Çadırların yükünü kadınlar çekiyor
- İskenderun'daki geçici barınma merkezindeki kadınlar, çadırları aileleri için yuva yapmak ve yeni bir hayat kurmak için mücadele ediyor - Depremzede kadınlardan Hatice Gül: - "Çok şükür Allah'a çocuklarım, torunlarım yaşıyor. Torunlarımın sağ olduğunu gördüm. O yeter bana"
SEBAHATDİN ZEYREK/MAHMUT SERDAR ALAKUŞ - Asrın felaketi olarak nitelenen depremlerin ardından aileleriyle çadır kentlerde barınan kadınlar, depremden etkilenen çocuklarını avuturken, bir yandan da aileleri için yeni bir hayat kurmak için mücadele veriyor.
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli, 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden etkilenen birçok kadın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü çadırlarda geçiriyor.
İskenderun'daki Muradiye Mahallesi'nde kurulan çadır kentte yaşamını sürdüren kadınlar her türlü zorluğa göğüs germeye çalışıyor.
Çadırlarda yemek yapan, bulaşık yıkayan kadınlar, deprem travması yaşayan çocuklarıyla ilgileniyor.
Kadınlar, zaman zaman ortak alanlarda bir araya gelerek dertlerini paylaşıyor.
- Kadınlar Günü'nü hiç kutlamadım
Kadınlardan 55 yaşındaki Hatice Gül, AA muhabirine, eşinin 20 yıl önce vefat ettiğini, 3 çocuğuna hem analık hem babalık yapmak zorunda kaldığını söyledi.
Bugüne kadar hiç 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlamadığını anlatan Gül, Hiç kadınlar gününü kutlamadım ki hayatımda. Hiç kimse kutlamadı. Hiç kimse bir şey söylemedi. 55 yaşındayım. Çok şükür Allah'a çocuklarım, torunlarım yaşıyor, sıkıntım yok. Torunlarımın sağ olduğunu gördüm. O yeter bana. Hiçbir şeyim olmasa da o yeter bana. dedi.
Çocukları ve torunlarıyla çadır kentte barındıklarını anlatan Gül, Allah'ıma şükürler olsun, binlerce kez hamdolsun bu deprem çocuklarımın acılarını göstermedi. ifadelerini kullandı.
- Kadın her zaman kadındır
Esentepe Mahallesi'ndeki evlerinden yara almadan kurtulan üç çocuk annesi Zühre Tomak da her şeye rağmen nefes alabildikleri için mutlu olduklarını anlattı.
Tomak, komşularıyla dayanışma içinde olduklarını ve her günün kadınlar günü olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
Kadın her zaman kadındır. Yani biz sadece o gün mü akla düşeceğiz? Kadın her zaman var. Hayat her zaman var. Anlamak isteyene. Hayat ve ömür oldukça bunların hepsi var. Var olmaya da devam edecek. Bir günlüğüne bunların hepsi basitleştirilemez. Sadece bir güne indirilemez. Yazık olur o zaman. Tüm insanlığa yazık olur.
Cemile Mansuroğlu da ilk başlarda zor günler geçirdiğini, çadıra geçtikten sonra tüm ihtiyaçlarının karşılandığı için mutlu olduğunu dile getirdi.
Depremzede kadınlardan 27 yaşındaki Suriyeli Hacer Derttaş ise çadır kentte doğum süreci başladıktan sonra hastanede oğlunu kucağına aldığını dile getirdi.
Ülkelerindeki savaştan kaçarak İskenderun'a yerleştiklerini belirten Derttaş, depremin ardından kendilerine kucak açan yetkililere teşekkür etti.