"KOSGEB Çalışmaları ve Teşvikleri" konferansı
- KOSGEB Başkanı Hasan Basri Kurt: - "KOBİGEL çağrılarımızı bitirdik, şu an 5 bin 800 başvuru değerlendirme aşamasında. Bunların yüzde 80'ine cevap vermeyi ümit ediyoruz. Dijitalleşmeye çok ciddi rağbet olduğunu gördük, bu sevindirici" - ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın: - "Türkiye Yüzyılı'nda rotasını 7 kıtaya çevirmiş, istikrar ve güven abidesi ülkemiz üreterek ekonomik büyümesini sürdürecek ve 2023 yılında resesyon korkusu yaşamayan sayılı devletler arasına girerek kendisini gösterecek"
Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB) Başkanı Hasan Basri Kurt, KOBİ Gelişim Destek Programı (KOBİGEL) çağrısının önemi ve içeriği hakkında bilgi vererek, Çağrılarımızı bitirdik, şu an 5 bin 800 başvuru değerlendirme aşamasında. Bunların yüzde 80'ine cevap vermeyi ümit ediyoruz. Dijitalleşmeye çok ciddi rağbet olduğunu gördük, bu sevindirici. dedi.
ASKON ev sahipliğinde düzenlenen KOSGEB Çalışmaları ve Teşvikleri konferansı Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın ve KOSGEB Başkanı Hasan Basri Kurt'un katılımıyla gerçekleştirildi.
KOSGEB Başkanı Kurt, sunumunda bugüne kadar kurum bünyesinde yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. KOBİ'lere ciddi destek verdiklerini bildiren Kurt, aynı şekilde desteklerinin devam edeceğini söyledi.
ASKON'un Türkiye ekonomisi için önemine dikkati çeken Kurt, kendilerinin de KOBİ'lerin gelişmesi, ilerlemesi için çalıştıklarını, burada temel mantığın KOBİ'leri bir kademe yukarı çıkarmak olduğunu dile getirdi.
Hasan Basri Kurt, Türkiye'deki kurulu işletmelerin yüzde 99'unun KOBİ statüsünde olduğunu anımsatarak, şu bilgileri verdi:
Türkiye'deki ihracatçı KOBİ sayısı yaklaşık 100 bin, bunun yaklaşık 50 bini imalat sanayisindeki KOBİ'lerimiz. KOBİ'ler 2021 yılı itibarıyla yaklaşık 67,6 milyar dolar ihracat yaptı, Türkiye'deki ihracatın üçte birini KOBİ'lerimiz yapıyor. Bu istatistikler Türkiye'nin bundan sonraki döneme neden güçlü bakması gerektiğinin de temel göstergesi. KOBİ'lerimiz istihdama da ciddi katkı sağlıyor. Türkiye'deki istihdamda KOBİ'lerin payı yüzde 71, her 10 sigortalıdan 7'si KOBİ'lerde istihdam ediliyor.
Ticari kredilerde KOBİ'lerin payına bakarsak, Türkiye'de KOBİ'lerin en büyük problemi kendi ifadesiyle finans. Büyümek, mevcut kişinin hacmini genişletmek istiyor, orada bankalarımız maalesef Türkiye'de kredi noktasında büyük şirketlere davrandığı kadar KOBİ'lere cömert davranmıyor. Son dönemde özellikle Merkez Bankası'nın almış olduğu tedbirler, bizim de Sanayi Bakanlığı olarak birçok noktada zorlamamızla birlikte orada yüzde 25'lere kadar düşen kredilerdeki KOBİ payı daha yüksek oranlara çıktı. Aralık 2022 itibarıyla ticari kredilerdeki payı yüzde 33 seviyesinde.
- Türkiye'de çok güçlü bir yatırım iştahı var
Türkiye'de çok güçlü bir yatırım iştahının bulunduğuna dikkati çeken Kurt, Türkiye'de çok ciddi bir girişimcilik ruhu olduğunu söyledi.
Kurt, en son yaptıkları KOBİ Gelişim Destek Programı (KOBİGEL) çağrısının önemi ve içeriği hakkında da bilgi vererek, Çağrılarımızı bitirdik, şu an 5 bin 800 başvuru değerlendirme aşamasında. Bunların yüzde 80'ine cevap vermeyi ümit ediyoruz. Dijitalleşmeye çok ciddi rağbet olduğunu gördük, bu sevindirici. dedi.
Bundan sonraki süreçte yapacakları çalışmalar hakkında katılımcılara bilgi veren Kurt, Önümüzdeki dönemle ilgili, ajanslarla birlikte Vakıf Katılım ile ortak Kredi Faiz Destek Programı'na çıkacağız. Şu an Zonguldak ve Samsun bölgesinde başladı bütün Türkiye'de yaygın şekilde yapacağız. Daha çok kapasite artışına yönelik makine alımına sıfır faizli kredi desteğimiz olacak. bilgisini verdi.
KOSGEB Başkanı Hasan Basri Kurt, ASKON'un güçlü olduğu alanlarda farklı içeriklerde birlikte iş birliği yapabileceklerini de sözlerine ekledi.
- Türkiye mevcut koşullar değerlendirildiğinde 2023 yılında da büyüyen sayılı ekonomilerden biri olacak
ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın, selamlama konuşmasında KOBİ'ler için KOSGEB'in önemine işaret ederek, ASKON bünyesinde KOBİ oranının yüksekliğine dikkati çekti.
Pandemi sürecinde yaşanan küresel ekonomik koşulları anımsatan Aydın, şunları kaydetti:
Pandemi süreci ile birlikte gelişmiş ülkelerde ekonomik daralma yaşanırken, Türkiye ekonomisi büyüdü. Olağanüstü şartlarda olağanüstü durumlar yaşamakla birlikte 2023 yılından ümitliyim. İstikrar ve güvenli liman abidesi olan Türkiye mevcut koşullar değerlendirildiğinde 2023 yılında da büyüyen sayılı ekonomilerden biri olacaktır. Bu bağlamda, 2022 yılı olumsuz küresel ve bölgemizdeki savaş koşulları nedeniyle Türkiye ekonomisi için zorlu bir yıl olmuştur diyebiliriz.
Bu zorluk başta enflasyon, döviz kuru ve cari fazla ile yansımasını göstermiştir. Bütün bu olumsuz seyre rağmen, büyüme, işsizlik, turizm gelirleri ve kamu bütçesi alanlarında yüksek performans sağlanmıştır.
Seçimlere ve Türkiye için önemli bir seçim arifesinde olmamıza rağmen istikrar ve güven abidesi ekonomi politikalarımızla 2023 yılının ekonomik göstergeler açısından geçen yıla göre daha olumlu bir seyir izleyeceğini tahmin etmekteyiz. 2023 Yılında GSYH'nin 900 milyar dolar ve 22 trilyon TL, büyümenin ise yüzde 4, civarında oluşabileceği tahmin etmekteyiz.
- Türkiye Yüzyılı'na giden yol, güçlü ekonomiden geçer
Aydın, 2023 yılı için dikkat edilmesi gereken konusunda da uyarılarda bulundu.
Öncelikle ihracatın yüksek olduğu Avrupa ülkelerinde alımlar noktasında bir gerileme beklendiğine dikkati çeken Aydın, şu değerlendirmelerde bulundu:
Almanya, Hollanda, İtalya, Fransa, İngiltere, İspanya pazarlarında yüzde 01 ila 0,9 arasında bir daralma yaşanabilir. Buna mukabil ABD 0,5, Irak 3,9, Libya 2,8, İsrail 2,9 gibi ülkelerle de pazarımız genişleyebilir. Bu süreçte nitelikli ürünler üreten Türk firmalarımız kazançlarını artıracaktır. Diğer firmalarımızı mevcut potansiyellerini korumaya yönelik tedbirler alacaktır.
Bu tedbirler içerisinde faiz artışı ile enflasyonu baskılamaya çalışarak güçlü dolara sebebiyet veren ABD’nin de yakından takip edilmesi gerekiyor. Bu nedenle güçlü olan dolar karşısında alım gücümüzün zayıflayacağını unutmamalı ve borçlanma maliyetlerimizin artmaması için özellikle dolarla borçlanmaktan kaçınmalıyız. Sonuç olarak 2022 yılında üretim odaklı bir büyüme modelini seçen ülke olduk.
2023 yılında da katma değeri yüksek ve nitelikli ürünler üretmeyi hedefleyerek pazardaki yerimizi sağlamlaştırmalıyız. Türkiye Yüzyılı'na giden yol da güçlü ekonomiden geçer. Bu nedenle 2023 yılında daha nitelikli ve daha çok katma değerli ürünler üreterek Türkiye Yüzyılı'na Türk mührünü vuracağız. Türkiye Yüzyılı'nda rotasını 7 kıtaya çevirmiş, istikrar ve güven abidesi ülkemiz üreterek ekonomik büyümesini sürdürecek ve 2023 yılında resesyon korkusu yaşamayan sayılı devletler arasına girerek kendisini gösterecektir.
KOSGEB Başkanı Kurt konuşmaların ardından, katılımcı KOBİ'lerin sorularını yanıtladı.