İnsansız araçları milli yazılımlar konuşturuyor
- Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen yazılım çözümleri, insansız araçların etkin ve güvenli şekilde görev yapmasına imkan sağlıyor - MilSOFT Genel Müdürü Mustafa Özçelik: - "İnsansız kara aracı BOĞAÇ'a otonomi özelliği kazandırıyoruz, SALVO silahlı deniz aracı platformunun kritik bileşenleri olan Savaş Yönetim Sistemi, Veri Dağıtım Sistemi ve Haberleşme Altyapısı yazılımlarında yer aldık" - "6 ülkede ihracat gerçekleştirmiş durumdayız, bunu artırmak istiyoruz. 24 ülkede iş geliştirme faaliyetlerimiz devam ediyor. Türk savunma sanayisinin ayak bastığı her yerde varlık gösteriyoruz"
Türk savunma sanayisi bünyesinde geliştirilen yazılım çözümleri BOĞAÇ ve SALVO gibi insansız araç çözümlerinin etkin ve güvenli şekilde görev yapmasına katkı sunuyor.
Sistem entegrasyonu ve yazılım geliştirme görevleri üstelenen MilSOFT'un 25. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla şirket merkezinde yöneticilerin katılımıyla basın toplantısı düzenlendi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı iştiraki ve MilSOFT'un hissedarı SSTEK'in Genel Müdürü Ahmet Çağrı Özer, Başkanlığın sektördeki ekosistemin gelişimini önemsediğini ve SSTEK aracılığıyla MilSOFT'a ortak olarak bu alandaki faaliyetlere güçlü bir destek verdiğini söyledi.
MilSOFT Yönetim Kurulu Üyesi Sami Ulukavak da MilSOFT'un yazılım tabanlı yeteneklerini geliştirirken önümüzdeki dönemde var olan faaliyet alanlarına bulut bilişim, otonom sistemler ve entegre lojistik destek başlıklarını ekleyip bu alanda ürünler ortaya koymayı amaçladıklarını ifade etti.
Şirketin Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Başyiğit, şirketin kuruluşundaki millileştirme motivasyonu ve Türkiye'de yapılamayanları yaparak bugüne kadar katedilen mesafeye ilişkin kilometre taşları hakkında bilgi verdi. Başyiğit, uluslararası standartlara uygun yenilikçi çözümlerle yola devam ettiklerini belirtti.
- Yazılım çözümleri insansız araçlarla sahaya çıkıyor
MilSOFT Genel Müdürü Mustafa Özçelik, şirket faaliyetlerine ilişkin yaptığı sunumda, yenilikçi teknoloji yatırımları, stratejik insan kaynağı ve kurumsal yönetim, sürekli iyileşen organizasyon, uçtan uca çözüm yaklaşımı ve işbirliğiyle ihracat odaklı büyüme unsurlarının stratejilerinin temelini oluşturduğunu dile getirdi.
Bu yıl ihracat ve yenilikçi teknolojilerin sahada kullanımına yönelik bir dizi önemli adım attıklarına işaret eden Özçelik, Müşterek Harp Eğitim Projesi kapsamında HAVELSAN ile Katar'a ilk ihracatlarını gerçekleştirdiklerini bildirdi. Özçelik, ilk otonom araç projeleri kapsamında Elektroland firmasının insansız kara aracı BOĞAÇ'a otonomi özelliği kazandıracaklarını, ilk insansız deniz aracı sözleşmesi kapsamında da DEARSAN'ın SALVO silahlı deniz aracı platformunun kritik bileşenleri olan Savaş Yönetim Sistemi, Veri Dağıtım Sistemi ve Haberleşme Altyapısı yazılımlarında yer aldıklarını ifade etti.
İki ağ arasında güvenli veri alışverişi sağlayan ürünlerinin ilk kurulumu için MPG firmasıyla anlaşma sağladıklarını dile getiren Özçelik, ayrıca KOBİ'lerin siber güvenliğini sağlamak amacıyla çözümlerini standardize ederek hazır ürün haline getirdiklerini kaydetti.
Bilişim 500 listesinde sektörde ve genel değerlendirmede ilk 5'te yer aldıklarına işaret eden Özçelik, 6 ülkede ihracat gerçekleştirmiş durumdayız, bunu artırmak istiyoruz. 24 ülkede iş geliştirme faaliyetlerimiz devam ediyor. Türk savunma sanayisinin ayak bastığı her yerde varlık gösteriyoruz. dedi.
Kurumsal gelişimi desteklemek için stratejik bir insan kaynakları yönetimi izlediklerini vurgulayan Özçelik, bu kapsamda işe alımdan çalışan memnuniyeti ve akademik işbirlikleriyle gelişimi sürdürmeye uzanan bir dizi faaliyet yürüttüklerini vurguladı.
- Gelecek 5 yıl için iddialı hedefler
Bulut teknolojileri, yapay zeka ve siber güvenlik gibi alanlarda MilSOFT isminin daha fazla duyulacağını vurgulayan Özçelik, geleceğin harekat ortamına uygun çözümler sunacaklarını bildirdi. Özçelik, Türk savunma sanayisinin bulut platformunu geliştirmeye adayız. Bununla ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Öz sermayemizle çalışmalara başladık. diye konuştu.
Entegre lojistik destek uygulamalarının sivil alana taşınması amacıyla bir dizi faaliyet yürüttüklerini anlatan Özçelik, ilerleyen dönemde yurt içinde ve dışında stratejik işbirliklerini artıracaklarını, akademiyle ve start-up şirketleriyle ilişkileri geliştireceklerini söyledi.
Gelecek 5 yıllık hedeflerini paylaşan Özçelik, Hedefimiz bu dönemde otonom ve sürü sistemleri, bulut teknolojileri ve entegre lojistik destek sistemleri alanlarında Türk savunma sanayisinin ana oyuncusu olmak. Bilişim 500'de savunma sanayisinde yazılım kategorisinde ilk sırada yer almak istiyoruz. Her yıl yeni bir ülkeye ihracat yapmayı hedefliyoruz. Yurt dışında en az 2 ülkede ofis açma niyetindeyiz. Bir diğer hedefimiz de Türkiye'de en çok çalışılmak istenen yerli yazılım firması olmak. dedi.
- Önemli oyuncularla temas halindeyiz
Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Özçelik, bulut bilişim konusunda bir ekosistem yaklaşımında olacaklarını, bu alanda kabiliyet sahibi önemli oyuncularla temas halinde bulunduklarını ifade etti. Savunma sanayisine yazılım sağlayan firmaların bulut dönüşümüne destek olmayı da amaçladıklarını vurgulayan Özçelik, ayrıca milli siber güvenlik çözümlerinin bulut platformuna entegrasyonunu planladıklarını belirtti.
Mustafa Özçelik, kullanıcılar açısında bulut platformunun ciddi bir ihtiyaç olduğunu ve muhtemelen bu yıl Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı üzerinden bu yönde adımlar atılacağını söyledi. Özçelik, sektör olarak bu ihtiyaca hazır olmak, paydaşlarla uçtan uca bir çözüm sunmak için çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.
Otonomi alanındaki en büyük katkılarının birlikte çalışabilirliğin sağlanması olacağını vurgulayan Özçelik, sözlerini şöyle tamamladı:
Hibrit harekat sahasında insanlı-insansız sistemlerimizin bir arada çalıştığını şu anda gözlemlemiyoruz. MilSOFT olarak ortak haberleşme katmanı gibi bir yaklaşımımız var. Mil-LINK adını verdiğimiz bir ürünümüz var. Bu ürünümüzle insanlı ve insansız araçların aynı ağda, aynı anda haberleşmeleri ve beraber harekat yürütme yeteneğini kazanmalarını istiyoruz. İkinci olarak stratejik seviye komuta kontrolünü amaçlıyoruz. Bu sağladığımız ağdaki bütün harekat verileri, bilgi akışının komuta seviyelerine taşınması ve bunun harekatın bir unsuruna dönüşmesi, komuta ve kontrol edilebilmesine de talibiz. Bu alanda da ekosistemle beraber hareket etme yaklaşımı sergiliyor olacağız.