştı. Ortaokullardaki okullaşma oranı yüzde 99,44. Liselerdeki okullaşma oranı yüzde 44'ten yüzde 95'e ulaştı. İşte bunu yapmak için sadece fiziksel yatırım yapılmadı. İnanılmaz bütçeleri kapsayan sosyal politikalar uygulandı.
- Okul öncesi eğitime katılım sürekli yükseldi
Son bir yılda okul öncesi eğitime katılım oranlarının sürekli yükseldiğini dile getiren Özer, 6 Ağustos'ta yüzde 9 olan 3 yaş okullaşma oranının yüzde 16'ya, yüzde 16 olan 4 yaştaki okullaşma oranının ise yüzde 37'ye, yüzde 65 olan 5 yaş okullaşma oranının da yüzde 98'e yükseldiğini anlattı.
Özer, okul öncesi eğitimin, bireyleri gelecekteki iş hayatında pozitif yönde etkilediğini belirterek şöyle devam etti:
Okul öncesindeki eğitim sadece bilişsel becerileri arttırmıyor. Okul öncesine erişen bireylerin okul öncesine erişmeyen bireylere göre eğitimde ve istihdamda kalma süreleri çok daha yüksek. Ama en önemlisi suça bulaşma oranları daha düşük. Biz okul öncesi eğitime ağırlık vererek sadece eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmiyoruz. Çok daha donanımlı bir şekilde becerilerini güçlendirerek yetiştirip Cumhuriyet'imizin ikinci yüzyılında çok daha iddialı bir ülke olma adına çok önemli bir yatırım yapıyoruz.
- Öğretmenlerin mesleki gelişimi desteklenirse eğitimin kalitesi artar
Öğretmenlerin mesleki gelişimine de dikkati çeken Özer, öğrenmenler ne kadar çok desteklenirse eğitim sistemindeki kalitenin de benzer şekilde artış göstereceğini kaydetti.
Milli Eğitim Bakanı Özer, bu kapsamda iki kritik adım attıklarını, okul temelli mesleki eğitim projesine geçildiğini dile getirerek şöyle konuştu:
Öğretmenlerimiz hangi eğitimi istiyorlarsa o eğitimi alsınlar diye bütçe gönderdik. 2021 yılındaki bütçe 8,9 milyon iken 2022 yılında bütçeyi 292 milyona çıkardık. Bunun 210 milyonunu doğrudan okullara gönderdik. Gördük ki okullar bütçeyi kullanabiliyorlar. İlk kez 6,5 milyarlık bütçeyi tüm okullarımıza gönderdik. Bütçe gönderilmeyen tek bir okul kalmadı. İstedik ki okullarda temizlik malzemelerini, kırtasiye malzemelerini gönderdiğimiz bütçeyle karşılasınlar.
Özer, bu yıl için öğretmen başına düşen eğitim saati hedefinin 120 saat olduğuna işaret ederek bunun da üzerine çıkarak 205 saate ulaştıklarının altını çizdi.
Tarih, Kültür ve Medeniyet Bilinci Seminerine Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Cevdet Vural ve Temel Eğitim Genel Müdürü Tuncay Morkoç'un yanı sıra çok sayıda anaokulu yöneticisi de katıldı.