Irak'taki Filistinlilere göre, Gazze'de yaşananların kalplerde açtığı yara 1948'deki acılardan daha derin
- 1948'de ailesiyle birlikte Irak'a göç eden Filistinli mülteci Suphi el-Fahuri: - "Gazze'de yaşananları televizyonlardan ve haber ajanslarından endişeyle izliyoruz. Gazze'de yaşananlar benim davamdır. O toprakların sahibi biziz. Bu devrim de bizimdir. Siyonistler, toprakların sahibi değil, oradan çıkmaları lazım" - Filistinli mülteci Halid Abdurrahman: - "Yüreğimizde 1948'den beri büyük acı ve yaralar var. Ancak şu an yaşananlar kalbimizde 1948 acılarından daha büyük ve derin yaralar açıyor"
HAYDAR KARAALP - Irak'taki Filistinli mülteciler, İsrail'in günlerdir yoğun şekilde bombaladığı Gazze'de yaşananları kaygıyla takip ettiklerini ve yaşanan dramın kalplerinde 1948'deki acılardan çok daha büyük yaralar açtığını ifade ediyor.
Filistinli mülteciler daha çok başkent Bağdat'ın Belediyat bölgesinde uzun yıllar önce inşa edilen sitede yaşıyor. Sitedeki apartmanlar ve içindeki daireler, son derece bakımsız ve belediye hizmetinden de yoksun.
Burada zor şartlar altında hayata tutunmaya çalışan Filistinli mülteciler, ana yurtlarında yaşanan insanlık dramını televizyon kanalları ve haber ajansları üzerinden an be an büyük bir hüzün ve kaygıyla takip ediyor.
Bazılarının yakın akrabaları Gazze'deki İsrail saldırılarında hayatını kaybetmiş ya da yaralanmış.
- Gazze'de yaşananlar benim davam, o toprakların sahibi biziz Siyonistler değil
AA muhabirine konuşan Filistinli Suphi el-Fahuri, 1948 yılında annesi, babası, dedesi ve babaannesiyle Irak'a mülteci olarak göç ettiklerini söyledi.
Fahuri, Filistin doğumluyum ve 1947'deki göçü ailem ve akrabalarımla birlikte yaşadım. 1948'den beri Filistin'i parçalama planları vardı. O dönem çocuktum ama babamlar bana Batı'nın Filistin'i bölüp parçalama planlarını ve oyunlarını anlatırdı. 1948'den beri Irak halkıya birlikte yaşıyoruz. dedi.
Gazze'de yaşananları endişeyle takip ettiklerini ancak yakınlarından haber alamadıklarını dile getiren Fahuri, şöyle konuştu:
Gazze'de yaşananları televizyonlardan ve haber ajanslarından endişeyle izliyoruz. Gazze'de yaşananlar benim davamdır. O toprakların sahibi biziz. Bu devrim de bizimdir. Siyonistler, toprakların sahibi değil, oradan çıkmaları lazım. Gazze'de yaşanan bu son olaylardan önce oradaki tanıdıklarımızla iletişim içerisindeydik ancak şu an onlarla hiçbir iletişim kuramıyoruz. Filistin'in Irak Büyükelçiliği üzerinden haber almaya çalışıyoruz. Amca oğullarımı şehit verdik ve şehit vermeye de devam ederiz yeter ki Siyonistler topraklarımızdan çıksın. Çocuklarımızı da Gazze'nin özgürlüğü için her an feda etmeye hazırız.
- Halamın kızı, 4 çocuğuyla birlikte saldırılarda hayatını kaybetti
Bağdat'ta yaşayan 1967 doğumlu Filistinli mülteci Halid Abdurrahman, Filistin'de ölümden ve düşman füzelerinden korkmayan kahramanların olduğunu dünyaya gösterdik. Aksa Tufanı'na karşı Gazze'deki evler insanların başlarına yıkıldı ve çok sayıda can verdik. Filistinliler, iman dolu kalbe ve uzun sabra sahip. Haberleri televizyonlardan izlerken yüreğimiz yanıyor. Elimizden bir şey gelmiyor. şeklinde konuştu
Irak'tan Filistin'e yol açılması halinde Gazze'ye gideceklerini söyleyen Abdurrahman, şu ifadeleri kullandı:
Yüreğimizde 1948'den beri büyük acı ve yaralar var. Ancak şu an yaşananlar kalbimizde 1948 acılarından daha büyük ve derin yaralar açıyor. Olayları gözyaşları içerisinde izliyoruz. Eşimin tüm akrabaları Gazze ve Ramallah'ta. Her gün saatlerce oturup ağlıyor. Halamın kızı, 4 çocuğuyla birlikte saldırılarda hayatını kaybetti. Ölenlerin hepsi zaten bizim canımız, ciğerimiz. Elimizden gelen tek şey dua etmek. Filistin'dekilerin gecesi gündüzü yok. Sürekli saldırı ve bombardıman altındalar.
- Onlarla birlikte biz de burada ölmek istiyoruz
Bağdat'ta yaşayan Filistinli Um Muhammed, Gazze'de yaşananlar için ölmek istediklerini dile getirirken duygularını şöyle anlattı:
Filistin'dekiler tüm Müslümanlar adına mücadele ediyor. Gelişmeleri an be an televizyonlardan takip ediyoruz. O kadar acı ki, yemek bile yiyemiyoruz. Onlarla birlikte biz de burada ölmek istiyoruz. Bir saatte on kez ölüp diriliyoruz. Filistin elden gitse de gönlümüzde kalacak. Yapabileceğimiz bir şey yok ancak Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı kurtarana kadar mücadeleye devam. İnşallah Mescid-i Aksa'da hep birlikte namaz kılacağız.
- Gazze'ye atom bombası atılmış gibi
Irak'taki Filistinli Kanaat Önderleri Meclisi Başkanı Hukukçu Ahmed Zeydan da Gazze'de yaşananları büyük kaygıyla yakından takip ettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
Gazze'de bu son yaşananlar, Filistin halkına yönelik katliamlara yenisini ekledi. Filistinliler şehadet için doğarlar. ABD ve Batı'nın Filistin halkına karşı mücadele teknikleri her geçen gün değişiyor. ABD ve Batı, Filistin halkına düşmandır ve Filistin halkı ve davasına zarar verme konusunda İsrail'i bile geçtiler. Ancak Filistin halkı inatçıdır ve asla teslim olmaz, boyun de eğmez ve mücadelesini artırır. Gazze'de yaşananlara Yahudilerden bile karşı çıkanlar var. Gazze'ye atom bombası atılmış gibi.
Arap rejimlerinin Gazze’de yaşananlara karşı tutumunu eleştiren Zeydan, Arap ülkelerinin, tüm Arap halkları yerine savaşan Filistin halkına karşı tutumunun beklenen düzeyde olmadığını söyledi.
Zeydan, Gazze’de Filistin halkını yok etme planı olduğunu ve bunun özellikle Mısır için kötü sonuçları olacağını ifade etti.
Irak'ta nüfusları hakkında resmi veriler olmasa da 1948'deki zorunlu göçün ardından Bağdat gibi yerlere yerleştirilen 10 binin üzerinde Filistinli mültecinin yaşadığı değerlendiriliyor.