Dolandırıcılık suçunun artış göstermesi ve uzlaştırma kapsamında değerlendirilmesi
Son yıllarda artan dolandırıcılık olayları ülke gündeminden fazlasıyla haber olmaya devam ediyor. Bu olayların artması verilen ceza ve bu cezaların caydırıcılığını sorgulamamıza neden oluyor. Dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamında değerlendirilmesi ve cezaevinde yatar süre hesabını kapsamlı olarak araştırdık.
Türk Ceza Kanunu'nda dolandırıcılık suçu 157 ve 158. maddelerde belirtilmiştir. (TCK 157, TCK 158) Dolandırıcılık suçu için özellikle TCK 158 maddesi bağlamında mağdur odaklı olarak konuyu değerlendireceğiz.
Dolandırıcılık Madde 157- (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adlî para cezası verilir.
Nitelikli dolandırıcılık Madde 158- (1) Dolandırıcılık suçunun;
a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
k) Sigorta bedelini almak maksadıyla, İşlenmesi halinde, iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 29 Haziran 2005 tarih 5377/19 md.; Değişik: 03 Nisan 2013 tarih 6456/40 madde) Ancak, (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı 3 yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin 2 katından az olamaz.
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Bu nedenle dolandırıcılık suçunu işleyen kişi 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası, nitelikli dolandırıcılık suçundan 2 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar hapis cezası ayrıca kamu zararı, bilişim ve banka ve sigorta gibi dolandırıcılıkta suçun alt sınırı 3 yıl para cezası ile dolandırılan miktarın 2 katından az olmaması gerektiği belirtilmiştir.
Görüldüğü üzere kanunda dolandırıcılık ve akabinde verilecek miktarlar belirtilmiştir. Dolandırıcılık suçundan isterse 100 Yıl hapis cezası alsın kişinin ceza infaz kurumunda yatacağı süre 28 yıl ile üst sınıra bağlanmış ayrıca mükerrir olması halinde en fazla 32 yıl olarak yatacağı 5275 sayılı kanunun 107 ve 108. Maddelerinde belirtilmiştir.
DOLANDIRICILIK SUÇU CEZAEVİNDE YATA SÜRE ORANLARI
Kapalı ceza infaz kurumunda 1/10'ini yatan hükümlü koşullu salıverilme tarihine 7 yıla kala açık ceza infaz kurumuna ayrılabileceği akabinde suç tarihi 30 Mart 2020 öncesi denetimli serbestlikten 3 yıl kala faydalanabilmektedir.
Alt sınırlarda ceza alınması halinde ise 10 yıl gibi bu durumda ise hükümlü 1 ay kapalı ceza infaz kurumu, ardından açık ceza infaz kurumu ve denetimli serbestlik ile cezasını infaz etmekte ve tekrar suç işlemeye devam etmektedir.
Ayrıca verilecek para cezaları bilindiği üzere hapse çevrildiğinden isterse 3.000.000 TL'lik adli para cezası verilsin en fazla 3 yıl hapse çevrilmekte önce olarak kamuya yararlı bir işte çalıştırmak şartıyla denetimli serbestlikten faydalanabilmekte eğer denetim ihlali yaparsa açık ceza infaz kurumunda cezasını infaz etmektedir. Ayrıca TCK. 157 maddesinden suç işleyenler mağdur ile uzlaşma sağlanması halinde ceza bile almamaktadır.
TCK 158 maddesi uzlaştırma kapsamında olmadığından dolayı mağdurun zararının giderilmesi ile ilgili herhangi bir hükümde bulunmamaktadır. Tazminat davası için hapis cezası kesinleştikten sonra asliye hukuk mahkemesine dava açılacak ve yıllarca sürecek yeni yargı serüveni daha yeni başlayacaktır.
Görüldüğü üzere dolandırıcılığın artmasının en temel nedeni verilen cezalar ve bu cezaların infazı aşamasında yapılan bütün infaz düzenlemelerinden faydalanıyor olmasıdır. Açık ceza infaz kurumuna ayrılma yönetmeliğinden mevcut hükümlere göre son 7 yıl şu an artı bir ile birlikte 8 yıl açık ceza infaz kurumuna ayrılmakta sonucunda verilen cezalar infaz edilememektedir.
TCK 158 madde kapsamında işlenen dolandırıcılık suçu için mağdurun ekonomik mağduriyetinin giderilmesi adına yeni bir düzenleme veya uzlaştırma benzeri çalışma yapılması gerekmektedir. Suçlunun cezalandırılması tek başına adaleti sağlamaya yetmeyecektir, asıl adalet mağdurun mağduriyeti giderilince sağlanacaktır.
adalet.tv / hukuk servisi – özel haber