İnsan Hakları Eylem Planı ile gelecek olan infaz indirimi
Cumhurbaşkanı Erdoğan 02 Mart 2021 tarihinde büyük katılımın olduğu toplantıda İnsan hakları eylem planını açıkladı. Onlarca yeni maddeden oluşan planın 2 yıl içerisinde kademe kademe yürürlüğe girmesi bekleniyor.
Adalet.tv ailesi olarak bu güne kadar onlarca özel haber yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Kamuoyunda “AF” olarak bilinen ancak hukuk literatüründe “İnfaz Yasası Değişiklikleri” olarak tanıtılan 671 sayılı K.H.K. ve 7242 sayılı yasalar ile on binlerce mahkum tahliye olmuş ve bir o kadarı da kapalı cezaevinden açık cezaevine nakil olmuştu. Hatta “Uzlaştırma ve Rahşan Affı” da bu maddelere eklenirse suç işleyen on binlerce vatandaş bu haklardan faydalanmıştı. Ancak bu düzenlemelerin büyük bir kısmında bazı suçlar (terör, cinsel, kasten öldürme, uyuşturucu ticareti, organize suç örgütü vb.) kapsam dışında bırakılmıştı. Her suçun faydalanacağı ancak her suçlunun faydalanamayacağı bir detay İnsan hakları eylem planı ile birlikte ortaya çıkmış durumda.
Siyaset programlarında hukuk profesörleri, alanında uzman avukatlar ve sayısız siyasetçi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İnsan hakları eylem planını uzun süre tartıştı ve tartışmaya da devam edecek. Ancak bu kadar uzman ismin gözden kaçırdığı en önemli detayı sizler için araştırdık.
ADLİ KONTROL TEDBİRİ SÜRELERİNİN CEZADAN MAHSUP EDİLMESİ
Bir kişinin cezası kesinleşene kadar gözaltında ve tutukluluk da kaldığı süreler cezasından mahsup edilir. (TCK 63) Cumhurbaşkanı Erdoğan İnsan hakları eylem planını açıklarken hiç kimsenin üzerinde durmadığı çok önemli bir konuya değindi. “...'Konutu terk etmeme' adli kontrol tedbirinde geçen sürenin, sonuç cezanın infazından mahsubuna yönelik değişiklik yapıyoruz. Konuya sadece mevzuat yönüyle bakmıyor, uygulamadan kaynaklanan aksaklıkları da gündemimize alıyoruz. Vatandaşımızın, sırf ifade almaya yönelik yakalama kararları yüzünden özgürlüğünden mahrum kalmasını istemiyoruz...” ifadesini kullanmıştı. Buradan anlaşılacağı üzere suç türü ne olursa olsun tutuklanma tedbiri yerine konutunu terk etmeme tedbiri uygulanan kişinin konutunda kaldığı süreler ileride alacağı cezasından mahsup edilebilecek. İnsan hakları eylem planı, bir infaz düzenlemesi olmasa da bu yönüyle infaz yasasına da etki ettiği açıkça görülecektir. Yani madde ileride uygulamaya konulursa suç ayrımı yapılamaz, yapılamaz derken Hukuk'un doğasına aykırı olur. Yani bir bakıma terör, cinsel, kasten öldürme, uyuşturucu ticareti, organize suç örgütü vb. fark etmeksizin geriye dönük olarak da Konutu terk etmeme adli kontrol tedbiri uygulanan bütün vatandaşlar faydalanarak haklarında yeniden müddetname (süre belgesi) tanzim edilecek ve cezaevinde kalacakları süre azalacaktır.
Kişinin özgürlüğünün sınırlandırıldığı yer cezaevi veya karakol nezarethanesi olmasa da uygulamaya konulacak bu düzenlemenin de adalet anlayışımıza katkı sunacağını düşünüyoruz. Bu örnekten de anlaşılacağı üzere bazı ufak dokunuşlar binlerce suç dosyasına direkt etki edebilmektedir.
adalet.tv / hukuk servisi – özel haber