Tarih: 25.12.2025 17:25

Memurları Yakından İlgilendiren Gündem: Seyyanen Zam ve Refah Payı Konusu

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye genelinde yaklaşık 5 milyon kamu görevlisi, yüksek enflasyonun yol açtığı gelir kaybını telafi edebilmek için yeni maaş düzenlemeleri beklentisi içine girdi. Sosyal medyada artan paylaşımlar ve sendikaların yaptığı çağrılar, 2026 Ocak ayında uygulanacak maaş artışlarının yalnızca toplu sözleşme zammıyla sınırlı kalmaması gerektiğini ortaya koyuyor. Kamu çalışanları, enflasyon karşısında alım güçlerini koruyacak seyyanen zam ya da refah payı gibi ek düzenlemelerin hayata geçirilmesini talep ediyor.

Gözler, önümüzdeki günlerde Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıklayacağı Aralık ayı enflasyon verilerine çevrilmiş durumda. Açıklanacak rakamlar, hem enflasyon farkının netleşmesi hem de olası ek artışların gündeme gelmesi açısından kritik önem taşıyor.

2026 Ocak İçin Ek Artış İhtimali Güçleniyor

Uzun süredir kamu personel sisteminde köklü reform ihtiyacı konuşulurken, kısa vadede memurların nefes almasını sağlayacak adımlar da masada. Kulislere yansıyan bilgilere göre, 2026 Ocak ayında toplu sözleşmeden doğan artışa ek olarak refah payı verilmesi seçeneği ciddi biçimde değerlendiriliyor. Amaç, enflasyon nedeniyle oluşan kayıpları kısmen de olsa telafi etmek.

15 Ocak'ta zamlı maaşların hesaplara yatması beklenirken, bu tarihe kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yetkili sendikalarla yapacağı görüşmelerden çıkacak sonuçlar merakla bekleniyor. Özellikle seyyanen zam taleplerinin bu görüşmelerde güçlü şekilde dile getirileceği ifade ediliyor. Kulislerde, 15 Ocak'a kadar somut bazı adımların atılabileceği konuşuluyor.

Enflasyon Memurun Reel Gelirini Eritti

Son yıllarda hızla yükselen enflasyon, kamu çalışanlarının maaşlarında ciddi bir erimeye yol açtı. Toplu sözleşme zamlarının TÜİK verilerinin gerisinde kalması, memurların reel gelir kaybını daha görünür hale getirdi. Artan kira bedelleri, ulaşım giderleri ve temel tüketim harcamaları, kamu görevlilerinin yaşam standartlarını zorlayan başlıca unsurlar arasında yer alıyor.

Bu tablo, "ücret adaleti" tartışmasını yeniden alevlendirdi. Aynı unvana sahip personelin farklı kurumlarda farklı maaşlar alması, kamu çalışanlarının en çok şikâyet ettiği konuların başında geliyor.

Adalet Hizmetleri Sınıfında Düzenleme Beklentisi

Avukat Bülent Cansu, kamu personelinin özlük haklarının güncel ekonomik koşullara göre yeniden ele alınması gerektiğini vurgularken, özellikle Adalet Hizmetleri Sınıfına dikkat çekti. Hâkim ve savcılardan yazı işleri personeline, icra memurlarından ceza infaz kurumlarında görev yapan çalışanlara kadar geniş bir kitlenin yoğun iş yükü altında görev yaptığını belirten Cansu, bu alanda kapsamlı bir düzenlemenin 2026 yılında hayata geçirilmesini beklediklerini ifade etti.

Dar Kapsamlı Zamdan Vazgeçildi

Üst düzey yöneticilere yönelik yaklaşık 30 bin liralık seyyanen zam teklifinin gelen tepkiler sonrası geri çekilmesi, daha kapsayıcı bir yaklaşım arayışını gündeme taşıdı. Edinilen bilgilere göre, dar bir kesimi ilgilendiren artışlar yerine tüm kamu personelini kapsayan adil ve sürdürülebilir bir maaş modeli üzerinde çalışılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatıyla, maaş yapısı ve özlük haklarını içeren geniş kapsamlı bir reform hazırlığının hız kazandığı belirtiliyor.

Kalıcı Reform Vurgusu

Kulislerde konuşulan yeni model; öğretmenler, sağlık çalışanları, teknik personel ve idari kadrolar dâhil olmak üzere tüm kamu görevlilerini kapsayacak şekilde planlanıyor. Böylece geçici çözümler yerine uzun vadeli ve dengeli bir ücret sistemi oluşturulması hedefleniyor. Ayrıca yıl içinde vergi dilimleri nedeniyle net maaşların düşmesi sorununa da çözüm getirilmesi bekleniyor.

Sessiz Tepkiler ve Sendikaların Rolü

Bazı kamu kurumlarında görülen sembolik ve sessiz protestolar, beklentilerin ne kadar güçlü olduğunu gözler önüne seriyor. Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK gibi sendikaların yapılacak istişarelerde sürecin şekillenmesinde belirleyici rol oynaması bekleniyor. Sendikalar, seyyanen zam, vergi düzenlemesi ve tüm memurları kapsayan reform paketini ortak talep olarak masaya taşıyor.

Gazeteci Şamil Tayyar'ın değerlendirmesine göre, bütçe disiplini ve tasarruf politikaları süreci yavaşlatabilir; ancak 2026 boyunca reform adımlarının hız kazanarak TBMM gündemine gelmesi öngörülüyor. Planlanan düzenlemenin yasalaşması halinde yeni sistemin 1 Ocak 2027 itibarıyla yürürlüğe girmesi bekleniyor.

Tüm bu gelişmeler, milyonlarca memur için hem 15 Ocak maaşlarını hem de 2026 ve sonrasına ilişkin kapsamlı reform adımlarını kritik hale getiriyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —