1 Suç ile cezaevi gerçekleri
"1 Suç ile cezaevi gerçekleri" konulu özel haberimiz ile suç ve mücadele konusunu ve gerçekte neler olabileceğini sizlere aktaracağız.
Ülkemizde 01 Eylül 2024 tarihi itibariyle, 272 kapalı ceza infaz kurumu, 100 müstakil açık ceza infaz kurumu, 4 Çocuk Eğitimevi, 11 Kadın Kapalı, 8 kadın Açık 9 çocuk ve gençlik kapalı ceza infaz kurumu olmak üzere toplam 404 ceza infaz kurumu bulunmakta olup, bu kurumların kapasitesi 295 bin 268 kişiliktir.
Yukarıda bahsettiğimiz bilgi Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün (CTE) resmi web sitesinden alınmıştır. Bu bilgi ile kapasitenin 295 bin 268 kişi olduğu belirtilmiş yine CTE'nin resmi web sitesinden aldığımız son istatistiklere göre 01 Ekim 2024 itibariyle ceza infaz kurumlarında toplam 362 bin 422 hükümlü ve tutuklu bulunuyor.
Bu resmi rakamlara göre ceza infaz kurumları kapsitesi 67 bin 154 kişi aşılmış. Bu arada Fransa ve İngiltere gibi avrupanın önde gelen ülkelerinde toplam mahkum sayısı bizim kapasite aşılan rakam kadar neredeyse ama bu konunun haberimizle bir ilgisi bulunmuyor.
Bu analiz haberimizde sadece 1 suç üzerinden deney yapacağız.
Sadece uyuşturucu ile alakalı suçlarda Narkotik Daire Başkanlığının resmi verilerine göre;
"Türkiye’de 2022 yılında yakalanan 313.786 şüphelinin suç türlerine göre dağılımı incelendiğinde; 241.821 şüpheliye (%77,1) kullanma amaçlı uyuşturucu madde satın almak/kabul etmek/ bulundurmak (TCK m.191), 66.070 şüpheliye (%21,1) uyuşturucu madde imal ve ticareti (TCK m.188), 4.861 şüpheliye (%1,5) 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanuna muhalefet, 707 şüpheliye (%0,2) uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma/özendirme (TCK m.190), 327 şüpheliye (%0,1) 3298 sayılı Uyuşturucu Maddelerle İlgili Kanuna muhalefet kapsamında işlem yapıldığı görülmektedir."
Narkotik Daire Başkanlığının resmi web sitesinde 144 sayfalık uyuşturucu raporu yayınlanmış, bu rapor dünya üzerinde uyuşturucu ile alaklaı şimdiye kadar yayınlanan en kapsamlı ve şeffaf rapor. (Adalet Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğünün yayınladığı raporlar gerçekten çok profesyonelce bütün veriler analiz edilerek hazırlanıyor. Raporları hazırlayanlara teşekkür ediyoruz.)
2022 YILINDA 313 BİN 786 ŞÜPHELİ UYUŞTURUCU İLE ALAKALI SUÇLARDA GÖZALTINA ALINMIŞTIR. BU SAYI SONRAKİ YILLARDA ARTARAK DEVAM ETMİŞTİR.
Narkotik raporları ile TCK'yı karşılaştıralım. 2014 yılından sonra 6545 sayılı yasa ile uyuşturucu satanlara (TCK 188) ortalama ceza 8 yıl 4 ay veriliyor, ceza kesinleşip cezaevinde infaz edilirken ise indirim oranı ise 3/4 olarak aleyhe hesap ediliyor. (eskiden 2/3'idi) 6545'in en büyük eksiği ise uyuşturucu satana ağır yaptırım uygularken uyuşturucu madde ekenleri görmezden gelmesi idi. Konumuz dışında olan bu olayı da pas geçelim.
Narkotik raporları, ortalama yargılama süresi, TCK'da verilen ceza miktarları ve infaz aşamsında aleyhe yapılan indirimler göz önüne alındığında; (Ceza infaz kurumlarındaki 362 bin 422 hükümlü ve tutukluyu şu an itibariyle aynı anda tahliye ettiğimizi düşünelim. Kurumlarda 1 mahkum kalmayacak.) sadece uyuşturucu nedeniyle suç karışanları ceza infaz kurumlarına alırsak 2-3 yıl içerisinde kurumlarda başka suç işleyenlere neredeyse hiç yer kalmıyor. TCK 188 dışında TCK 191 ve 2313 sayılı yasadan ceza alanlarıda bu istatistiğe dahil edebiliriz.
(Hırsızlık, dolandırıcılık, kasten yaralama ve kasten öldürme gibi sıkça işlenen suçları hiç hesaba katmadık bile.)
Ayrıca unutmayalım uyuşturucu ile alakalı suçlar her geçen yıl artarak devam ediyor. TV ekranlarında yorumcuların ve siyasetçilerin suç işlenmesi / suçluların cezaevlerine alınması vb. durumlarla ilgili yaptıkları açıklamalarda "cezasızlık algısı" gibi söylemlerde sanki ilerleyen aylarda daha fazla tutuklama yapılacağı anlaşılıyor.
Ancak ceza infaz kurumları bu duruma müsait mi? bu sorunun cevabını veya haberimizde belirttiğimiz özel durumları konuşan kimse yok. Mevcut durum üzerinden yapılacak yorum; ceza infaz kurumlarına daha fazla suçluyu hapsetmek yerine kapasite aşımı vb. sorunların çözümü olması gerekiyor. Bu da yargı paketlerinde suçluların aleyhine yasa çıkarmanın aslında REALİTE'de çok zor olduğu anlamına geliyor.
Bu sorun ise Adalet Bakanlığı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ile İçişleri Bakanlığının sorunu değil. Suçlular yakalanıyor, yargılanıyor, nezarethane sayısı, cezaevi kapasitesi belli... Bu sorunun çözümü AHLAK, EKONOMİ ve EĞİTİM.
adalet.tv / analiz