Adalet Bakanı: Çıplak arama diye bir durum söz konusu değil
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: Çıplak arama diye bir durum söz konusu değil.
Bakan Tunç iddialarla ilgili olarak şöyle konuştu: "Bir kısım gençlerle alakalı tahliye kararı verilmişti. Tutukluluğu devam edenler var. Kişilerin o olaylardaki rolü ve şiddet kullanımıyla alakalı değerlendirmeyi yargı yapacak."
"Bu dosyalar incelenecek. Duruma göre yargı gerekli kararı verecek. Onlarla ilgili soruşturmada tamamen yargı sürecini takip etmek durumundayız."
"ÇIPLAK ARAMA İDDİALARI GERÇEK DIŞIDIR"
Usule aykırı arama iddialarına ilişkin soruya da yanıt veren Adalet Bakanı Tunç, "Bizim mevzuatımız açık. Bunlar gereğince yapılan uygulamalar söz konusu. Bütün dünyada geçerli olan detaylı arama dediğimiz, birilerinin çıplak arama şeklinde ifade ettiği hususlar. Ülkemizde kesinlikle çıplak arama diye bir durum söz konusu değildir. Buna izin veremeyiz. Bizim mevzuatımız detaylı aramayı düzenlemiştir.
Cezaevinin güvenliği bakımından, oradaki hükümlü ve tutukluların güvenliği bakımında, cezaevlerine yasak madde sokulmaması bakımında eğer bir şüphe durumu varsa cezaevi idaresine böyle bir detaylı arama yetkisi verilmiştir.
Bu yetki kullanılırken kişinin mahremiyetine özellikle dikkat edilir. Bu detaylı aramada kişinin mahremiyeti, ayın cinsten kişinin aramış olması, her türlü mahremiyete ilişkin tedbirler alınarak detaylı arama yapılır.
"BU KONUDA ÇOK HASSASIZ"
Detaylı arama istisnai bir durumdur. Bir şüphe durumunda uygulanan hususlardır. İşkenceye sıfır tolerans politikasını uygulamaya devam ediyoruz. Türk Ceza Kanununda işkence suçunun zaman aşımına uğramayacağına yönelik düzenlemeleri biz yaptık. Bu konuda çok hassasız.
Bir tane örnek varsa, cezaevlerine ya da gözaltı durumunda bir örnek varsa bunun üzerine kararlılıkla bu ülkenin yargısı gider. Kesinlikle bu tür kara propagandalara müsaade etmemek lazım. Somut bir örnek verilir ve o örneğin üzerine gidilir. Böyle bir somut örnek olmadan karalama kampanyası ile Türkiye’de işkence varmış gibi kara propagandaya kesinlikle halkımız itibar etmesin.
Geldiğimiz noktada gözaltı merkezlerinde, cezaevlerinde her yerde kamera var. Böyle bir tespitte bulunulduğunda gerekli müdahaleleri mutlaka yaparız. Cezaevindeki hükümlü ve tutuklular devletimize emanettir. Masumiyet karinesine önem veriyoruz. Bu konuda soruşturman gizliliği ihlal edilmesin diye uyarılar yapıyoruz. Birtakım isnatlar var, iddialar var.
Bunların değerlendirileceği yer yargı makamlarıdır. Burada kişiler savunmasını yapar ve yargı bir sonuca ulaşır. Burada soruşturmanın başlangıcından itibaren henüz dosya ile ilgili hiç bilgisi olmadan bir takım siyasilerin maalesef ‘bu bir adli soruşturma değildir siyasi soruşturmadır’ şeklinde hedef saptırma içine girdiklerini görüyoruz.
Yargı makamları milletten aldığı yetkiyi kullanır, hiçbir makamdan talimat almaz, hiçbir makam ona tavsiye ve telkinde dahi bulunamaz. Dolayısıyla bağımsız ve tarafsız yargı isnat edilen suçlamalarla ilgili soruşturmaları yapar ve sonuca ulaşır. Soruşturma neticesinde isnat edilen fiiller, savunmalar, iddianameler ortaya çıktığında kamuoyu ile paylaşılacaktır." şeklinde konuştu.