İsrail'in Filistin'e saldırıları Trabzon'da protesto edildi

ABONE OL

- TÜGVA İl Temsilcisi Hakan Özgören: - "Filistinli kardeşlerimiz bugüne kadar görevlerini, vazifelerini yerine getirdiler, bundan sonra 1 milyar 750 milyon Müslüman olarak Kudüs nöbetini devralma sırası bize gelmiştir" - "Bu katliamlar bizleri korkutamayacak. Bir ölüp, bin dirileceğiz.Tüm dünyanın gözleri önünde soykırımların yaşanmadığı, çocukların ölmediği, ümmetin bir araya geldiği bir sabaha hep beraber uyanacağız"

İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları Trabzon'da protesto edildi.

Ortahisar ilçesinde, yatsı namazı sonrası İskenderpaşa Camisi önünde bir araya gelen Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Trabzon üyeleri ve vatandaşlardan oluşan grup, Kudüs kırmızı çizgimizdir, Müslümanlar Birleşin yazılı pankartlar açarak Filistinlilere destek verdi.

Kuran'ı-Kerim tilavetinin ardından konuşan TÜGVA İl Temsilcisi Hakan Özgören, Kudüs'ün sadece bir şehir olmadığını belirterek, Kudüs, bir semboldür, bir imtihandır, Kudüs kıbledir. İlk kıblemizi koruyamazsak, son kıblemizin geleceğine güvenle bakamayız. Açık konuşmak gerekirse İslam dünyası Kudüs imtihanında sınıfta kalmıştır. Sadece İslam dünyası değil tüm insanlık da Kudüs imtihanında sınıfta kalmıştır. diye konuştu.

Özgören, Kudüs'ün İsrail tarafından işgalinden 2 yıl sonra bir veya bir grup Yahudi tarafından Mescid-i Aksa'nın yakılmasının, aslında bardağı taşıran son damla olduğunu ifade etti.

İsrail'in 1947'den beri dilediğini yaptığına dikkati çeken Özgören, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bugün de aynı pervasızlıkla yoluna devam ediyor. Bu gerçekleri görmezden gelemeyiz. Müslümanlar kınamaktan başka bir şey yapmıyoruz. Halbuki önümüzde Müslümanların Kudüs'ü nasıl iman yurdu haline getirdiğinin örnekleri var. Selahaddin Eyyubi Kudüs ve Allah'ın evi Mescid-i Aksa esaret altındayken evinde yatmayı kendisine zül sayan bu büyük komutanın verdiği mücadele imanın ve cesaretin zulme karşı direnişinin sembolü olmuştur. Zalimler tüm güçleriyle saldırırken, Müslümanlar sadece dua etmekle, sadece gözyaşı dökmekle yetinmemişlerdir. 'Zulme rıza zulümdür' diyerek, karşılarındaki güçlerin sayısına, silahına, teknolojisine bakmadan Allah'ın vaadine güvenip tüm güçleriyle, tüm imkanlarıyla mücadele etmişlerdir.

Özgören, şöyle devam etti:

Bugün neyimiz eksik diye baktığımızda, işte bunu görüyoruz. Dualarımıza ve gözyaşlarımıza yüreklerimizin bileklerimizin gücünü eklemediğimiz sürece zalimi durdurmayız. Çünkü hak, hukuk tanımayan zalim laftan, sözden, nasihatten zaten anlamaz. İçindeki korkuyu zulüm çıtasını sürekli yükselterek bastıran, ahlakı olmayan zalimin anladığı tek dil güçtür güç. Şayet tüm dünya, tüm Müslümanlar bir olup bu zulmün karşısına dikilirse, inanın bana sırtını dayadığı lobilerin desteği tek başına İsrail'in pervasızlıklarını sürdürmesine yeterli olmaz.

- Önce biz uhuvvetimizi temin edeceğiz ki zalime karşı gerektiği şekilde güçlü durabilelim

İslam dünyasını içinde bulunduğu bu halden çıkartmanın herkesin boynunun borcu olduğunu belirten Özgören, Bu konuda en büyük görev hiç şüphesiz günümüz Müslümanlarına düşüyor. Önce biz kendi aramızda birliğimizi, beraberliğimizi, uhuvvetimizi temin edeceğiz ki zalime karşı gerektiği şekilde güçlü durabilelim. dedi.

Özgören, Müslüman'a umutsuzluğun yakışmayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:

Rabbimin müjdesi var. 'Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin, eğer inanıyorsanız muhakkak üstün olan sizsiniz'. İşte bu ilahi müjdeye layık olabilmek için tüm Müslümanlara diyoruz ki 'Gelin birlik olalım ve zalimlerin karşısına tek bilek, tek yürek olarak çıkalım'. Kendi içimizdeki gafillerin üstesinden geldiğimiz gün, zalimin kalbine korkuyu saldığımız gün olacaktır. Kudüs inşallah tüm Müslümanların kurtuluşunun vesilesi olacaktır. Üzerimizdeki ölü toprağını Kudüs davasına sahip çıkarak atacağımıza inanıyorum.

Kudüs nöbetini devralma sırasının geldiğini aktaran Özgören, sözlerini şöyle tamamladı:

Filistinli kardeşlerimiz bugüne kadar görevlerini, vazifelerini yerine getirdiler, bundan sonra 1 milyar 750 milyon Müslüman olarak Kudüs nöbetini devralma sırası bize gelmiştir. Nöbeti almaya hazır mıyız? Bu vesileyle bir kez daha Kudüs'ün işgalini, Mescid-i Aksa'nın mahremiyetinin ihlalini, Filistinlilerin haklarının gaspını asla kabul etmeyeceğimizi ilan ediyoruz ancak bu katliamlar bizleri korkutamayacak. Bir ölüp, bin dirileceğiz.Tüm dünyanın gözleri önünde soykırımların yaşanmadığı, çocukların ölmediği, ümmetin bir araya geldiği bir sabaha hep beraber uyanacağız.

Basın açıklaması yapan gruptakiler, duanın ardından dağıldı.