AYM'den 'gerekçeli karar hakkının ihlali' kararı
AYM'den 'gerekçeli karar hakkının ihlali' kararı verildi. Kararın detayları haberimizde.
AYM'nin vermiş olduğu kararlar dikkatleri çekmeye, haberlere konu olmaya devam ediyor. AYM'nin açıkladığı son kararda "gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği" sonucuna varıldığı aktarıldı.
Karara göre; Bir vatandaşın Bekçilik sınavını kazandığı, ancak kardeşinin daha önce işlediği suçlardan dolayı güvenlik soruşturmasını geçemediği bu nedenle göreve atanamadığı belirtilmiş.
Başvurucunun kardeşinin bina içinde muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık suçundan aldığı hapis cezasının ertelendiğinin, çocuğun cinsel istismarı, nitelikli yağma ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından ayrı ayrı hapis cezalarına mahkum edildiği tespit edilmiş.
Başvurucu ise; suçun şahsiliği ilkesinden yola çıkarak itiraz haklarını kullanmış, İdare Mahkemesi ise gerekçeli kararda başvurucunun kardeşinin eylemlerinin başvurucunun yerine getireceği bekçilik görevine olumsuz etkisine ilişkin bir değerlendirme yapması gerektiği hâlde bunu yapmadığı anlaşılmış.
AYM ise kararında bu konuyla ilgili şu kararı vermiş: Başka bir anlatımla salt yakınlarının eylemlerine olgusal olarak atıf yapılması gerekçeli karar hakkı güvencesinin sağlandığı anlamına gelmez. Aksi hâlde olgusal olarak kişinin yakınlarının hukuka aykırı eylemlerde bulunmalarının kategorik olarak kişinin kamu görevine alınması bakımından olumsuz sonuç doğurması gibi hakkaniyetsiz bir durum ortaya çıkacaktır.
- Somut olayda başvurucunun bekçilik görevine atanmamasına dair işleme karşı açtığı dava reddedilirken Mahkemenin başvurucunun kardeşi hakkındaki mahkûmiyet kararlarına dayandığı görülmüştür. Ancak Mahkeme, sadece bu bilgiyi aktarmakla yetinmiş, değerlendirmemiştir. Mahkemenin başvurucunun kardeşinin eylemlerinin başvurucunun yerine getireceği bekçilik görevine olumsuz etkisine ilişkin bir değerlendirme yapması gerektiği hâlde bunu yapmadığı görülmüştür.
- Kural olarak mahkemelerin kararlarında esasa ilişkin hususlarda yeterli gerekçe bulunması hâlinde kanun yolu merciince bu karara atıf yapılarak değerlendirme yapılması makul görülebilir. Mahkeme kararlarında gerekçe bulunmadığı hâllerde ise kişilerin ileri sürdüğü esaslı itirazlar kanun yolu mercii tarafından gerekçeli şekilde karşılanmalıdır. Somut olayda mahkeme kararının yukarıda belirtilen bağlamda bir gerekçe içermediği, Bölge İdare Mahkemesi tarafından da bu karara atıf yapılarak herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla yargılama süreci bir bütün olarak değerlendirildiğinde başvurucunun gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır.
- Açıklanan gerekçelerle Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.
Açıklanan gerekçelerle;
- Adli yardım talebinin KABULÜNE,
- Gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
- Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
- Kararın bir örneğinin gerekçeli karar hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Denizli İdare Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
- Başvurucunun tazminat talebinin REDDİNE,
- Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 29 Mayıs 2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.