Bakan Göktaş, "Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu Toplantısı"nda konuştu
- "Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayeleri ve Dışişleri Bakanlığımız koordinasyonunda Gazzeli hasta, yaralı ve kimsesiz çocukların ülkemize nakledilmesi yönünde de Bakanlığımızca planlamalarımızı yaptık, çocukların ülkemize getirilmesi için diplomatik süreçleri yürütüyoruz" - "7 Ekim'den bu yana 8 bine yakın çocuğu katleden, 7 Ekim'den önce de düzenli periyotlarla çocukları bombalayan İsrail'in sözleşmeye taraf ülke olması, sözleşmede imzası bulunan ülkelerin de İsrail'in çocuk katliamlarını görmezden gelmesi, çığırından çıkan vahşetin boyutlarını sergiliyor"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İsrail'in saldırıları nedeniyle Gazze'de tarihin tanık olduğu en büyük katliamlardan birinin yaşandığını belirterek, Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayeleri ve Dışişleri Bakanlığımız koordinasyonunda Gazzeli hasta, yaralı ve kimsesiz çocukların ülkemize nakledilmesi yönünde de Bakanlığımızca planlamalarımızı yaptık, çocukların ülkemize getirilmesi için diplomatik süreçleri yürütüyoruz. dedi.
Göktaş, TÜİK'teki Çocuk Hakları İzleme ve Değerlendirme Kurulu Toplantısında yaptığı konuşmada, çocuk haklarının Anayasa'da güvence altına alındığını, ilgili yasal düzenlemelerin yapıldığını ve bunların ilgili Birleşmiş Milletler sözleşmesiyle de doğrudan uyumlu olduğunu söyledi.
Yaşama, eğitim görme, sağlık hizmetlerine erişim, güvende olma ve ifade özgürlüğü gibi temel hakların, her çocuğun en doğal hakkı olduğuna dikkati çeken Göktaş, bir çocuğun temel haklarından mahrum bırakılmasının insani, vicdani bir mesele olduğunu ve her yetişkini yakından ilgilendirdiğini kaydetti.
Kimsenin bir çocuğa tarihin, geçmişin hesaplaşmalarını yükleyemeyeceğini, hiçbir dahlinin olmadığı olaylar karşısında çocuğun acı çekmesinin normal karşılanamayacağını dile getiren Göktaş, şöyle konuştu:
Bizler, kendi kültürümüzde çocuğun masumiyetini kabul eder, işlemedikleri suçları onlara yüklemeyiz. Mazlumların yardım çağrılarına ise asla sessiz kalmayız. Bu kapsamda Türkiye, savaş ve göç mağduru çocuklara her zaman kucak açtı, bugün de açmaya devam ediyor. Ukrayna'dan ülkemize getirilen çocuklar ve refakatçilerine ülkemizde hizmet sunmaya devam ediyoruz.
- Bu soykırımda çocuklar ve kadınlar hedef alınıyor
Göktaş, son dönemde tarihin tanık olduğu en büyük katliamlardan birinin Gazze'de yaşandığını belirterek, şöyle devam etti:
İnsan hakları, çocuk hakları, haysiyet, adalet, şeref, medeniyetin temeli olan hangi kavram varsa sonuna kadar ihlal ediliyor, içi boşaltılıyor. Bu soykırımda en çok savunmasız çocuklar ve kadınlar hedef alınıyor. Oysa Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesine göre, her çocuk temel yaşama hakkına sahiptir ve hayatta kalması için azami çabanın gösterilmesi gerekir. 7 Ekim'den bu yana 8 bine yakın çocuğu katleden, 7 Ekim'den önce de düzenli periyotlarla çocukları bombalayan İsrail'in sözleşmeye taraf ülke olması, sözleşmede imzası bulunan ülkelerin de İsrail'in çocuk katliamlarını görmezden gelmesi, çığırından çıkan vahşetin boyutlarını sergiliyor.
Türkiye'nin yaşanan soykırıma ilk günden beri tepki göstererek Gazze halkı için elinden geleni yaptığını kaydeden Göktaş, Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde ilgili kamu kurumlarımızca insani yardımların Gazze'ye ulaştırılması ve ağır hastaların ülkemize getirilmesi için çalışmalar yürütülüyor. Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayeleri ve Dışişleri Bakanlığımız koordinasyonunda Gazzeli hasta, yaralı ve kimsesiz çocukların ülkemize nakledilmesi yönünde de Bakanlığımızca planlamalarımızı yaptık, çocukların ülkemize getirilmesi için diplomatik süreçleri yürütüyoruz. dedi.