Kuşadası'ndaki yüzey araştırmasında 2 bin 350 yıllık tümülüs bulundu
- ADÜ Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydın Erön: - "Helenistik dönem yani M.Ö 300-350 arasında, bu kadar sağlam tümülüs anıt mezar mimarisi Batı Anadolu'da sadece birkaç örnekte karşımıza çıkıyor. Bu açıdan büyük ses getirir bu çalışma"
Aydın'ın Kuşadası ilçesinde yürütülen yüzey araştırmalarında 2 bin 350 yıllık üst düzey bir yöneticinin mezarının bulunduğu sanılan tümülüs ortaya çıkartıldı.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Umut Tuncer ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Klasik Arkeoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydın Erön, yüzey araştırmasının yapıldığı Kuştur mevkisinde gazetecilere açıklama yaptı.
Erön, 1950'li yıllardan bu yana varlığı bilinen fakat zamanla üstü kapanan tümülüsün yerini saptadıklarını ve ortaya çıkardıklarını söyledi.
Tümülüsün 23 metre çapında dairesel bir alan içerisinde neredeyse ilk günkü halini koruduğunu belirten Erön, şunları kaydetti:
Batı Anadolu coğrafyasında bu kadar sağlam nitelikte anıt mezar çok zor buluyoruz. Arkeoloji dünyası için çok önemli. Çünkü o dönemle ilgili bu tip anıt mezar pek yok. Helenistik dönem yani M.Ö 300-350 arasında bu kadar sağlam tümülüs anıt mezar mimarisi, Batı Anadolu’da sadece birkaç örnekte karşımıza çıkıyor. Bu açıdan büyük ses getirir bu çalışma. Duvar işçiliğinin çok kaliteli olduğunu zaten bize kanıtlıyor.
Doç. Dr. Erön, o dönem İyonya Medeniyeti içindeki Pygela yerleşim birimi olan bölgenin Efes'e yakın bir konumda bulunması nedeniyle bu kentten de yerleşim aldığına işaret etti.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Tuncer ise tümülüsün yapımındaki işçiliğin ve yapım tekniğinin, yapının yüksek nitelikte olduğunu gösterdiğini belirtti.
Bölgede bilimsel kazı başlatılması için girişimlerde bulunduklarını vurgulayan Tuncer, şöyle konuştu:
Kuşadası'nda kültür turizmini yeni yapılarla güçlendirmek, turizme armağan edecek yapıları ortaya çıkarmak adına önemli bir keşif olduğunu düşünüyorum. Mezarın büyüklüğü, yapım aşamasındaki işçilik, gömülü kişinin toplumsal statüsü açısından da ipuçları veriyor. Dönemin kralı, dönemin en üst düzey yöneticilerinden biri veya çok rütbeli bir komutanın gömülü olduğunu gösteriyor.
Tuncer, mezarın kazılarla ziyaretçiye açılmasının bölge turizmi açısından çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.