DS Hizmetleri 20. Yıl Bölge Toplantılarının İkincisi İzmir'de Başladı

ABONE OL

Denetimli Serbestlik Hizmetleri 20. Yıl Bölge Toplantılarının İkincisi İzmir'de Başladı.

Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ikincisi İzmir’de düzenlenen Denetimli Serbestlik 20. Yıl Bölge Toplantılarına katıldı.

Ceza adalet sistemine 2005 yılında dâhil edilen Denetimli Serbestlik Hizmetleri 2025 yılında 20. yılını kutluyor. Bu kapsamda yıl boyunca etkinlikler düzenlenecek. Bu etkinliklerin ilki Elazığ’da gerçekleştirilmişti. İkincisi ise İzmir’de Ege Üniversitesi’nde başladı. İki gün sürecek etkinliklerde; denetimli serbestlik sisteminin mevcut yapısı, hedefleri ve geleceğe yönelik stratejiler ele alınacak. Akademisyenler, hukukçular ve uzmanların yer aldığı paneller ve sunumlarla Denetimli Serbestlik Hizmetlerinin farklı yönleri detaylı bir şekilde inceleyecek.

Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleştirilen açılış programında konuşma yapan Adalet Bakan Yardımcısı Ramazan Can konuşmasına; “İnfaz hukukuyla ilgili akademik çerçevede çeşitli tartışmaların yapılacağı bu toplantıda, aynı zamanda denetimli serbestlik sisteminin 20 yıllık birikimi de kapsamlı şekilde değerlendirilecektir. Buradan elde edilecek çıktılar, denetimli serbestlik sistemine yönelik geleceğe dönük bir perspektifin oluşmasına önemli katkı sağlayacaktır. Gerek uygulamalardan gerekse mevzuat anlamında üzerimize ne düşerse yapacağız. İnfaz hukuku ve denetimli serbestlik sisteminin tarihine baktığımızda devletlerin kurulduğu andan itibaren devletlerin cezalandırması var. Devlet, vatandaşını korumakla yükümlüdür; bu doğrultuda, toplumsal barış, huzur ve kamu sağlığını temin edebilmek için cezalandırma yetkisini kullanmak, devletin asli görevlerinden biridir. Devlet bunu yaparken suçu ve suçluyu korumaktan ziyade toplumun huzurunu ve barışını korumayı hedef alır.” sözleri ile başladı.

“Bizim İnsana Değer Vermemiz Esastır”

Bakan Can konuşmasının devamında, cezanın infazının amacının suçluyu topluma kazandırılması olduğunu dile getirerek; “İnsanlık tarihinde, yaşanan tecrübeler doğrultusunda ceza infazına ilişkin hümanist bakış açısı sürekli olarak değişim göstermiştir. Bizim değer yargılarımıza baktığımızda buna yabancı olmadığını görüyoruz. İnsan eşrefi mahlûkattır. Bizim hukuk sistemimiz ve değer yargılarımız da buna yabancı değildir. Şeyh Edebali “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın”, Mevlâna Celaleddin Rumi “Ne olursan ol, yine gel”, Ceza Hukukçusu ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin değerli hocalarından Faruk Erem ise “Suçu ve suçluyu kazırsan altından insan çıkar” demiştir. Bizim insana değer vermemiz esastır.” dedi.

Bakan Can son olarak; “Hukukun temel amacı, adalete ulaşmaktır. İnfaz hukuku da bu amaca hizmet eden önemli bir alandır. Ancak uygulamalarda ve mevzuatta yaşanan bazı sorunlar, adaletin tam anlamıyla sağlanmasının önünde engel teşkil edebilmektedir. Bizler, uygulamadan kaynaklanan bu sorunları çözmek için yoğun bir çaba içerisindeyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin infaz rejiminin, insan haklarına saygılı, hukukun üstünlüğünü esas alan ve adaleti önceleyen bir anlayışla şekillendiğini biliyoruz. Bu yönüyle infaz sistemi, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarıdır. Bugün ceza infaz kurumlarımızda şiddete karşı sıfır tolerans ilkesi benimsenmiştir. Bu ilke doğrultusunda, hükümlü, tutuklu ve yükümlülerin temel hak ve özgürlüklerinin korunması, insani muamele görmeleri ve topluma kazandırılmaları için tüm imkânlar seferber edilmektedir.” ifadeleri ile sözlerini noktaladı.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım da açılışta konuşma yaptı. Konuşmasına; “Türkiye'de ikinci kez düzenlediğimiz bölgesel değerlendirme toplantılarının bu ayağını, ülkemizin köklü ve saygın üniversitelerinden biri olan Ege Üniversitesi’nde, İzmir gibi güzel bir şehirde ve böylesine coşkulu bir katılımla gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. 2005 yılında ceza adalet sistemimize dâhil olan denetimli serbestlik kurumu, kurumsal gelişim açısından bakıldığında oldukça genç bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Elbette, 20 yıl insan hayatı için önemli bir süreyi ifade etse de, kurumsal yaşam açısından bu süre hâlâ çocukluk evresine denk gelmektedir. Nitekim denetimli serbestlik uygulamasının, Batı ülkelerinde 100 yılı aşkın bir süredir var olduğunu ve bu uzun süreçte sistemin ciddi bir şekilde gelişip olgunlaştığını görmek mümkündür. ” sözleri ile başladı.

“Denetimli Serbestlik Mekanizması İnfaz Sistemimizin Ayrılmaz Bir Parçası Haline Gelmiştir”

Genel Müdür Yıldırım, denetimli serbestlik hizmetlerinin ülkemizde ceza infaz sisteminin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini ifade ederek; “Geçen bu kısa süreye rağmen, yani sadece 20 yıllık bir geçmişe karşın, denetimli serbestlik müessesesi ülkemizde infaz sistemimizin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Denetimli serbestlik mekanizması, bu süreçte infaz sistemimizin tamamlayıcı ve vazgeçilmez bir unsuru olmuştur. Geride kalan 20 yıl içerisinde, gerçekten infaz alanında çok önemli hizmetler sunulmuş, birçok başarılı uygulama hayata geçirilmiştir. Elbette denetimli serbestliğin ülkemize kazandırılmasından bugüne kadar gelmesinde çok kıymetli emeklerin olduğunu da özellikle ifade etmek isterim. 2005 yılında Türkiye’ye kazandırılan denetimli serbestlik kurumu, aslında çok önemli bir reform niteliği taşımaktaydı. Batı ülkeleri uzun süredir bu sistemden en üst düzeyde faydalanırken, denetimli serbestlik bizim medeniyetimizde de köklü bir geçmişe sahip bir anlayışı yansıtmaktadır. Bu kadim yaklaşım, 20 yıl önce modern mevzuatımıza dâhil edilerek sistemimizin bir parçası haline getirilmiştir.”  dedi.

“Hâlihazırda 149 Denetimli Serbestlik Müdürlüğümüzde 6 Bin Personelimizle Hizmet Veriyoruz”

Yıldırım, denetimli serbestlik hizmetlerinde güçlü bir mücadelenin verildiğini ifade ederek; “Denetimli serbestlik mekanizması kapsamında, hâlihazırda 149 denetimli serbestlik müdürlüğümüzde yaklaşık 6 bin personelimizle hizmet sunmaktayız. Bugün itibarıyla bu 6 bin personelimiz, 448 bin yükümlünün takibini yürütmektedir. Bu, son derece önemli ve dikkat çekici bir rakamdır. Geçen 20 yıllık süreçte toplam 8 milyon 300 bin denetimli serbestlik kararına imza atılmıştır. Aynı dönemde 3 milyon 500 bin iyileştirme faaliyeti hayata geçirilmiş, bunların 1 milyon 450 bini ise bağımlılıkla mücadele kapsamında gerçekleştirilmiştir. Bağımlılıkla mücadelede denetimli serbestlik sistemi içinde güçlü bir yaklaşım sergilenmekte, bu mücadelede kullanılan yöntemler de her geçen gün gelişmektedir. Ayrıca, 1 milyon 424 bin yükümlüye kamuya yararlı bir işte çalışma imkânı sağlanmış, 62 bin yükümlüye ise ayni ve nakdi yardımda bulunulmuştur.” sözlerini dile getirdi.

“Denetimli Serbestlik, İnfazın Geleceğidir”

Genel Müdür Yıldırım, denetimli serbestlik hizmetlerinin yakın gelecekte çok daha önemli olacağına vurgu yaparak; “Denetimli serbestlik hizmeti, ceza infaz alanında topluma yeniden kazandırma, rehabilitasyon ve bireyi topluma yararlı bir kişi haline getirme amacı doğrultusunda son derece güçlü bir şekilde hizmet veren bir infaz modelidir. Ne yazık ki denetimli serbestlik sistemi, kamuoyunda çoğu zaman yanlış anlaşılmakta ve 'cezasızlık' olarak algılanmaktadır. Oysa bu doğru değildir. Denetimli serbestlik, infaz sürecinin ayrılmaz bir parçası olup, özellikle iyileştirme ve rehabilitasyon yönü oldukça güçlüdür. Bu nedenle, denetimli serbestlik sistemini hem kamuoyuna hem akademik çevrelere hem de uygulayıcılara sürekli olarak anlatmamız, tanıtmamız ve önemini vurgulamamız büyük bir gerekliliktir. Bu alana ne kadar çok dikkat çekersek, gelişimine de o denli katkı sağlamış oluruz. Şunu özellikle ifade etmek isterim ki; denetimli serbestlik, infazın geleceğidir. Dijital takip sistemlerinin güçlenmesiyle birlikte denetimli serbestliğin infaz sistemi içerisindeki rolü daha da artacak, bu sistem modern ceza adalet anlayışının vazgeçilmez bir unsuru haline gelecektir.” dedi.

Açılış törenine; Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürü Turan Kuloğlu, Adalet Bakanlığı Destek Hizmetleri Dairesi Başkanı İbrahim Çetin, Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Tahir Hırslı,  İşyurtları Daire Başkanı Hüsnü Gezginci, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Kazım Arapoğlu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı İdris Kizir, İzmir Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Mustafa Gürsoy, İzmir Adalet Komisyonu Başkanı Gökberk Sunal, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcısı Halil Sezgin, Denetimli Serbestlik Daire Başkanı Dr. Hüseyin Şık, Personel Disiplin Daire Başkanı Ülkü Güneş Yüzügüllü, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hâkimleri Erkin Talaz, Canan Karaaslan, Muammer Bircan ile Emrah Onur Öztürk, alanlarında uzman akademisyenler ve Genel Müdürlük personeli katıldı.