Hukuk Profesörü Ersan Şen'den 'infaz düzenlemesi' açıklaması

ABONE OL

İnfaz düzenlemesine ilişkin olarak açıklamalar gelmeye devam ediyor. Son olarak ülkemizin önde gelen Hukuk Profesörlerinden Ersan Şen'den önemi bir açıklama geldi.

Prof. Dr. Ersan Şen'in infaz düzenlemesine ilişkin yaptığı açıklama: Covid-19 izninde ve kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerle ilgili izinden dönme ile açık ceza infaz kurumuna ayrılma ve denetimli serbestlik sürelerinde iyileştirme hakkında Kanun Teklifi metni ile ilgili tereddütler yaşandığı ve metin hakkında daha önce paylaştığımız bilgi ve eleştiriler dışında, farklı önemli eleştirilerde bulunulduğu görülmektedir.

1- Teklifle İnfaz Kanununa eklenmesi öngörülen Geçici 10. maddenin 6. fıkrasında, hükümlünün “iyi halli” olması şartına açıkça yer verilmemiştir. Bu fıkra hükmü; şu an yürürlükte olan İnfaz Kanunu Geçici m.9/6 ile benzer nitelikte olmasına ve Geçici m.9/6’da açıkça iyi halli olma şartına yer verilmesine rağmen, bu kez Teklif metninde kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin açık kuruma 3 yıl erken ayrılmaları için açıkça “iyi hal” şartına yer verilmediği görülmektedir.

Bu durum, kapalı kurumda olanların açık kuruma 3 yıl erken geçebilmeleri için iyi halli olmaları şartının aranmayacağı şeklinde yorumlanmaktadır. Kanaatimizce; iyi halli olmak hükümlü lehine olan tüm infaz uygulamalarından faydalanılması için zorunlu olup, aksinin kabulü, yani iyi halin aranmaması için bu hususun kanun metinlerinde açıkça belirtilmesi gerekir. Ancak Kanun Teklifinde kapalı kurumda bulunan hükümlülerle ilgili iyi hal şartına yer verilmemesi, doğal olarak tereddütlere sebep olmaktadır. Bu tereddütlerin, açık düzenleme ile giderilmesi gerekir. Konu, şu an firarda olan veya disiplin cezası bulunan hükümlülerin hukuki durumlarının değerlendirilmesi yönünden önem arz etmektedir.

2- Terör suçlarının ve örgüt suçlarının; Kanun Teklifi ile İnfaz Kanununa eklenmesi öngörülen Geçici m.10’un 6. ve 7. fıkraları kapsamına girmediği tartışmasız olup, bu hususta görüşümüzü belirtmiştik. Bununla birlikte; uygulamada, Geçici m.10’un 2. fıkrasında istisna suçlara yer verilmemesi sebebiyle, 2. fıkranın terör suçlarında ve örgütlü suçlarda tatbik imkanı olup olmadığı konusunda tereddüt yaşanmaktadır.

Terör suçlarında; İnfaz Kanunu Geçici m.6’ya göre üç yıl denetimli serbestlik olmadığından ve Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliği m.6/2-ç’ye göre açık kuruma ayrılabilmeleri için koşullu salıverilmelerine 1 yıldan az süre kalması gerektiğinden, yine bu suçlardan hükümlülerin Covid-19 iznine ayrılması ancak koşullu salıverilmelerine 1 yıldan az süre kalması ile mümkün olabildiğinden, Covid-19 iznine gönderilen terör hükümlüsünün açık kuruma ayrılma zamanı ile denetimli serbestlik zamanı tarih itibariyle zaten birbirine denk geldiğinden, denetimli serbestliği devam edecek olup, Geçici m.10/2’nin fiilen tatbiki imkanı bulunmamaktadır.

Örgütlü suçlarda ise; İnfaz Kanunu Geçici m.6’ya göre 3 yıl denetimli serbestliğe erken ayrılma mümkün olduğundan, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği m.6/2-ç uyarınca örgütlü suçlarda açık kuruma ayrılma şartlarına kıyasla şu an yürürlükte olan İnfaz Kanunu Geçici m.6 uyarınca tatbik edilen 3 yıl denetimli serbestlik süresi daha lehe olduğundan, örgütlü suçlardan hükümlüler açık kuruma 1 yıl erken ayrılmayı düzenleyen İnfaz Kanunu Geçici m.9/6 kapsamında olmadığından, bu hükümlüler İnfaz Kanunu Geçici m.6/3 uyarınca doğrudan kapalı kurumdan denetimli serbestliğe ayrıldığından, özetle Covid-19 izninde olan örgütlü suç hükümlüsü zaten 3 yıllık denetimli serbestlik süresi içerisinde olacağından, denetimli serbestlik süresinde iyileştirme öngören Geçici m.10/2’nin fiilen tatbikine imkan bulunmamaktadır.

Bu maddede yer verdiğimiz açıklamalarımız, Teklifle eklenmesi öngörülen Geçici m.10’un 2. fıkrası ile ilgilidir. Belirtmek gerekir ki; Geçici m.10/2, 31.07.2023 tarihi itibariyle Covid-19 izninde olan hükümlüleri düzenlemekte iken, Geçici m.10/6 31.07.2023 tarihi itibariyle kapalı ceza infaz kurumunda bulunan ve İnfaz Kanunu Geçici m.9/6 uyarınca açık kuruma 1 yıl erken gönderilen hükümlüler hakkındadır. Geçici m.10/6’da (ve 7’de) ise, terör suçları ve örgütlü suçlar kapsam dışı bırakılmıştır.

3- Teklifle İnfaz Kanununa eklenmesi öngörülen ve kapalı kurumda olan hükümlülerin (ayrıca açık kuruma 1 yıl erken gönderilen hükümlülerin) durumlarını düzenleyen Geçici m.10’un 6. fıkrasında kapalı kurumda olan örgüt suçlarından hükümlülerin tümü ile kapsam dışı bırakılması, kanaatimizce isabetli değildir. Öldürme ve uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçları ile cinsel suçlar gibi tehlikelilik hali ve toplumsal reaksiyonu yüksek olan suçlar bile Geçici m.10/6’nın kapsamına alınmakta iken, silahlı veya silahsız ayırımı yapılmaksızın Türk Ceza Kanunu m.220 kapsamına giren örgütlü suçların kapsam dışı bırakılmaması gerekir.

Örgüt kurucusu, yöneticisi, üyesi olmaktan ve/veya örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen bir suçtan mahkum olanların tehlikelilik halinin öldürme, uyuşturucu madde ticareti suçları ile cinsel suçları işleyenlerden daha fazla olduğunu peşinen kabul etmek ve açık kuruma erken ayrılma imkanından yoksun bırakmak bizce hatalıdır. Bu görüşümüz, terör suçları için geçerli değildir. Bahsettiğimiz hükümlü grubu, sadece TCK m.220 kapsamında mahkum olanlardır. 2020 yılında İnfaz Kanunu Geçici m.6 düzenlenirken, örgütlü suçlar (terör hariç) kapsama alınmış ve 3 yıl denetimli serbestlikten faydalanmalarına imkan sağlanmıştı. Şu an gündemde olan Kanun Teklifinde de yine örgütlü suçlardan (terör hariç) hükümlülerin Geçici m.10/6 kapsamına alınmasının değerlendirilmesi gerektiği görüşündeyiz.

4- Son olarak; Kanun Teklifine yöneltilen bir diğer eleştiri de, Geçici m.10/2 ile 6. fıkralarında, tarih itibariyle sağlanması gereken şartlar yönünden farklı uygulamanın öngörülmesi, Geçici m.10/2’nin sadece “31.07.2023 tarihi itibariyle” maddede aranan şartları taşıyan hükümlüleri kapsaması, buna karşılık, Geçici m.10/6’da geçen “bu şartların oluştuğu tarih itibariyle” ibaresi sebebiyle 31.07.2023 tarihi itibariyle kapalı kurumda olan ancak bu hükümde aranan süre şartlarını daha sonraki bir tarihte karşılayan hükümlülere de ileriye dönük olarak açığa ve denetimli serbestliğe erken ayrılmaya imkan verilmesidir.

Şöyle ki; Geçici m.10/2’nin mevcut haline göre, hükümlünün bu fıkradan faydalanabilmesi için, 31.07.2023 tarihi itibariyle Covid-19 izninde olması ve yine 31.07.2023 tarihi itibariyle denetimli serbestliğine 5 yıldan az süre kalması gerekecektir. Hükümlünün denetimli serbestliğine 31.07.2023 tarihi itibariyle 5 yıldan fazla süre kalacaksa, Geçici m.10/2’de öngörülen iyileştirmeden faydalanamayacaktır. Bir başka ifadeyle; 31.07.2023 tarihi itibariyle Covid-19 izninde olmakla birlikte, yine bu tarih itibariyle denetimli serbestliğine 5 yıldan fazla süre varsa, hükümlünün denetimli serbestliğine 5 yıl veya daha az süre kaldığı zaman 31.07.2023 tarihini aşıyorsa, bu fıkra hükmünden faydalanamayacaktır.

Oysa Geçici m.10’un 6. fıkrasında bu şekilde bir tarih kısıtlamasına yer verilmemiş olup; sadece hükümlünün 31.07.2023 tarihi itibariyle kapalı kurumda olması şartı yeterli görülmüş, bu şartı taşıyan hükümlünün açık kuruma ayrılmasına 3 yıl kalması şartının gerçekleştiği tarihten itibaren bu geçici düzenlemeden faydalanmasının önü açılmış, “31.07.2023 tarihi itibariyle açığa ayrılmasına 3 yıl ve daha az süre kalması” gibi kısıtlayıcı bir şarta yer verilmemiştir.

Böylece hükümlü; 31.07.2023 tarihi itibariyle kapalı kurumda ise, açığa ayrılmasına 3 yıl ve daha az süre kalması şartı daha ileri bir tarihte gerçekleşse bile, Geçici m.10/6’dan faydalanabilecek, açığa 3 yıl erken geçebilecek ve sonrasında da 3 yıl erken denetimli serbestliğe tabi tutulabilecektir. Kapalı kurumda olan hükümlüler için ileriye yönelik tanınan bu imkanın, Covid-19 izninde olan hükümlülerle ilgili Geçici m.10/2’de sağlanmaması isabetli değildir. Biz de bu eleştiriye katılıyoruz.

ersan şen infaz hukuku infaz düzenlemesi