Bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, kamuoyunda 11. Yargı Paketi olarak bilinen ve Adalet Komisyonu'ndan geçerek yasama sürecinde yeni bir aşamaya giren düzenlemeye yönelik sert eleştirilerde bulundu. Yeneroğlu, yıllardır hazırlanan yargı paketlerinin Türkiye'deki hukuksuzluk, güven sorunu ve adalet krizini çözmekten uzak olduğunu savunarak, hükümetin "makyaj niteliğinde" değişikliklerle temel sorunları ötelediğini söyledi.
TBMM'de düzenlediği basın toplantısında konuşan Yeneroğlu, Türkiye'de ifade özgürlüğü, kişi güvenliği ve demokratik temsil hakkının ciddi şekilde ihlal edildiğini öne sürdü. Özellikle "kent uzlaşısı" soruşturmalarına atıf yapan Yeneroğlu, seçmenin iradesinin kriminalize edildiğini belirterek, "İktidar yüzeysel dokunuşlarla günü kurtarmaya çalışıyor fakat derinleşen adalet krizini görmezden geliyor" dedi.
Yargı Paketi'nin de geçmişteki yargı paketleri gibi beklentileri karşılamayacağını dile getiren Yeneroğlu, "Bugüne kadar açıklanan hiçbir yargı paketi esaslı çözümler getirmedi. 11. Yargı Paketi de maalesef bu tabloyu değiştirmeyecek" ifadelerini kullandı.
Özellikle Kovid-19 dönemine getirilen infaz düzenlemelerinin yarattığı çifte standartlara dikkat çeken Yeneroğlu, bu tür adımların toplumda adalet duygusunu zayıflattığını söyledi. Türkiye'de adalet sisteminde "doldur-boşalt" modelinin devam ettiğini belirten Yeneroğlu, "Cezaevlerini boşaltmayı reform zannediyorlar. Oysa adalet krizi sürdükçe bu döngü kesilmeyecek. Toplumun büyük kesimleri güvensizlik, korku ve hukuksuzluk iklimi içinde yaşamaya mahkûm ediliyor" değerlendirmesinde bulundu.
Kamuoyunda büyük yankı uyandıran 11. Yargı Paketi, TBMM Adalet Komisyonu'nda yapılan görüşmelerin ardından kabul edildi. Paket, icra-iflas süreçlerinden avukatlık disiplin hükümlerine, sosyal medya düzenlemelerinden örgüt suçlarına kadar pek çok farklı alanda değişiklikler içeriyor.
Komisyondan geçen düzenlemenin, takvim gereği kısa süre içinde TBMM Genel Kurulu'nun gündemine gelmesi ve Genel Kurul'da görüşülerek yasalaşma aşamasına geçmesi bekleniyor. Genel Kurul sürecinin başlamasıyla birlikte paketin tüm maddeleri kamuoyunda yeniden tartışmaya açılacak.
Pakette öne çıkan bazı düzenlemeler şöyle:
Nispi harç veya teminat yatırmadan ihalenin feshini talep edenlerin başvurusu mahkeme tarafından dosya üzerinden kesin olarak reddedilecek.
Eksik yatırılan harç veya teminat için mahkeme iki haftalık kesin süre verecek; süre dolduğunda talep doğrudan reddedilecek.
Bir yıl içinde yapılan ivazsız tasarruflar ve alışılmış hediyeler dışındaki bağışlamalar iptale tabi tutulacak.
Alt-üst soy, kan bağı hısımları, kayın hısımları, evlat edinen-evlatlık ilişkisi ve ortak konutta yaşayan kişiler arasında yapılan işlemler, gerçek değere uygun olmadığı sürece bağışlama olarak değerlendirilecek.
Başvurularda esas alınacak miktar, davanın açıldığı tarihteki değere göre belirlenecek.
Avukatlık Kanunu'nda kapsamlı değişiklik yapılıyor.
Avukatlara verilecek disiplin cezaları "uyarma, kınama, para cezası, işten çıkarma ve meslekten çıkarma" şeklinde yeniden düzenleniyor.
Aynı avukatın 5 yıl içinde tekrar disiplin suçu işlemesi halinde cezanın bir derece ağır uygulanması hükme bağlanıyor.
İtirazen şikâyet başvurularında haklılık oranına göre başvuru bedelinin iade edilmesi düzenleniyor; ancak başvurunun reddedildiği veya ihalenin iptal edildiği durumlarda bedel iadesi yapılmayacak.
Yargı Paketi'nin Genel Kurul'a gelmesiyle birlikte hem hukuk çevrelerinde hem de siyasi arenada tartışmaların büyümesi bekleniyor. Paket, hem getirilecek yapısal değişiklikler hem de eksik görülen yönleri nedeniyle gündemin en sıcak başlıklarından biri olmayı sürdürüyor.