Son yıllarda hızla artan banka dolandırıcılıkları, binlerce kişiyi mağdur ederken mahkemelerden önemli kararlar çıkmaya başladı. Türkiye genelinde yüzlerce dava dosyası sürerken, iki farklı mahkemede verilen kararlar, mağdurlar için umut verici nitelikte oldu.
İnternet üzerinden yapılan dolandırıcılıklar her geçen gün daha sofistike hale gelirken, birçok kişi sabah uyandığında banka hesabından kendi bilgisi dışında kredi çekildiğini ya da yüklü miktarda para transferi yapıldığını fark ediyor. Bu durum, mağdurların yargı yoluna başvurmasına neden oluyor.
Dolandırıcılık nedeniyle açılan davalardan birinde hazırlanan bilirkişi raporu dikkat çekti. Raporda, bankaların güvenlik sorumluluğunun yalnızca sisteme giriş aşamasıyla sınırlı olmadığı, yapılan tüm işlemleri kapsadığı vurgulandı.
Rapora göre bankaların:
Şüpheli işlemleri anlık olarak takip etme,
Doğrulama süreçlerini eksiksiz yerine getirme,
Transfer işlemlerinde müşteri onayını tam olarak alma yükümlülüğü bulunuyor.
Bilirkişi, söz konusu yükümlülüklerin ihmal edilmesinin bankayı doğrudan sorumlu kıldığını belirtti. Mahkemenin bu raporu dikkate alarak mağdur lehine karar vermesi bekleniyor.
Benzer bir davada ise mahkeme, mağdurun bilgisi dışında çekilen krediden dolayı borçlu tutulamayacağına hükmetti. Banka, mesaj doğrulaması yapıldığını öne sürerek krediyi tahsil etmek istemişti. Ancak mahkeme, mağdurun rızasının bulunmadığını ve tüm güvenlik zaafiyetlerinden bankanın sorumlu olduğunu tespit ederek, kredinin ödenmesine gerek olmadığına karar verdi.
Her iki mahkemede verilen kararlar, benzer durumda olan binlerce kişi için emsal teşkil edecek nitelikte. Uzmanlara göre bu kararlar, bankaların güvenlik sistemlerini daha da güçlendirmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Ayrıca, mağdurların haklarını ararken yargıdan destek bulabileceğini göstermesi açısından da büyük önem taşıyor.
Türkiye'de hızla artan banka dolandırıcılığı vakaları nedeniyle bu tür kararların önümüzdeki süreçte çoğalması bekleniyor. Hukukçular, mağdurların benzer durumlarda dava açmaktan çekinmemeleri gerektiğini vurguluyor.