Devlet Bahçeli: Teklifimde ısrarlıyım

ABONE OL

MHP Lideri Devlet Bahçeli, Öcalan çağrısını yineledi: "Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarlıyım"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşuyor: "Türkiye Cumhuriyeti'nin yüz yılı geride kalmış yeni bir yüz yıla girilmiştir. Tecrübelerimiz ışığında cumhuriyetin yeni yüzyılını heba etmemek için çalışmakta kararlılıktayız.

"Hiçbir soruya kolay cevaplar aramıyoruz. Kolaycı yaklaşım içinde koşmuyoruz. Her şeyden önce Türkiye demekten asla vazgeçmiyoruz. Günübirlik siyasi hesaplarda değiliz. Bizim için milletin huzuru refahı her şeyden önce gelmekte. Milletin desteği olmadan hiçbir siyasi hesap başarıya ulaşamaz. En büyük arzumuz milletimizi layık olduğu açıdan temsil edebilmek, gelişmişlik seviyesine çıkarmaktır.

"Bazı siyasi fosiller gibi günlük ve güdük söylemlere kapılıp karanlık lobilerin eline düşemeyiz. Geçeceği köprüyü yıkanlara, kavak ağacında balina arayanlara benzeyemeyiz. Biz MHP'yiz. Biz Cumhur ile cumhuriyeti kaynaştıran, geçmiş ile geleceği kaynaştıran Cumhur İttifakı'yız. Yolculuğumuz Birlikte Hilal'e Doğru'dur.

"Önemli olan akıl sahibi olmak değil aklın doğru zamanda ve doğru yerde kullanılmasıdır. Akıl hazır olmayınca gözün görmesi mümkün değildir. Ortak aklı çalıştıramamış ortak payda kuramamış ortak bir geleceğin rotasına girememiş toplumların mukadder bir neticedir.

“Lütfen dikkat buyurunuz hepimiz diyorum milletin hiçbir ferdini anasının dili kökeni ve yöresi ne olursa olsun hiç kimseyi ayırmıyor ayrıştırmıyor ve öteki görmüyorum. 185 yıl içinde 6 dönüm noktasının varlığı herkesçe az çok malumdur. Türkiye cumhuriyetinin 100 yıllık mazisinde de 3 stratejik evre bulunmaktadır; tek parti dönemi, çok partili hayat, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemidir. 29 Ekim 2023’ten 2123’e kadar geçecek olan önümüzdeki 100 yıllık zaman diliminde ise altı çizilmesi gereken tarihi eşikleri şu başlıklar altında toplayabiliriz; ilk olarak 2053 İstanbul fethinin yıl dönümüdür, hedefimiz bu tarihte süper güç Türkiye’nin tezahür etmesidir. İkincisi Malazgirt zaferinin yıl dönümünde Türk İslam coğrafyasında birliğin ve beraberliğin sınırlarından taşarak pınarlaşmasıdır.

"Milli beraberlik ve kardeşlik mirasını yağmalamak için kuyruğa girenlere göz yummak akıl karı mıdır? Çekildiğimiz tüm coğrafyalar çatışmalarla boğuşurken içimizi karıştırmaya niyet eden iç ve dış ihanetin çıban başlarını nasıl yok sayalım? Basiretimiz bağlandı mı diyelim? Duymadık görmedik bahanelerini mi sıralayalım.  Türk’ü Kürt’e, Kürt’ü Türk’e kırdırmaya milleti etnik kabilelere ayırmaya, Anadolu’yu mozaik cehennemine dönüştürmek için  fırsat kollayan alçaklara sesimiz çıkmasın mı? Bağımsızlığımızın çiğnenmesine tepkisiz mi kalalım. Gözünü kulağını yarın yapılacak ABD seçimlerine devirenler acaba nasıl çıkar devşiririz çetelesi tutanlara, Türk milletinin ve Türk devletinin hakimiyet sınırlarını gevşetmek için pusuya yatanlar unutmasınlar ki en büyük gücümüz çelik gibi sağlam milli birliğimizdir, bu birliği yıkış geçmeyi amaçlayanın sonu da yalnızca mezarlıktır.

"Sözümün arkasındayım ve teklifimde ısrarlıyım. Tabular kalktıkça ezberler bozuldukça insanlar birbirine dürüst davrandıkça içlerinden geçeni özgürce söyledikçe bir anlaşma ve mutabakat noktasından diğerine küçük adımlarala ilerlemek daha kolaydır."