Marmara depreminde enkazdan çıkan öğretmen, Antalya'ya yerleştirilen afetzedelere yardım ediyor
- Öğretmen Figen Ertuğrul: - "Ben ve eşim kucağımızda bebeğimizle enkazı ellerimizle kazarak çıkmaya çalıştık. Bazen bebeği ona veriyordum, bazen ben alıyordum" - "Hem bölgeye gönderilen yardımlarda hem de burada depremzedelerin ihtiyaçlarını gideriyorum, vakit buldukça, onları dinliyorum. Sözler insanın boğazında düğüm düğüm oluyor ve o cümleleri tahmin edebiliyorum"
GÜLSEM ADAM - Sakarya'da 17 Ağustos 1999'daki Marmara depreminde eşi ve 3 aylık bebeğiyle kaldıkları enkazdan kendi imkanlarıyla çıkmayı başaran öğretmen Figen Ertuğrul, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yardım toplama merkezlerinde çalışarak afetzedelere destek oluyor.
Antalya Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE biriminde görev yapan İngilizce öğretmeni Ertuğrul, Marmara depremine kendisi gibi öğretmenlik yapan eşi ve 3 aylık bebeğiyle Adapazarı'nda yakalandı.
Yaşadıkları binanın yıkılması sonucu eşi, 3 aylık bebeğiyle enkazdan kalan ve kendi imkanlarıyla çıkmayı başaran Ertuğrul, Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremden etkilenen afetzedelerin hem ihtiyaçlarını gideriyor hem de onları dinleyerek acıların paylaşıyor.
Depremden sonra enkazından çıktıkları binanın fotoğrafını çekerek acı hatırayı albümlerinde saklayan öğretmen Ertuğrul, AA muhabirine, 1999 yılındaki depremde Adapazarı'nda eşiyle öğretmen olarak görev yaptıklarını söyledi.
O tarihte 3 aylık bebeği olduğu için memleketi Antalya'ya gitmektense Adapazarı'nda kaldıklarını anlatan Ertuğrul, şunları dile getirdi:
Depreme eşim ve 3 aylık bebeğimle yakalandık. Çok şiddetli bir deprem oldu, evimiz yıkıldı ve göçük altında kaldık. Her yer çok karanlıktı, eşim 'Buradan hava geliyor' dedi ve oraya doğru ilerlemeye çalıştık. Ben ve eşim kucağımızda bebeğimizle enkazı ellerimizle kazarak çıkmaya çalıştık. Bazen bebeği ona veriyordum, bazen ben alıyordum. Tahminen enkazdan 3 buçuk saate çıkabildik. Biz göçükten çıktığımızda hava aydınlanmıştı, insanlar etrafta koşturuyordu. Herkes birilerine yardım etmeye çalışıyordu.
Yaşanan depremde birçok arkadaşını ve öğrencisini kaybettiğini belirten Ertuğrul, bu süreçte büyük travma yaşadıklarını ve 2 yıl boyunca tedavi gördüğünü ifade etti.
- Denize giremedim, nefes alamamak gibi korkum oluştu
Depremin büyük bir travma olduğunu ama asıl travmanın deprem sonrası ortaya çıktığını dile getiren Ertuğrul, Depremden sonra aşırı korumacı oldum. Depremde çocuğumu bulmak için verdiği mücadele benim için çok büyük bir travmaya neden oldu. Daha sonrasında kapalı alanda kalamadım. Denize giremedim, nefes alamamak gibi korkum oluştu, zamanla bunu aşabildim. dedi.
Ertuğrul, yaşadıkları zorlu süreci çocuğu ve öğrencileri sayesinde daha çabuk atlattıklarını ve hayata tutunmalarının kolaylaştığını aktardı.
- Depremzedelerin neler hissettiğini, çaresizliği çok iyi biliyorum
Kahramanmaraş merkezli depremlerin haberini aldıklarında büyük üzüntü yaşadığını anlatan Ertuğrul, şunları dile getirdi:
Depremzedelerin neler hissettiğini, çaresizliği çok iyi biliyorum. O acıları çok yakından bildiğimiz, hissettiğimiz için eşimle yakınlarımız ve çevremizden yardımlar topladık. Antalya Valiliği koordinesinde Antalya Milli Eğitim Müdürlüğünün destekleriyle oluşturulan destek gruplarında görev aldım. Hem bölgeye gönderilen yardımlarda hem de burada depremzedelerin ihtiyaçlarını gideriyorum, vakit buldukça, onları dinliyorum. Sözler insanın boğazında düğüm düğüm oluyor ve o cümleleri tahmin edebiliyorum.