Malatya'da enkazdan kurtarılan depremzede yaşadıklarını İstanbul'da anlattı

ABONE OL

- Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesinde tedavi gören Hacı Bayram Köroğlu: - "Belki takdiriilahidir bilemezsin, o dakikada, o saatte hemen hızlı bir şekilde çıkarılmamız. Demek alınabilecek bir nefes, yenilebilecek bir yemeğimiz varmış, Allah'a şükürler olsun" - Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Emrah Kovalak: - "Servisteki hastalarımızın genel durumları iyi. Özellikle bu gelen hastalarımızda ezilmeye bağlı yaralanmalar vardı. Kırıkları olanlar vardı. Yoğun bakımdaki hastalarımızın da genel durumu her geçen gün daha iyiye gitmekte"

Kahramanmaraş merkezli depremlerde Malatya'da oğluyla enkazdan kurtarılarak askeri uçakla tedavi için İstanbul'a getirilen Hacı Bayram Köroğlu yaşadıklarını anlattı.

Malatya'da depremde enkaz altında kaldıktan yaklaşık 4 saat sonra kurtarılan ve ikinci depremin ardından Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesine getirilen Köroğlu'nun tedavisi sürüyor.

Hastanede gazetecilere yaşadıklarını anlatan Köroğlu, 6 katlı binanın 5. katında oturduklarını, depremin başlama anıyla birlikte yıkımın da başladığını söyledi.

Köroğlu, 2020'de Sivrice depremini de gördüğünü ancak iki deprem arasında çok fark olduğunu, Kahramanmaraş merkezli depremin yıkıcı bir güçle geldiğini anlattı.

Deprem anında oğluyla evde olduğunu belirten Köroğlu şöyle devam etti:

İlk sesi duyar duymaz oğlumu bazanın kenarına aldım. Beraber çök-kapan yaptık. O sırada oğlumun üstüne kapaklandım. Zaten saniyeler sürdü, ev yıkılmaya başladı. Yıkıntı sesleri halen kulağımda. Deprem herhalde 1,5-2 dakika sürdü. Gözümüzü açtığımızda enkazın altındaydık. Oğlumun bacağı kırılmıştı, gardırobun kapısı düşmüş. Benim de belimden aşağısı duvarla gardırobun altındaydı. 3,5-4 saat kadar enkazın altında kaldık. Arkadaşlarım, eşim, dostum, akrabalar bizi kurtardı, enkazın altından çıkardı. Belki takdiriilahidir bilemezsin, o dakikada, o saatte hemen hızlı bir şekilde çıkarılmamız. Demek alınabilecek bir nefes, yenilebilecek bir yemeğimiz varmış, Allah'a şükürler olsun.

Enkaz altından çıkarıldıktan sonra hastaneye sevk edildiğini anlatan Köroğlu evladının da başka bir hastaneye götürüldüğünü dile getirdi.

Köroğlu, oğlunun ameliyata alındığını ifade ederek Bende tomografi ve röntgenlerden sonra beyinde küçük bir kanamanın başladığını söylediler. Yoğun bakıma aldılar. Yoğun bakıma girdiğimiz an, bu sefer ikinci depremle karşılaştık. İkinci deprem sanki daha yıkıcı gibi geldi. Hastanede ufak tefek hasarlar olmaya başlayınca beni apar topar yoğun bakımdan çıkardılar. O süreçten sonra Turgut Özal Tıp Merkezine götürüldük. Tabii artçılar devam ediyor. Artçılar sürdüğü için hastanede sağlıklı bir bakımın şu anda yapılamayacağını, Sağlık Bakanlığının bizi İstanbul'a sevk ettiğini söylediler. Allah razı olsun, o dakikadan itibaren artık devletimizin eli bizim üstümüzdeydi. diye konuştu.

- Kendisini gördük, yaralarımızı unuttuk

Daha sonra havaalanına götürüldükleri anlatan Köroğlu, Havaalanında bizi askeri uçakla İstanbul'a getirdiler. O dakikadan itibaren artık devlet yanımızdaydı. Dün Cumhurbaşkanımız da geldi ziyaretimize. Allah razı olsun kendisinden. Kendisini gördük, yaralarımızı unuttuk. Biz devletin büyüklüğünün farkındayız. Allah'ın izniyle ellerinden geleni yapıyorlar. Kendisi de dedi; 'Her şeyden kafanızı rahat tutun, biz elimizden ne gelirse gerekeni yapacağız'. Zaten bizim ondan hiç şüphemiz yok. Önemli olan devletimizin bakiliği. Ufak tefek yaralardır, şeylerdir, Allah'ın izniyle bunlar geçer. ifadesini kullandı.

Köroğlu, başhekim ve doktorların kendileriyle birebir ilgilendiğini, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya'nın da kendilerini ziyaret ettiğini aktardı.

Deprem anında hissettikleriyle ilgili de Köroğlu şunları söyledi:

Allah kimseye vermesin. Buradaki en büyük şey, evladınla birlikte o enkazın altında kalmak. Daha yıpratıcı, daha zor. İnsan kendi ağrısını sızısını unutuyor. Evladın orada, elinden bir şey gelmiyor, yapacağın bir şey yok. Kurtarılma sürecimiz 3,5-4 saat sürdü. Ben 38 yaşındayım, o 4 saatlik zaman 38 senelik ömür gibi geçti. Bizden sonra çıkarılanların da Allah yardımcıları olsun. O saatleri, o dakikaları yaşamak anlatılmaz yani. Allah'ımıza şükürler olsun, evladımız yanımızda, biz buradayız. Yıkılan evimiz olsun yapacak bir şey yok. Dünya malı fanidir, olur ya da olmaz. Allah'a şükür, bir ekmek bulunur, yenir.

- Yoğun bakımdaki hastalarımızın genel durumu daha iyiye gitmekte

Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Emrah Kovalak da depremzedelerin tedavi süreci hakkında bilgi verdi.

Kovalak, hasta sayılarının her an değiştiğini ancak şu anda 125 hastaları bulunduğunu belirterek Bu hastaların 32'sini ortopedi adına takipten çıkardık. Yoğun bakımda -ki bunların içerisinde erişkin, çocuk yoğun bakımı ve servisimiz olmak üzere- halihazırda 93 hastamızı takip etmekteyiz. Servisteki hastalarımızın genel durumları iyi. Özellikle bu gelen hastalarımızda ezilmeye bağlı yaralanmalar vardı. Kırıkları olanlar vardı. Kırıkları olanları genel sağlık durumları müsaade ettiği zaman ameliyata alıyoruz. Şu anki servisimiz stabil. Yoğun bakımdaki hastalarımızın da genel durumu her geçen gün daha iyiye gitmekte. şeklinde konuştu.