İtalya, cezaevlerinde yaşanan aşırı doluluk sorununu çözmek için önemli bir adım atıyor. Adalet Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, yaklaşık 10 bin 105 mahkumun denetimli serbestlik, ev hapsi gibi alternatif infaz yöntemleriyle tahliye edilmesi gündemde. Ancak bu uygulama, tecavüz, terör, organize suçlar ve benzeri ağır suçları kapsamayacak.
Dünya genelindeki cezaevi verilerini toplayan World Prison Brief'in istatistiklerine göre, İtalya'daki hapishaneler yaklaşık %122 doluluk oranına ulaşmış durumda. Bu oran, cezaevlerinin mevcut kapasitesinin çok üzerinde bir mahkum barındırdığı anlamına geliyor. Özellikle yaz aylarında klimasız hücrelerde kalan mahkumların yaşadığı zorluklar ve artan intihar vakaları, ülke genelinde infaz sistemini tartışmaya açtı.
İtalya Adalet Bakanlığı'nın duyurduğu yeni düzenleme, bazı şartları taşıyan mahkumlar için geçerli olacak. Bu şartlar şöyle sıralanıyor:
Mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması
Ceza süresinin bitimine 2 yıldan az kalmış olması
Son bir yıl içinde ciddi disiplin cezası almamış olması
Bu şartları karşılayan mahkumlar için ev hapsi, denetimli serbestlik ve diğer alternatif infaz sistemleri uygulanabilecek.
Adalet Bakanlığı, ciddi suçlardan hüküm giymiş olan kişilerin bu düzenlemeden yararlanamayacağını açıkça ifade etti. Özellikle şu suçlar kapsam dışında tutuluyor:
Tecavüz
Terör eylemleri
Organize suç faaliyetleri
İnsan kaçakçılığı
Adam kaçırma
Bu kararla birlikte kamuoyunun güvenlik endişelerini azaltmak hedefleniyor.
Bakanlık, tahliyelerin hemen gerçekleşmeyeceğini ve bu sürecin planlı şekilde yürütüleceğini duyurdu. Bu doğrultuda bir görev gücü oluşturuldu. Cezaevi idareleri ve şartlı tahliye hakimleriyle iş birliği içinde hareket edecek olan bu ekip, her hafta toplanarak gelişmeleri değerlendirecek ve alınan kararları Eylül 2025 itibarıyla raporlamaya başlayacak.
İtalya'da uzun süredir eleştirilen infaz sistemi, bu adımla birlikte önemli bir reform sürecine giriyor. Mahkumların yaşam koşullarının iyileştirilmesi, cezaevi yoğunluğunun azaltılması ve alternatif infaz yöntemlerinin yaygınlaştırılması, insan hakları perspektifinden de destek görüyor.