Evliya Çelebi'nin "Kudüs Seyahatnamesi" 350 yıl sonra Arapçaya kazandırıldı
- Kitabın yayına hazırlanmasına destek veren Kudüs Yunus Emre Türk Kültür Merkezi'nin Müdürü Reha Ermumcu: - "Evliya Çelebi sadece bir seyyah değil, aynı zamanda bir antropolog, tarihi eserleri mimari açıdan tespit ve tescil eden bir göz ve aynı zamanda da büyük bir sosyologdur"
– Ünlü Türk seyyah Evliya Çelebi'nin Kudüs Seyahatnamesi adlı eseri, kaleme alınmasından 350 yıl sonra Arapçaya kazandırıldı.
Evliya Çelebi'nin 1672 yılında yazdığı Kudüs Seyahatnamesi, Filistinli gazeteci, yazar ve yayıncı Halil el-Aseli tarafından ve Kudüs Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’nin desteğiyle ilk kez Arap kitapseverlerle buluşturuldu.
Kudüs'teki Yunus Emre Türk Kültür Merkezi, Kudüs Seyahatnamesi'nin tanıtımı için düzenlenen etkinliğe ev sahipliği yaptı.
Etkinliğe, Türkiye'nin Filistin nezdindeki Kudüs Başkonsolosu Büyükelçi Ahmet Rıza Demirer, Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, yayıncı Halil el-Aseli, Kudüs Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’nin Müdürü Reha Ermumcu ile Kudüslüler ve Türk ziyaretçiler katıldı.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Ermumcu, 51 yıl boyunca dünyanın birçok yerini gezen Evliya Çelebi'nin seyahat tutkusu, gezdiği beldeler ve tüm bunları kaleme aldığı 10 ciltlik seyahatnamesi hakkında bilgiler paylaştı.
Ermumcu, ünlü seyyahın, Kudüs Seyahatnamesi eserinde, Kudüs'ün camileri, okulları, çarşıları, türbeleri, sebilleri, kültür, örf ve adetleri, yemekleri ve diğer önemli noktalarına dair detaylı gözlemlerini aktardığını söyledi.
- Evliya Çelebi, eserleri mimari açıdan tespit ve tescil eden bir göz
Ermumcu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yunus Emre Enstitüsü olarak, Evliya Çelebi gibi dünyaca meşhur bir seyyahın Kudüs Seyahatnamesi'nin 350 yıl sonra Arapçaya tercüme edilmesinden dolayı gururluyuz. dedi.
Dünyanın en meşhur seyyahlarından biri olan, 17. yüzyıl gezgini Evliya Çelebi'nin Kudüs'e dair yazdığı bilgilerin bugün bile insanlara yol gösterdiğini vurgulayan Ermumcu, şunları kaydetti:
Çünkü Evliya Çelebi sadece bir seyyah değil, aynı zamanda bir antropolog, eserleri mimari açıdan tespit ve tescil eden bir göz ve aynı zamanda da büyük bir sosyologdur. Kudüs'te hem farklı dinlere mensup insanlarla yaşamış olduğu tecrübeleri aktarıyor, hem de Mescid-i Aksa ve Kıyamet Kilisesi gibi önemli dini mekanları kitabında tavsif ediyor. Bu bilgiler bugün bile bizim için önemli bilgiler.”
Kitabın basımını gerçekleştiren Kudüs merkezli Bab el-Amud Yayınevi'nin Müdürü Filistinli yayıncı Aseli de Türk Kültür Merkezi'ne atıfta bulunarak, kitabın tanıtımının bu Osmanlı binasında yapılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.
Arapça nüshası 159 sayfalık eser, Osmanlıcadan Türkçeye İbrahim Ethem Polat tarafından, Türkçeden Arapçaya da Arif Müftü tarafından çevrildi.