Cezaevi'nin 135 yıllık çeşmesinden 'zula' çıktı
Ulucanlar Cezaevi'nin 135 yıllık çeşmesinden 'zula' çıktı, ilginç görüntüler herkesi şaşırttı.
Ülkemiz ceza infaz kurumları yenilenmeye, çağa uygun şekile modernize edilmeyedvema ediyor. Kullanılmayan cezaevleri ise yıkılıyor veya tarihi öneme sahip olanlar ise restore edilerek müzeye çevriliyor.
135 yıllık tarihi cezevi çeşmesi, Altındağ Belediyesi tarafından restorasyona alındı. Olanlar bu olaydan sonra oldu. Türkiye’nin en önemli ceza infaz kurumlarından Ulucanlar Cezaevi’nin hemen yanındaki çeşmeden bir dönem orada kalan mahkumlara ait olduğu düşünülen kesici ve yasak aletler zulası çıktı.
Ankara Altındağ Belediyesi, günümüzde müze olarak halen ziyarete açık olan Ulucanlar Cezaevi’nin önündeki 135 yıllık Cezaevi Çeşmesi’nde restorasyon çalışması başlattı. Çeşmenin etrafında hassas bir şekilde kazı yapan uzman ekipler, çeşmenin hemen yanında zulalanmış halde duran yasak aletler buldu. Bulunan parçaları hemen çıkaran işçiler, çeşmeye saklanan malzemelerin kesici aletler ve oksitlenmiş şişler olduğunu görünce şaşkına döndü. Uzun yıllar önce çeşmeye zula yapılan aletlerin bir dönem cezaevinde kalan mahkumlara ait olduğu tahmin ediliyor. Yıllardır bakımsız durumda kalan ve günde binlerce kişinin önünden gelip geçtiği tarihi çeşmede yaşanan zula olayı duyanları da şaşırttı.
ÇIKAN EŞYALAR GÖRENLERİ ŞAŞIRTTI
Cezaevi ile ilişkili bu eşyaları da Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde sergileyeceklerini belirten Altındağ Belediye Başkanı Doç. Dr. Asım Balcı, “Altındağ’da 135 yıllık Hapishane Çeşmesi ile yaklaşık 250 yıllık Öksüzce Çeşmesi’ni restore etmeye başladık. Ulucanlar Cezaevi Müzemizin hemen yanındaki Cezaevi Çeşmesinden öyle bir şey çıkması bizi oldukça şaşırttı. Uzun yıllardır orada olduğu çok net. Çeşmeden çıkan kesici aletleri Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde bu tür aletlerin sergilendiği alana koyacağız” dedi.
Ulucanlar cezaevi ayrıca 1925 yılından 2006 yılına kadar Türk demokrasi tarihine ve pek çok önemli döneme şahitlik etti. Bülent Ecevit’ten Osman Bölükbaşı’na, Nazım Hikmet’ten Necip Fazıl’a, Yusuf Aslan’dan Muhsin Yazıcıoğlu’na kadar pek çok ismin yolu buradan geçti. Aralarında İskilipli Atıf Hoca, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Mehmet Pehlivanoğlu’nun da bulunduğu 19 kişi de bu cezaevinde idam edildi. 1 Temmuz 2006 tarihinde kapatılan cezaevi daha sonra restore edilerek müzeye çevrilmişti. Müze olarak hizmet veren bina binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor.
Ceza infaz kurumunun o dönemin koşullarına göre düzenlenen müzenin içerisinde mahkum olan ünlü isimlerin kişisel eşyaları da sergileniyor.