Adalet ve Demokrasi Forumu'nun kapanış bildirisinde, Arap ülkelerindeki anti-demokratik süreçler kınandı
İstanbul'da düzenlenen Adalet ve Demokrasi Forumu'nun kapanış bildirisinde, Arap ülkelerinde halkların demokratik seçimlerine karşı yapılan...
İstanbul'da düzenlenen Adalet ve Demokrasi Forumu'nun kapanış bildirisinde, Arap ülkelerinde halkların demokratik seçimlerine karşı yapılan darbeler ve İsrail'le normalleşme çalışmaları kınandı.
Güneydoğu Asya ve Arap dünyası dahil olmak üzere 15 ülkeden 20 parti ve kuruluşun temsilcilerinin katılımıyla 30 Eylül-1 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilen Adalet ve Demokrasi Forumu'na Türkiye'den eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve akademisyen Yasin Aktay da katıldı.
Forumun kapanış bildirisinde, 2 gün süren programın içeriğine, amaçlarına ve alınan kararlara ilişkin bilgi verildi.
Forumun amaçları arasında, vatandaşlığa dayalı toplumlar inşa edilmesi ve mutlak adalet mefhumunun yerleştirilmesi için çalışmanın yer aldığı kaydedildi.
Eski TBMM Başkanı Şentop, Forumun açılışında yaptığı konuşmada, Türk demokrasisinin başarısının dünyanın birçok halkı için ilham verici olduğunu ifade etti.
Şentop, Adalet ve Demokrasi Forumu'nun, toplumları istikrara kavuşturmada ve siyasi sistemlerin şiddete başvurmadan değiştirilmesinde rol oynayabileceğini dile getirdi.
Açılış oturumunda konuşan, Forum Genel Sekreteri Azzam el-Eyyubi de bölgenin ve dünyanın hassas bir dönemden geçtiğini ve küresel sistemin, demokratik sloganlara ve değerlere bağlı kalmayarak birçok ülkede zulmün ve diktatörlüklerin yayılmasına neden olduğunu belirtti.
Tunus, Sudan ve Suriye'de yaşanan gelişmeler ile İsrail'le normalleşme ve Filistin meselesinin değerlendirildiği Forumun kapanış bildirisinde, barışçıl reformist güçlere karşı uygulanan baskıcı politikaların reddedildiği belirtilerek bu rejimlere politikalarını gözden geçirme çağrısı yapıldı.
Bildiride, öncelikle, Ankara'daki terör saldırısı kınandı ve Türkiye'nin güvenliğini ve istikrarını hedef alarak bu ülkenin konumunu zayıflatmaya çalışanlara karşı Ankara'nın yanında olunduğu vurgulandı.
İsrail'le normalleşmenin, Müslümanları ilgilendiren merkezi bir meselenin rafa kaldırılması ve Filistin halkının elindeki tüm direniş kartlarının alınması anlamına geldiği belirtilen bildiride, normalleşmenin her türlüsü kınandı. Katılımcılar, tüm dünya ülkelerini Filistin halkını desteklemeye ve normalleşmeyi suç sayan yasaların kabul edilmesi için çalışmaya çağırdı.
Genel olarak halkların demokratik seçimlerine yapılan darbeler ve özelde de Tunus'ta yaşanan olaylar karşısında uluslararası toplumun sessizliğini kınayan katılımcılar, demokratik rejimleri desteklediğini iddia eden ülkeleri, darbenin sona ermesi, başta Nahda lideri Raşid el-Gannuşi olmak üzere tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması ve toplumun her kesimini içine alacak bir diyalog sürecinin başlatılması için Tunus Cumhurbaşkanı'na baskı yapmaya çağırdı.
Bildiride, Suriye rejimi ile ilişkilerini yeniden kuran ülkeler, bu adımlarını gözden geçirmeye ya da bu adıma karşılık rejimi, çeşitli ülkelerde gerçekleştirilen diyalog görüşmelerinde alınan kararlara yanıt vermeye zorlamaya çağrıldı.
Katılımcılar son olarak, Arap ülkelerini, Sudan'da yaşanan olayların komşu ülkelerde oluşturacağı tehlikeyi göz önüne alarak, bu ülkenin birliğinin korunması için Hartum yönetimine destek vermeye çağırdı. Bildiride, Adalet ve Demokrasi Forumu üyeleri de, Sudan'daki isyancıların yaymaya çalıştığı anlatıya karşılık, bu ülkede yaşananları halka en gerçek haliyle anlatmak için her türlü çabayı göstermeye çağrıldı.