Depremde annesi ve ablasını yitirdi, acısına rağmen hastaları bırakmadı
- Hatay'da enkaz altında kalan annesi ve ablasından haber beklerken hastaneye koşan hemşire Nurten Asım: - "Üzerimde nasıl bulduğumu hatırlamadığım bir eşofmanla enkazların içinden koşarak hastaneye geldim. Nöbete kalan arkadaşlarımız elinden geleni yapmışlardı. Bir yandan buraya yetişmeye diğer yandan annemi ve ablamı kurtarmak için şehrin diğer tarafına koşmaya çalıştım"
EKİR BEKTAŞ/YALÇIN ÇELEN - Hatay'daki depremlerde aile üyelerini kaybeden başhemşire Nurten Asım, yaşadığı acıları bir kenara bırakıp, görev yaptığı yeni doğan biriminde bebekler ve anneler için mesaisini sürdürüyor.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerin büyük yıkıma neden olduğu Hatay'da, kayıplar kadar fedakarlık hikayeleri de yüreklere dokunuyor.
Antakya ilçesinde kadın hastalıkları ve doğum üzerine faaliyet gösteren hastanede görevli başhemşire Nurten Asım'ın annesi Müfide Gilli ve ablası Gülnaz Sınacı'nın yaşadığı ev, Pazarcık merkezli ilk depremde yıkıldı.
Ağır hasar alan kendi evinden çıkıp moloz yığınları nedeniyle kapanan yollardan geçerek görev yaptığı hastaneye ulaşan Asım, bulduğu her fırsatta annesi ve ablasının bulunduğu enkaza giderek onlardan gelecek iyi haberi bekledi.
Nurten hemşirenin ablası ilk depremin 56. saatinde sağ çıkarılmasına rağmen hastanede yaşamını yitirdi, bir gün sonra da anne Müfide Gilli'nin cansız bedenine ulaşıldı.
Yaşadığı acıları bir yana bırakıp başka insanların hayata tutunması için mücadele veren Asım, AA muhabirine, her şeylerinin olduğu bir geceye yatıp, sabah hiçbir şeyleri olmadan uyandıklarını söyledi.
Ağır hasar gören evinden caddeye indiğinde gerçekle yüzleştiğini belirten Asım, koşarak gittiği annesi ve ablasının evinin çöktüğünü gördüğünü anlattı.
Bir süre onları kurtarmak için çabaladığını ancak başaramadığını dile getiren Asım, enkaz altındaki ablasının sesini duyduğu anda büyük mutluluk yaşadığını ifade etti.
- Evet, büyük bir acım var ama buradakiler de insan
Günün ilk ışıklarıyla hastaneye ulaşmaya çalıştığını kaydeden Asım, Üzerimde nasıl bulduğumu hatırlamadığım bir eşofmanla yıkıntıların içinden koşarak hastaneye geldim. Nöbete kalan arkadaşlarımız elinden geleni yapmışlardı. Bir yandan buraya yetişmeye, diğer yandan annemi ve ablamı kurtarmak için şehrin diğer tarafına koşmaya çalıştım. dedi.
Asım, mesai arkadaşlarının da çaresiz olduğunu ancak hastaneye gelenlere müdahale etmeleri gerektiğini aktararak, şöyle konuştu:
Evet, büyük bir acım vardı ama buradakiler de insan. Daha sonra 56'ncı saatte ablamı sağ çıkarttım. 5 dakika sonra kalbi durdu ve ben kendim müdahale ederek sahra hastanesine yetiştirdim. Helikopterle Adana'ya götürdük ancak maalesef 60'ıncı saatte vefat etti. Defnettikten sonra işime dönmek zorunda kaldım. Çünkü halkımın yardıma ihtiyacı vardı. Elimizden geleni yapmaya çalıştık bu süreçte. Ertesi gün annemi de maalesef enkazdan çıkarttık ve vefat etmişti. Daha sonra enkazdan çıkarttığımız kayınvalidem de yoğun bakımda vefat etti.
Kayınbiraderi tıp doktoru Ömer Sezgin Asım'ın da enkazdan sağ çıkarıldığının söylendiğini ancak henüz haber alamadıklarını belirten Asım, onu gören ya da bilgisi olanların kendileriyle iletişime geçmelerini istedi.