Bakan Özhaseki "Yüzyılın Dönüşümü İstanbul Programı''nda konuştu
- "İstanbul'umuzda 6 milyon civarında konut var, 1,5 milyon kadar da iş yerlerimiz var. 600 bin konutun en riskli durumda olduğunu burada söylememiz gerekiyor. Bir an önce bunları yenilememiz lazım" - "İstanbul haliyle bizim göz bebeğimiz. Ticaretin, sanayinin, turizmin ve finansın merkezi, onu her türlü tehlikeden ve tehditten azade kılmamız lazım"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, İstanbul'da 6 milyon civarında konut, 1,5 milyon kadar da iş yeri olduğunu belirterek, 600 bin konutun en riskli durumda olduğunu burada söylememiz gerekiyor. Bir an önce bunları yenilememiz lazım. dedi.
Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen Yüzyılın Dönüşümü İstanbul Programında konuşan Özhaseki, Türkiye'nin Himalayalar'dan başlayıp Alpler'e doğru devam eden çizgide deprem riski taşıyan 5 ülkeden biri olarak kabul edildiğini söyledi.
Türkiye'nin son 120 yılda gerek karasında gerekse denizlerinde meydana gelen yıkıcı diye tarif edilebilecek 6 ve üzeri büyüklükteki deprem sayısının 230'dan fazla olduğunu vurgulayan Özhaseki, Sadece ana karamızda meydana gelen deprem ise 60 civarında, ölen insanlarımızın sayısı 130 bin. Topraklarımızın yüzde 66'sı ve nüfusumuzun da yüzde 70'ten fazlası bu bölgelerde yaşıyor. Eğer 3 ve 4 dereceli deprem bölgelerini de sayacak olursak, topraklarımızın yüzde 92'si deprem bölgesinde. Şu an bile Türkiye'de 485 civarında hareketli fay hattı bulunuyor. ifadelerini kullandı.
Özhaseki, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerine ilişkin bir yazarın, Ulu Camii'nin yanına gittiğimde o kubbeyi yerde görünce sanki boynum kesilmiş de yere atılmış gibi hissettim ve ağlamaya başladım. sözlerini aktararak, şöyle devam etti:
11 ilimizde 680 bin konut, 170 bin civarında da iş yeri yıkıldı. 50 bin kardeşimizi de toprağa verdik. O günleri iyi hatırlıyorum, 6 Şubat'tan 2 veya 3 gün sonra siz Genel Merkez'e gelip Merkez Yürütme Kurulu toplantısı yaptınız ve şöyle söylediniz; 'Ben 04.17'den itibaren ayaktaydım, deprem bölgesinde tüm valilerimizi aradım, durumu anladım. Sonra da bakanlarımızı, valilerimizi görevlendirdim, işe el koyduk. Siz de benim mesai arkadaşlarımsınız, siz ne yaptınız?' Herkes deprem günü ne yaptığını anlatmaya başladı. Naçizane o dönemde ben de belediyelerden sorumluydum. 810 belediyemiz var, onları seferber ettik. İrili ufaklı bütün belediyelerimiz aylarca deprem bölgesine hizmet ettiler, çalıştılar. Çünkü biz onca sıkıntıya rağmen 'Gevşeklik göstermeyin, üzüntüye kapılmayın. Eğer inanmışsanız üstün gelecek sizsiniz.' kutsal emrine ram olduk, iman ettik.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinden sonra yapılanlara dikkati çeken Özhaseki, konut ve iş yeri inşaatlarının devam ettiğini aktardı.
Özhaseki, Türkiye'deki yapıların risk durumuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
Ülkemizin yapı stokunun çoğu 1950'den sonra göçlerle birlikte büyük şehirlere gelen insanlarımızın ya kaçak ya da bir gece vakti birkaç dostuyla birlikte yapmış olduğu evlerden oluşuyor, bu binaların çoğu da risk altında. Bu işin bir tek yolu var, o da kentsel dönüşüm. Sizin talimatınızla Kentsel Dönüşüm Yasası 2012'de çıkar, bu yasaya dayalı olarak ülkemizin genelinde 2 milyon 200 bin civarında konut, iş yeri yenilenir. Şu anda 400 bin civarında bu kapsamda inşaatlar devam ediyor. Ayırdığımız bütçe 480 milyar lira. İstanbul'a gelince, İstanbul'umuzda 6 milyon civarında konut var, 1,5 milyon kadar da iş yerlerimiz var. 600 bin konutun en riskli durumda olduğunu burada söylememiz gerekiyor. Bir an önce bunları yenilememiz lazım. İstanbul haliyle bizim göz bebeğimiz. Ticaretin, sanayinin, turizmin ve finansın merkezi, onu her türlü tehlikeden ve tehditten azade kılmamız lazım.
Kentsel Dönüşüm Yasası'yla birlikte süreç içerisinde 800 bin civarında yapının yenilendiğini, 170 bininin ise devam ettiğini aktaran Özhaseki, konuşmasına şöyle devam etti:
Ancak bu 11 yıllık süre içerisinde gördük ki çok hızlı hareket edemiyoruz. Önümüzü kesen engeller var. Yasal birtakım tedbirlerin alınması lazım. Bir taraftan da özellikle her yapılan iyi işe engel olmaya çalışan ne yazık ki odalarımız, derneklerimiz, bazı ideolojik gruplar var. Bunların da engellemeleriyle kentsel dönüşüm bazı yerlerde vatandaşa eziyet haline gelmeye başlıyor. Buna engel olan insanların aslında İstanbul, Türkiye diye bir derdi yok. Bunun da farkındayız. Bu iş için dersimize çok çalıştık. Tüm arkadaşlarımızla aylarca emek verdik. Tüm bilgimizi, birikimimizi, kabiliyetimizi ortaya koyduk. Toplantılar yaptık, sonra Deprem Şurası düzenledik. Akademisyenlerimizi, uygulamacıları, belediyelerimizi, sivil toplum örgütlerini davet edip, fikirlerinden istifade ettik. Bunlara dayalı olarak önce Kentsel Dönüşüm Başkanlığımızı kurduk. Marmara Bölgesi'yle ilgilenecek özel bir birim, tüm Türkiye'yle ilgilenecek ikinci bir özel birim, bir de kaynak oluşturacak üçüncü bir birim kurduk. Sonra da bize engel teşkil eden, işimize mani olan, kötü niyetli insanların çok hoşuna giden o yasaları değiştirdik.
Özhaseki, ekonominin sıkıntılı bir döneminde kılı kırk yararak iş yaptıkları bir ortamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışmaları için Bütçeyi dert etmeyin. Siz işinize bakın, devam edin. sözlerine teşekkürlerini iletti.
Şimdi Yeniden İstanbul zamanı dediklerini dile getiren Özhaseki, Bir taraftan kentsel dönüşümün önündeki engeller kaldırıldı. Bu konuda çalışma yapan arkadaşlarımız çok hızlı biçimde bu işe girecekler. Bir taraftan bu kampanya ile en az 350-400 bin konutumuzu yenilemiş olacağız ki yüzde 100 anlaşma sağlayan daire sahibi, bağımsız birim olarak 70 binin üzerinde, bir taraftan da tespit ettiğimiz rezerv alanlarda en az 400 bin konut daha yapacağız. Ve sosyal konutları da artırarak nereden baksanız 1 milyona yakın yepyeni, sağlam, depreme dayanıklı, insanlarımızın hoşuna gidip refahının arttığı ve içinde yaşamaktan mutlu oldukları konutları ve iş yerlerini inşa edeceğiz. Değerli Cumhurbaşkanım, bundan sonra iş bizde çünkü siz önümüzü açtınız, bize yetki verdiniz, bütçe verdiniz, biz de işe başlıyoruz. diyerek, sözlerini tamamladı.