Karabağ'ın sembol şehri Şuşa'da Azerbaycan-Türkiye stratejik müttefiklik ilişkileri konuşuldu

ABONE OL

- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Tancan: - "Ülkelerimizin yanı sıra bölgesel ve küresel arz ve talep güvenliğine katkı sunmaktayız" - SETA Uzmanı Prof. Dr. Ferhat Pirinççi: - "Türkiye ve Azerbaycan arasında orta vadede siyasi ve ekonomik entegrasyonun hayata geçirilmesi gündemdedir. Uzun vadede ise Türkiye ve Azerbaycan'ın öncülüğünde başta Türk dünyası olmak üzere, bunun da ötesine geçecek şekilde istikrar ve refah alanının oluşturulması da oldukça önemlidir

Azerbaycan'ın Karabağ bölgesinin sembol şehri Şuşa'da düzenlenen ve Şuşa Beyannamesinin 2. yılına ithaf edilen Azerbaycan-Türkiye stratejik müttefiklik ilişkileri: Kurtuluştan Zafere başlıklı uluslararası konferans düzenledi.

AK Parti ve Yeni Azerbaycan Partisi (YAP) tarafından organize edilen konferansın ikinci panelinde Türkiye'den Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan, Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Mustafa Murat Şeker ve SETA Uzmanı Prof. Dr. Ferhat Pirinççi ile Azerbaycan'dan Enerji Bakan Yardımcısı Samir Veliyev ve Savunma Sanayi Bakan Yardımcısı Mehman Bahışov konuşma yaptı.

Tancan, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki enerji ilişkilerinin sıradan bir ortaklık şeklinde değerlendirilemeyeceğini, iki ülkenin refah ve geleceği açısından hayati öneme sahip olduğunu belirtti.

Tancan, zengin enerji kaynaklarına sahip Azerbaycan'ın, enerji kaynaklarının dünya piyasalarına iletilmesinde vazgeçilmez olan Türkiye'nin birbirlerini mükemmel şekilde tamamladığını söyledi.

Türkiye ve Azerbaycan'ın ortak enerji projelerinden bahseden Tancan, Ülkelerimizin yanı sıra bölgesel ve küresel arz ve talep güvenliğine katkı sunmaktayız. Küresel ve bölgesel jeopolitik gelişmeler arz güvenliği ile ilgili endişeleri günbegün artırmakta ve işbirliğimizin arz ettiği önemi paydaşlara hatırlatmaktadır. Mevcut projelerimizde gerçekleştirilecek kapasite artışları ve yeni projelerde yapılacak ortaklıkların ülkelerimiz arasındaki enerji işbirliğinin önemini bir kat daha artıracağına yürekten inanmaktayız. Önümüzdeki dönemde Azerbaycan'ın ülkemizin doğal gaz tedarikçileri arasındaki güçlü yerini korumasını ve arttırmasını arzuluyoruz. Avrupa'ya iletilecek ilave doğalgazın ülkelerimizin Avrupa'nın enerji arz güvenliği konumlarını sağlamlaştıracağına inanıyorum. şeklinde konuştu.

- Bu yıl Türkiye'ye gaz ihracatımız 10,2 milyar metreküpe ulaşacak

Azerbaycan Enerji Bakan Yardımcısı Samir Veliyev, Şuşa Beyannamesinde iki ülkenin enerji ilişkilerine ilişkin maddelerin de yer aldığını söyledi.

Veliyev, iki ülkenin gerçekleştirdiği ortak projelerden bahsederek, Güçlü Azerbaycan-Türkiye enerji işbirliği dün olduğu gibi bugün de yarın da tarihi bir gereklilik, bölgesel ve Avrupa ölçeğinde güvenli ve sürdürülebilir enerji arzının garantisidir. dedi.

Azerbaycan'ın doğal gaz ihracatından da bahseden Veliyev, Azerbaycan ve Türkiye, Avrupa ülkelerinin ortaklık için çabaladığı ülkeler haline geldi. TANAP, Türkiye'yi doğal gaz arzında önemli bir halka haline getirmekte ve gaz ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılamaktadır. Kardeş Türkiye, TANAP'la Temmuz 2018'den bu yılın haziran ayına kadar 22 milyar metreküpten fazla doğal gaz tedarik etti. Bu yıl Türkiye'ye gaz ihracatımız 10,2 milyar metreküpe ulaşacak. TANAP ve TAP'ı büyütme planlarımız var. 2027 yılına kadar Avrupa'ya doğal gaz arzını ikiye katlayarak enerji güvenliğini güçlendirme ve arzı çeşitlendirme misyonumuzu yenilemeyi amaçlıyoruz. dedi.

Veliyev, elektrik ihracatı ve transit geçişinde de Türkiye'yi önemli ortak olarak gördüklerini ifade etti.

- Ortak projelerin geliştirilmesini sağlamak ortak vizyonumuzdur

Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı Şeker, son zamanlarda bölgede yaşanan çatışmaların milli savunma sanayisinin önemini ortaya koyduğunu söyledi.

Türk savunma sanayisinin son yıllarda önemli mesafeler kat ettiğini vurgulayan Şeker, Savunma sanayimizdeki yerlilik oranı yüzde 80'lere ulaşmış durumda. İhracatımız 20 kat arttı. Sektörümüzün cirosu 10 kat artış göstererek 10 milyar doların üzerine çıktı. bilgisini paylaştı.

Şeker, Azerbaycan ile savunma sanayii alanındaki işbirliklerine de değinerek, Buradaki ilişkilerimiz çok taraflı. Kardeşlerimizin sahip olduğu kabiliyetleri asla tekrarlamıyoruz. Onları onlardan alarak kullanmak yönünde hareket ediyoruz. dedi.

Azerbaycan'ın kullandığı Türk savunma sanayisi ürünlerini örnekler vererek anlatan Şeker, Ermenistan işgalinden kurtarılan bölgelerde başta mayınlı arazilerin temizlenmesi olmak üzere hayatın normalleştirilmesi faaliyetlerinde üzerimize düşen tüm görevleri icra etmeye hazırız. Modern teknolojilere dayalı silah ve mühimmat üretiminde koordineli işbirliğimizin devamını teşvik edeceğiz. Deniz, kara, hava, uzay ve siber güvenlik alanında karşılıklı teknoloji paylaşımında bulunarak yeteneklerin geliştirilmesi maksadıyla ortak projelerin geliştirilmesini sağlamak ortak vizyonumuzdur. diye konuştu.

- Güçlü Türkiye, güçlü Azerbaycan demektir

Azerbaycan Savunma Sanayi Bakan Yardımcısı Mehman Bahışov da Türkiye'nin savunma sanayisindeki başarılarıyla gurur duyduklarını belirterek, Güçlü Türkiye, güçlü Azerbaycan demektir. ifadelerini kullandı.

Bahışov, Türk savunma sanayisi şirketleriyle yakın işbirliği içerisinde olduklarını belirterek, üretim için gerekli olan hammadde, bileşen ve kimyasalları Türkiye'nin ilgili işletmelerinden temin ettiklerini bildirdi.

- Siyasi ve ekonomik entegrasyonun hayata geçirilmesi önemli

SETA Uzmanı Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, Türkiye ile Azerbaycan ilişkilerinin müttefikliğin de ötesinde olduğunu söyledi.

Pirinççi, Şuşa Beyannamesinin sadece ikili ilişkiler için değil, bölge için ve küresel gelişmeye yönelik çok ciddi sonuçlar ortaya çıkarmaya yönelik hazırlanmış bir metin olduğunu ifade etti.

Nikol Paşinyan liderliğindeki Ermenistan yönetiminin Türkiye ve Azerbaycan'ın ortaya çıkarttığı jeopolitik realitenin farkına varmaya başladığını belirten Pirinççi, Türkiye ve Azerbaycan arasında orta vadede siyasi ve ekonomik entegrasyonun hayata geçirilmesi gündemdedir. Uzun vadede ise Türkiye ve Azerbaycan'ın öncülüğünde başta Türk dünyası olmak üzere, bunun da ötesine geçecek şekilde istikrar ve refah alanının oluşturulması da oldukça önemlidir. Türkiye ve Azerbaycan ilişkileri kırılması ya da bozulması oldukça zor ve birleştikçe de derinleşecek ve gelişecek ilişkileri kapsamaktadır. dedi.

Konferansta, AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bursa Milletvekili Efkan Ala, YAP Genel Başkanvekili ve Merkez Yürütme Kurulu Başkanı Tahir Budagov, AK Parti İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım, Türkiye'nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı ve KKTC Bakü Temsilcisi Ufuk Turganer de yer aldı.