HAK-İŞ üyeleri, İsveç'teki Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıyı protesto etti

ABONE OL

- Genel Başkan Arslan: - "Bu saldırıları ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiren başta İsveç Hükümeti olmak üzere, bu konudaki tavırlarını değiştirmeyen bütün hükümetleri lanetliyoruz ve onları şiddetle kınıyoruz"

HAK-İŞ Konfederasyonu üyeleri, İsveç'teki Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıyı protesto etti.

İsveç'in Ankara Büyükelçiliği önünde toplanan konfederasyon üyeleri, buraya siyah çelenk bıraktı.

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, yaptığı konuşmada, İsveç'te başlayan, yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıları lanetliyoruz ve bu saldırıyı yapanları, nefretle, şiddetle kınıyoruz. Bu saldırıları ifade özgürlüğü kapsamında değerlendiren başta İsveç Hükümeti olmak üzere, bu konudaki tavırlarını değiştirmeyen bütün hükümetleri lanetliyoruz ve onları şiddetle kınıyoruz. dedi.

Dünyanın hiçbir demokrasisinde kutsal değerlere saldırı ve nefret suçunun asla ifade özgürlüğü olarak kabul edilemeyeceğini dile getiren Arslan, Geçmiş tecrübelerden yola çıkarak ırkçılığın, faşizmin dünyayı ve Avrupa'yı hangi noktaya getirdiğini hep beraber gördük. diye konuştu.

İnsanın, rengine, diline, yaşadığı coğrafyaya, inancına, mezhebine bakılmaksızın değerli olduğunu ve temel haklarının bulunduğunu kaydeden Arslan, Bu haklardan bir tanesi de inanç hürriyetidir. İnsanların haklarına fütursuzca saldıranların, hassasiyetlerimizi bilerek saldıranların bir amacı olmalı. Bu amaçlardan biri de İslam dünyası ve Türkiye ile ilgili önümüzdeki seçimlere yönelik bir provokasyon, bir algı operasyonudur. ifadelerini kullandı.

Demokrasileriyle övünen Avrupa ülkelerinde, bu saldırıların nefret suçu kapsamında değil, ifade özgürlüğü kapsamında kabul edilmesinin aslında yeniden hortlatılmak istenen İslamofobi ve onun arkasındaki hesaplar olduğunu ifade eden Arslan, şunları kaydetti:

Türkiye'yi kızdıracaklar, toplumun hassas dengelerini bozacaklar, protestolar şiddete dönecek ve bundan da yararlanacaklar. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Bütün milletimizi, bütün insanlığı buradan uyarıyoruz. Bu provokasyonlara asla itibar etmeyeceğiz, buna karşı mücadelemizi demokratik çerçevede yapacağız. Demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Demokrasi dışı bütün bu girişimlere, demokratik yollarla, hukuki yollarla tepki koyacağız. Kamu diplomasisiyle tepki koyacağız ama asla onların çizdiği rotaya girmeyeceğiz.