Kayseri'de lisenin pansiyonuna yerleştirilen depremzedeler yaşadıklarını anlattı
- Askerlerin sırtında evinden çıkarılan Nimet Özkolay: - "Çok şükür canımız kurtuldu. Her şeyimiz gitti, hiçbir şeyimiz kalmadı. Yapacak bir şey yok. Rabbimin afetine ne yapalım"
Asrın felaketi olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Kayseri'ye getirilen depremzedelerin bir bölümü İlahiyat Vakfı Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin pansiyonuna yerleştirildi.
Aileler pansiyonlarda konaklarken, yemekhanede gönüllüler tarafından yemek yapılıyor. Depremzedeler, yemekhanedeki televizyondan haberleri takip ederken, çocuklar ise oyun alanına çevrilen mescitte vakit geçiriyor. Pansiyonun üst katında ise vatandaşlar tarafından bağışlanan kıyafet ve hijyen malzemeleri tasnif edilerek depremzedelere dağıtılıyor.
Malatya'nın Doğanşehir ilçesinden gelen Nimet Özkolay, AA muhabirine, ikinci depreme namaz kıldığı sırada yakalandığını söyledi.
Kahramanmaraş Elbistan merkezli depremin daha şiddetli hissedildiğini anlatan Özkolay, Yerden yere vurdu. Hiç kalkamadım. Namazı kıldım, yerimde kaldım. Askerler bizi sırtına aldı, yola çıkardı. Balkondan çıkarttılar bizi. Çok şükür canımız kurtuldu. Her şeyimiz gitti, hiçbir şeyimiz kalmadı. Yapacak bir şey yok. Rabbimin afetine ne yapalım. diye konuştu.
Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinden getirilen Sefer Somun da ilk depreme oturdukları apartmanda, ikincisine ise müstakil evlerinde yakalandıklarını belirtti.
Evlerinin kalınacak durumda olmadığını bildiren Somun, Yatacak, kalacak yerimiz kalmadı. Yakınlarımızdan, arkadaşlarımdan, öğretmenlerimizden vefat edenler var. Afşin kötü, her yer kötü, Allah beterinden saklasın. Bu zorlukları birlikte aşacağız inşallah. dedi.
- Eve giremiyorum
Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinden gelen Sakine Açıkbaş ise Pazarcık merkezli depreme uykuda yakalandığını, bir daha olmaz diye eve girdiklerini aktardı.
Sürekli sallandıklarını dile getiren Açıkbaş, Sarsıntıda balkona çıktım. Evim bodrum üstü. Oğlumla birbirimize sarıldık, artık ölümü bekledik o anda. Atla dedim, oğlum atlamadı. Oğlum atlayabilirdi ama beni bırakıp atlamadı. Çok büyük korku yaşadık. Bir daha eve giremedik. Burada da hala depremi yaşıyorum kendi kafamda. Vefat eden köylülerimiz var. Hala korkuyorum, burada evlere çağırıyorlar, gel buyur diyorlar ama ben evde duramam. ifadelerini kullandı.
Okul Müdürü Mehmet Gökdoğan da depremin ilk hissedildiği an liseyi Kayseri halkına açtıklarını, 800 kişiye sıcak çorba, çay ikram ettiklerini belirtti.
- Mescidi çocuk oyun alanına çevirdik
Afet planlaması çerçevesinde deprem olan bölgelerden afetzedelerin okullarına yerleştirildiği bilgisini veren Gökdoğan, sıcak bir ev ortamı sunmayı amaçladıklarını kaydetti.
Depremzedelerin endişelerini de gidermeye çalıştıklarını ifade eden Gökdoğan, şöyle konuştu:
Çocuklara etkinlik yapıyoruz. Tabi büyük bir acı, çok büyük bir felaket. Millet olarak çok üzgünüz. Hatay'dan öğretmen bir aile geldi, iki yaşındaki çocuklarıyla. Çocuk anne kucağında sürekli ağlıyordu. Neden ağladığını sorduğumuzda 'ben boyalarımı, kalemlerimi istiyorum' dedi. O sırada bir vatandaşımız bunu duydu, hemen kırtasiyeden bir koli boya, kalem seti getirdi. Böyle bir ihtiyaç olduğunun farkına biz de vardık. Okul mescidimizin birini çocuk oyun alanına dönüştürdük. Şu an 300 kişi bulunuyor burada. Akşam saatlerinde 500'e çıkabilir. Ağırlıklı olarak Kahramanmaraş, Elbistan, Afşin, Göksun, Malatya, Gaziantep, Hatay'dan misafirlerimiz geliyor.