Adalet Bakanı: Haklının yanında olmaya devam edeceğiz

ABONE OL

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Türkiye olarak nerede olursa olsun yaşanan acılara ve hak ihlallerine karşı sesimizi yükseltmeyi, her zaman adaleti ve hakkaniyeti savunmayı sürdüreceğiz. Güçlünün değil, haklının yanında olmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Adalet Bakanı Tunç, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.

Bakan Tunç mesajında, her insanın, başta yaşam hakkı olmak üzere bütün temel haklarının kutsal ve dokunulmaz olduğunu belirtti.

ÇOK SAYIDA SESSİZ DEVRİM NİTELİĞİNDE REFORMA İMZA ATTIK

İnsan haklarını korumanın, inancın ve hukukun gereği olduğunu ifade eden Bakan Tunç, şöyle devam etti:

“İnsan hakları, insanın sadece insan olmasından dolayı sahip olduğu haklardır ve her insanın başta yaşam hakkı olmak üzere bütün temel hakları kutsal ve dokunulmazdır.  Kadim geleneğimize göre yaratılmışların en şereflisi olan insanın haklarını korumak, hem inancımızın hem de hukukun gereğidir.    

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 22 yılda “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesinden hareketle temel hak ve özgürlükleri yüceltmek, Hukuk Devleti ilkesini her alanda egemen kılmak, Anayasamızdaki vesayetçi ruhu azaltmak, demokrasimizi daha da güçlendirmek için çok sayıda sessiz devrim niteliğinde reforma imza attık.”

TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİ DAHA DA GÜÇLENDİRECEK ADIMLAR ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Yargı Reformu Strateji Belgesinin önemini bir kez daha vurgulayan Bakan Tunç, paylaşımında “Temel hak ve özgürlükleri daha da güçlendirecek adımlar atmaya devam edeceğiz.” ifadelerine yer verdi. Bakan Tunç, paylaşımında şunları kaydetti;

“Türkiye Yüzyılının ilk temel politika belgelerinden olacak yeni Yargı Reformu Strateji Belgemizde de Hukuk Devletini daha da tahkim edecek, temel hak ve özgürlükleri daha da güçlendirecek adımlar atmaya devam edeceğiz. Huzurlu ve güvenli bir gelecek, daha adil bir dünya için şüphesiz insan hakları korunmalıdır.  

Ancak günümüzde başta Filistin olmak üzere birçok coğrafyada insan hakları ihlallerinin eriştiği boyut, insanlığın geleceği adına endişe vericidir.   En temel insan hakları olan yaşam hakkı, mülkiyet hakkı, güvenlik hakkı, din ve vicdan özgürlüğü yok sayılmaktadır. Uluslararası kuruluşlar ve mekanizmalar insanlığın sorunlarını çözmekte yetersiz ve etkisiz kalmaktadır.   Sözde demokrasi ve insan hakları savunucusu ülkeler, insan haklarının evrensel olma vasfını teoriden pratiğe geçirememiş, Filistin ve mazlum coğrafyalardaki sınavını geçememiştir.  

Türkiye olarak nerede olursa olsun yaşanan acılara ve hak ihlallerine karşı sesimizi yükseltmeyi, her zaman adaleti ve hakkaniyeti savunmayı sürdüreceğiz. Güçlünün değil haklının yanında olmaya devam edeceğiz.   Acıların ve adaletsizliklerin yaşanmadığı, barışın ve insan onurunun egemen olduğu, insan haklarının güvence altına aldığı daha güzel bir dünya temennisiyle.”