Çiçek balı arıcılarının hasat telaşı başladı
- Ilıman iklimi ve doğal bitki örtüsü nedeniyle kış aylarında Muğla'yı tercih eden arıcılar kovanlarının son bakımlarını yaparak önce çiçek ardından çam balı hasadına katılmak için hazırlık yapıyor - Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Veli Türk: - "Geçen yıl yaylalara göçen arıcılarımız çok mutlu ve memnundu. Verim de çok güzeldi. Hasatlarımız da güzel oldu" - "Valilik kararıyla her arıcımız çam bölgesine geldiğinde mutlaka tedbir için yangın tüpü bulundurması gerekiyor"
DURMUŞ GENÇ - Türkiye'nin değişik bölgelerinden arılarını kışlatmak ve için uygun hava şartları olması nedeniyle ekim ayında Muğla'ya gelerek arı kovanlarının bakımını ve ilaçlamasını yapan arıcılar çiçek balı hasadı için hazırlıklarını tamamladı.
Türkiye'de çam balı üretiminin yüzde 90'ının karşılandığı Muğla'da kış mevsimini geçiren ve marttan itibaren kovan bakımına başlayan arıcıları, baharın gelmesiyle tatlı bir telaş sardı. Yaylalara çıkmak için hazırlık yapan ve kolonilerini genişletmeye çalışan bal üreticileri, kovanlarını yüksek rakımdaki yaylalara taşıyor.
Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği (MAYBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Veli Türk, AA muhabirine, arıların gelişimi ve çiçek balı üretimi için arıcıların yayla yolculuğunun başladığını söyledi.
Muğlalı arıcıların ağaç baharı için göçmeye başladıklarını belirten Türk, peyderpey haziran ayına kadar Anadolu'nun çeşitli yerlerine gittiklerini dile getirdi.
Türk, Muğla'da yıllardan beri göçer arıcılık modeli olduğunu belirterek, Buradaki bitki örtüsü mayıs ayında kuruduğu ve arıların faydalanabileceği bitki kalmadığı için arıcılarımız mutlaka yeni bahara göçmek zorunda. Yıllardan beri arıcılarımızın bu mücadelesi devam ediyor. dedi.
Muğla'daki 5 bin arıcının Anadolu'ya göç ettiğini vurgulayan Türk, arıcıların sağlıklı ve güçlü arıyla yeniden çam bölgesine dönmesi için yaylalara göç ettiğini kaydetti.
Muğla'nın arıların kışlatılması için çok önemli bir bölge olduğuna değinen Türk, diğer illerden gelen arıcıların da kışın bölgede kaldığını aktardı. Türk, arıların kış aylarında az da olsa çamdan balını bulduğunu, diğer bitkilerden de yiyeceğini aldığını ifade ederek, havanın da ılık olması nedeniyle Muğla'nın kışlatmaya çok uygun bir bölge olduğuna dikkati çekti.
Kış aylarında bir sıkıntı olmadığını ancak bahar döneminde arıcıların göçmek zorunda olduğunu anlatan Türk, göçer arıcılığın Muğla için bir model ve zorunluluk olduğunu ifade etti.
Arıcıların geçen yılın olağanüstü güzel bir bahar yaşadıklarını vurgulayan Türk, şöyle konuştu:
Geçen yıl yaylalara göçen arıcılarımız çok mutlu ve memnundu. Verim de çok güzeldi. Hasatlarımız da güzel oldu. Bu sene yağmur şimdilik yeterli olmadı. İnşallah yağışların devamı gelecek. Arıcılık hava şartlarına çok bağlı. Gittiğimiz yerin yeteri kadar yağış alması lazım. Kar yağması lazım. Özellikle mayıs ve haziran aylarında ara ara yağmur yağması lazım ki oranın otu kuruyup geçmesin, bahar uzasın. Arıcımız ona göre hem bal alır hem arısını daha güçlü tutar hem de petek ördürür. Böylece iyi bir yaz geçirir.
Bu yıl verimle ilgili bir şey söylemek için erken olduğunu, son yağışların kendilerine az da olsa umut verdiğini bildiren Türk, bazı yerlerde eksi 7'ye kadar düşen hava sıcaklıklarının ise göçen arıcılara biraz zarar vereceğini söyledi.
Türk, havanın ilerleyen günlerde düzeleceğini ancak sıcaklıkların eksileri gördüğü yerlerde ağaç baharının verim vermeyeceğini aktararak, Allah’tan gelen bir şey ama biz arıların uçabileceği güzel bir hava isteriz. İnşallah güzel olur. dedi.
-Arıcılara yangın tüpü uyarısı
Orman yangınlarının son yıllarda kendilerine en çok zarar veren afetlerden birisi olduğuna işaret eden Türk, bundan sonra arıcılar olarak daha dikkatli olmaları gerektiğini kaydetti.
Hem bölge arıcısı hem de dışardan gelen arıcıların artık yangın tüpünü yanlarında bulundurmasının zorunlu olduğunu anlatan Türk, Valilik kararıyla her arıcımız çam bölgesine geldiğinde mutlaka tedbir için yangın tüpü bulundurması gerekiyor. Çünkü yangın olduğu zaman orada söndürecek bir düzenin ya da aletin yoksa çok hızlı bir şekilde yayılıyor. Yayıldıktan sonra da önlenemiyor. Yangına hassas bölgelerde çamın arasında, pürün üzerinde konaklıyoruz. En ufak bir hatada yangın çıkabiliyor. Nitekim bazı örnekleri de oldu. Tedbirli olalım. Bu sahalar bize lazım. Suyumuzu ve yangın tüplerimizi bulunduralım. diye konuştu.
Çok sıcak ve kurak havalarda arıcıların körük yakmaması uyarısında bulunan Türk, yakılan körüklerin de mutlaka su dolu kaplara dökülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.