Kahramanmaraş'ta eşiyle enkazdan 202. saatte çıkan depremzede yaşadıklarını anlattı:
- Enkazdan yürüyerek çıkan Muharrem Polat: - "Hiçbir şey yemedik. Sadece vazelin buldum, biraz vazelin yedik" - "Depremin 7'inci günü 03.30-04.00 sıraları... Kazdım, kazdım baktım su çıktı, kar suyu"
Kahramanmaraş'ın Onikişubat ilçesinde depremin 202'inci saatinde Muharrem ve Hidayet Polat çifti, mahsur kaldıkları binanın enkazından yürüyerek çıkarıldı.
Depremlerin ardından Aktaş Apartmanı'nda Bursa Arama Kurtarma Spor Kulübü Derneği (BAKUT), Adapazarı Belediyesi personeli ve Bursa Gürsu Arama Kurtarma ekiplerinin yürüttüğü çalışmada enkaz altından ses alınması sonrası Muharrem ve eşi Hidayet Polat ile iletişim kuruldu.
Ekiplerin çalışması sonucu önce Muharrem Polat, ardından eşi Hidayet Polat ekiplerin desteğiyle çıkarıldı.
Yürüyerek çıkan çift, sağlık ekiplerince sedyeye yatırılarak ambulansla Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırıldı.
Hastanede tedaviye alınan Muharrem Polat, AA muhabirine, enkaz altında yaşadıkları anlattı.
Deprem olduğunda telefonunu kaybettiğini anlatan Polat, Depremin ilk günü telefonlar kayıptı. Alarmı 08.45'e kurmuştum, alarm çalınca, telefon yatağın altına girmiş, yatak zemine oturmuştu. Yatağı kaldırıp telefonu aldık, onun ışığıyla idare ettik. dedi.
Enkaz altındaki 2 çocuklarının hayatını kaybettiğini, kucaklarındaki 6 aylık bebeklerini de hayatta tutmak için çok uğraştıklarını dile getiren Polat, şunları kaydetti:
Enkaz altında hiçbir şey yemedik. Sadece vazelin buldum, biraz vazelin yedik. Tabii sıkıntı yaşatır mı bilmiyorum ağzımız bayağı bir kapanmıştı. Bir yemek kaşığı kadar kendi imkanımızla erittik, orada beklettik onu da içemedik zaten tekrardan tükürdük. 6 aylık oğlum Muhammet Alparslan vardı, onu ağzımdan çıkarttığım tükürükle beslemeye çalışıyordum, eşimin artık sütü gelmiyordu. Enkazın altında 5. gün artık Muhammet Alparslan dayanamadı, ben nabzına baktım, kalbini dinledim sabah vefat etti.
Enkaz altında 7'inci gün kar suyuna ulaştıklarını belirten Polat, bu anları şöyle anlattı:
Yer lamine parkeydi. İlk depremde yer kapalıydı, ikinci depremde orası açılmış, bunu ben 7'inci günde fark ettim. Hava gelen yer sadece orasıydı, çok toz oluyordu ağzımızı, yüzümüzü kapatıyordu. Depremin 7'inci günü 03.30-04.00 sıraları 'Hidayet bak dedim şuradan bir şeyler var'. Ben elimi attım, tuğla ıslak, nemli. Gösterdim, inanmadı. Kazdım, kazdım baktım su çıktı, kar suyu. Kar suyunu nerde görsem bilirim. Allah bize böyle bir hidayet gösterdi.
Su çıkarttığı yeri sandalye ve koltuk parçalarıyla kırarak genişlettiğini, tavanla aralarında bir boşluk açtığını anlatan Polat, ekiplerin bir iki gün önce de kendilerine ulaşabileceğini ancak üzerlerindeki molozun buna engel olduğunu düşündüğünü ifade etti.
İnançlarını hiç kaybetmediklerini aktaran Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
Buradan çıktığım zaman eşimle birlikte sadece Allah yolunda, dergahta çalışacağım. İş de yapmayacağım. Ben 32 yaşındayım, utanıyorum tüm Türkiye duysun isterse. Kuran'ı Kerim öğrenmemek çok büyük ayıp, orada dualarla ayakta durduk.