Aile, İçişleri ile Sağlık bakanlıklarının 2023 bütçeleri TBMM Genel Kurulunda
- CHP Grup Başkanvekili Engin Altay: - "Yargı bağımsız ve tarafsız değilse, yasamanın üstünde bir vesayet varsa ve hükümeti denetleyemiyorsa, yürütme freni boşalmış kamyona benzer, önüne geleni ezer, siler, süpürür; yaşadığımız durum tam da budur" - CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer: - "(6 yaşında bir çocuğun cinsel istismara uğradığı iddiaları) Bu haberi ortaya çıkaran gazeteciler ödüllendirilmesi gerekirken din düşmanlığıyla suçlanıyorlar. Asıl din düşmanlığı dini istismar eden alçaklardır, bu iğrençliğe sessiz kalıp bu pisliğin üzerini örtmeye çalışanlardır"
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Yargı bağımsız ve tarafsız değilse, yasamanın üstünde bir vesayet varsa ve hükümeti denetleyemiyorsa, yürütme freni boşalmış kamyona benzer, önüne geleni ezer, siler, süpürür; yaşadığımız durum tam da budur. dedi.
CHP milletvekilleri, TBMM Genel Kurulunda görüşülen Aile ve Sosyal Hizmetler, Sağlık ve İçişleri Bakanlığının 2023 yılı bütçeleri üzerinde söz aldı.
CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, AK Parti'nin sağlıkla çok seçim kazandığını belirterek, Bugün sağlıkla kaybedecekler. Onun için İçişleri Bakanıyla uğraşmayın. Türkiye'nin şu anda sağlık sisteminin gelmiş olduğu durumu, nasıl çürüdüğünü, çöktüğünü anlatalım. ifadelerini kullandı.
Hekimlerin ve diğer sağlık personelinin insan gibi yaşamak istediğini anlatan Bekaroğlu, Çalışmalarının karşılığını istiyorlar, memleketi terk etmek istemiyorlar. Dışarıda kazanılanın en az yarısı devlette verilsin hepsi gelir, devlete cansiperane bir şekilde hizmet eder. diye konuştu.
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, 6 yaşında bir çocuğun cinsel istismara uğradığı iddialarına değindi.
Taşçıer, Bu habere ses yükseltenler, ortaya çıkaran gazeteciler ödüllendirilmesi gerekirken din düşmanlığıyla suçlanıyorlar. Asıl din düşmanlığı dini istismar eden alçaklardır, çocukları istismar etmeyi kendilerine hak görenlerdir, bu iğrençliğe sessiz kalıp bu pisliğin üzerini örtmeye çalışanlardır. değerlendirmesinde bulundu.
CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, Rekabet Kurumunun bu yıl yayınladığı bir rapora göre, Türkiye'de artık zincir özel hastanelerin tekelleştiğini belirterek Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya şu soruları yöneltti:
Neden ülkemizde zincir hastanelerin oluşmasına ve tekelleşmelerine izin verdiniz? Neden tıbbi bilgi ve becerileri yüksek olan serbest hekimleri sağlık sisteminin dışına ittiniz? Neden serbest hekimleri, tıpkı özel hastaneler gibi SGK'yle anlaşma yapmalarını sağlayarak sağlık sistemi içine dahil etmiyorsunuz? Neden kamu hastanelerinin ameliyathanelerini hekimlerin kullanımına açmıyorsunuz? Neden vatandaşlarımızı özel hastanelere mecbur bıraktınız? Bu sorulara sizin cevap verebileceğinizi zannetmiyorum çünkü sonuç itibarıyla siz de bir zincir hastane patronusunuz.
- AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında gerginlik
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 6 yaşında bir çocuğun cinsel istismara uğradığı iddialarıyla ilgili hükümetin duyarsızlığının kamu vicdanında çok olumsuz bir karşılık bulduğunu ifade etti.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'a, TBMM Genel Kuruluna parmak sallama hadsizliğinde bulunmadıkları için teşekkür ettiğini söyleyen Altay, Sayın Bakan, siz buraya bütçe istemeye geldiniz, para istemeye geldiniz. Bu Meclis'te hiçbir siyasi parti grubuna, hiçbir milletvekiline hadsizlik yapmak, parmak sallamak sizin işiniz değil. Buranın huzurunu daha fazla kaçırmayın. Belgeyse belge, bilgiyse bilgi. Bak, bu konuşma dosyam, bu da senin yapacağın konuşmadan sonra açacağım dosya. Elinden geleni ardına koyarsan şerefsizsin. ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç'in üslup uyarısında bulunması üzerine Altay, O kelimeyi genel başkanımız için iki defa kullandı. karşılığını verdi.
Bunun üzerine Bilgiç, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun o ifadeyi bugün kullanmadığını söyledi.
Engin Altay'ın bu ifadeleri üzerine İçişleri Bakanı Soylu, Yalan söylüyorsun. dedi. CHP milletvekillerinin ayağa kalkarak, Bakan Soylu'ya tepki göstermesi üzerine Meclis Başkanvekili Bilgiç, birleşime ara verdi.
Verilen arada AK Parti ve CHP milletvekilleri arasında gerginlik yaşandı.
Aranın ardından konuşmasını sürdüren Altay, Türkiye'de devlet ile hükümetin karıştırıldığını aktardı. Altay, Devlet hepimizin, devlet sayın Bakan değil sayın Erdoğan değil, devlet 85 milyonun devleti, bin yıllık bir devlet. diye konuştu.
Kuvvetler ayrılığı çalışmazsa hükümetin bir kusur makinesine dönüşebileceğini dile getiren Altay, Yargı bağımsız ve tarafsız değilse, yasamanın üstünde bir vesayet varsa ve hükümeti denetleyemiyorsa, yürütme freni boşalmış kamyona benzer, önüne geleni ezer, siler, süpürür; yaşadığımız durum tam da budur. görüşünü paylaştı.
Altay, Niye sana suç işleri bakanı diyoruz? diye seslendiği İçişleri Bakanı Soylu'nun tehditte ve şantajda bulunduğunu ve suç işlediğini iddia etti.
Mafyadan ayda 10 bin dolar alan siyasetçi açıklamasını anımsatan Altay, Bu Tayyip Bey'e bir şantaj ama bu suçu bir kamu görevlisi de sayılan sayın Bakanın savcıya bildirmemesi de Türk Ceza Kanununda bir suç değil mi? diye sordu.
- Sahte evlilik tartışması
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Emirle, talimatla, muhalefet ile iktidar arasındaki tartışmaya taraf olup ana muhalefet partisi Genel Başkanına Twitter'dan laf yetiştiren, suç duyurularında bulunan yüksek güvenlik bürokratlarının durumunu da liyakatsizliğin ve edep dışılığın, çürümüşlüğün somut örneği olarak açıklamak mümkündür. ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine İçişleri Bakanı Soylu, Sen sahte evlilik yaptın. Bana yalvardın 'Süleyman Soylu beni kurtar.' diye. ifadelerini kullandı. Engin Altay, Soylu'ya Sana yalvaran da şerefsizdir. karşılığını verdi. Bakan Soylu'nun olayı açıklamasını istemesi üzerine Altay, şöyle konuştu:
Bunu söylerken eşimden özür diliyorum. Sayın Bakan benim sahte evlilik yaptığımı söyledi. Sen, TBMM sistemine girersin, eşimin hem kanun önünde hem Allah huzurunda benim helalim olduğunu bilirsin. Bunu söylemekle çukurun çukuruna düştüğünü de bilmeni istiyorum. Hikaye şudur: Normal resmi nikah memurlarıyla bir nikah yapıldı, 3-4 gün sonra arkadaşlarla bir yemek yedik. O zaman eşimle, beyefendinin görevden aldığı Ataşehir Belediye Başkanı da orada. Bir fotoğraf seremonisi yaptık. Beyefendi bu nikahı sahte saydı, olay bu.