Görme engelli yüzücü Cemre yeni şampiyonluklara kulaç atmak istiyor

ABONE OL

- Milli yüzücü Cemre Ateş: "Çok fazla zorlandığım, ağladığım ve yüzmek istemediğim zamanlar oldu. Her şey göründüğü gibi kolay olmuyor ya da bir anda o dereceyi yapamıyorsun. Benim yanımda her zaman annem, babam, kardeşim ve antrenörüm oldu. Onların sayesinde ben bu engelleri aştım"

HAKAN CAN ŞAHİN - Kayseri'de damar kuruluğu nedeniyle görme yetisini kaybeden 15 yaşındaki Cemre Ateş, yüzme branşında yeni şampiyonluklar kazanmak istiyor.

Yaklaşık 6,5 aylık doğduğu için kuvözde tedavi görürken damar kurulu nedeniyle görme yetisini kaybeden Cemre, Emel Tarman Görme Engelliler İlköğretim Okulu'nda eğitim gördüğü sırada annesi Şenay Ateş'in yönlendirmesiyle 6 yaşında yüzme kursuna yazıldı.

Cemre, burada tanıştığı milli takım antrenörü Ahmet Eskalen'in desteğiyle kendisini geliştirdi ve 2016'da ilk katıldığı Antalya'daki Görme Engelliler Türkiye Şampiyonası'nda 50 metre serbest ve 50 metre sırtüstü ile 100 metre serbestte birinci oldu.

Zamanla sosyal çevresi gelişen ve arkadaşları arasında süper çocuk olarak anılmaya başlanan Cemre, profesyonel olarak katıldığı 10 Türkiye şampiyonasında 40 altın ve 1 gümüş madalya kazandı.

Yaz kursu olarak yapmaya başladığı bu branşta gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çeken başarılı sporcu, bir süre sonra milli takıma seçildi.

S11 (Hiç görmeyen sporcu) kategorisinde uluslararası müsabakalarda Türkiye'yi temsil eden ilk kadın sporcu unvanına sahip olan Cemre, geçen yıl Almanya'da yapılan ve 48 ülkeden 400 sporcunun katıldığı Para Dünya Serisi'nde gümüş madalya kazandı.

Cemre, yeni şampiyonluklar hedefiyle antrenmanlarını Kayseri'de sürdürüyor.


- Avrupa'da İstiklal Marşı'nı okutmak istiyorum

Cemre Ateş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tatilde denize girdiğinde yüzebilmek ve su üzerinde tek başına durabilmek için başladığı bu sporda zamanla profesyonelleştiğini anlattı.

Bu sporu yapmaktan dolayı gurur ve mutluluk duyduğunu belirten Cemre, şöyle konuştu:

Çok fazla zorlandığım, ağladığım ve yüzmek istemediğim zamanlar oldu. Her şey göründüğü gibi kolay olmuyor ya da bir anda o dereceyi yapamıyorsun. Benim yanımda her zaman annem, babam, kardeşim ve antrenörüm oldu. Onların sayesinde ben bu engelleri aştım. Ben Avrupa'da birinci olup İstiklal Marşı'nı okutmayı çok istiyorum. Çünkü ben orada bir şampiyonluk alıyorum ve bir sürü yabancı ülkeden gelenler İstiklal Marşı'nı duyuyor. Bu, insana çok büyük bir mutluluk veriyor.

Ateş, ailelerin yönlendirmesiyle kendisi gibi engelli olan bireylerin çok başarılı yerlere gelebileceğini sözlerine ekledi.


-Kendisiyle gurur duyuyorum

Cemre'nin annesi Şenay Ateş de kızının doğumu ve sonrasında yaşanan sürecin kendisi ve ailesi için çok zor geçtiğini anlattı.

Zaman içerisinde Cemre'nin farklı bir karaktere sahip olduğunu fark ettiğini dile getiren Ateş, Cemre görme engelliydi, onu kabullendik ama hiç engelli gibi değildi. Sanki Allah gözlerinden aldı ama başka duyularına verdi. Erken yürüdü, hisleri çok kuvvetli. Benim için önemli olan Cemre'nin mutluluğu, mutlu olduğu her şeyi yapabilir. Kendisiyle gurur duyuyorum. Allah'a şükrediyorum, bana güç kuvvet verdiği için ve daha da vermesi için ki onu yönlendirebileyim diye. Antrenmanlarda ve yarışlarda her an Cemre'nin yanındayım. ifadesini kullandı.

Antrenörü Ahmet Eskalen ise çok yetenekli ve başarılı olan sporcusuyla gurur duyduğunu söyledi.

Zor şartlar altında hedeflerine adım adım ulaşan Cemre'nin Türkiye'yi daha büyük şampiyonalarda temsil etmek istediğini aktaran Eskalen, ''Bunun için antrenmanlarda bizim belli bir şablonumuz var. O sistemde hareket ediyoruz. Çok zorlu bir süreçten geçiyoruz. Aynı zamanda normal yaşantısına da devam ediyor. Okuldan çıkınca antrenmana geliyor. Minimum 1,5 saat antrenman yapıyoruz. Hız, kondisyon ve dayanıklılık gibi farklı metotlar uyguluyoruz. şeklinde konuştu.