Amasra'da maden ocağındaki patlamaya ilişkin davanın beşinci duruşması sürüyor
- Nezaretçi Hasan Özkancay: - "-350 kotunda 4-5 arkadaşımı gördüm, hepsinde nabız vardı ve müdahale etmeye çalıştım. Gücümün yettiği kadar temiz havaya çıkarmaya çalıştım. Uyuştuğumu hissedince ayrılmak zorunda kaldım. Maskeleri yanlarında duruyordu, takamamışlar. Vücutlarında yanık yoktu, kıyafetleri normaldi. Zehirlendikleri anlaşılıyordu"
Bartın Ağır Ceza Mahkemesince Bartın Adliyesi'nde özel olarak oluşturulan salondaki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler, patlamada hayatını kaybedenlerin yakınları ile taraf avukatları katıldı.
Adliye içi ve çevresinde kolluk kuvvetlerince geniş güvenlik önlemi alındı.
Tanıkların dinlenilmesine devam edilen duruşmada maden işçisi Murat Kahraman, gündüz vardiyasında çalıştığı gün olaydan sonra evinden gelip -350 kotuna inerek kurtarma çalışmalarına katıldığını söyledi.
Mahkeme Başkanı'nın, "Üretim baskısı var mıydı?" şeklindeki sorusuna Kahraman, "İllaki oluyordu. Özellikle yardım kömürü için üretim baskısı vardı." yanıtını verdi.
Maden mühendisi Mehmet Sait Gürses, iş güvenliği uzmanıyken eksiklikleri rapor ettiği için görev değişikliği yapılarak cezalandırıldığını iddia etti.
Karadon Müessesesi'nde çalışırken eksiklikleri rapor ettiği için Amasra'ya görevlendirildiğini öne süren Gürses, "2017'de Amasra'da bir ayakla ilgili göçük tehlikesi olduğunu yazdım, hafta sonu ayak göçtü. Çökme olan yerdeki eksiklikleri yazdım, mühendis olmadığını, gerekli tedbirlerin alınmadığını belirtim. Bu yüzden iş güvenliği uzmanlığı görevinden alınarak sözleşmeli sahalarda görevlendirildim." ifadelerini kullandı.
- "Aşağıdakilere ilk müdahaleyi yapan ben oldum"
Nezaretçi Hasan Özkanca da patlama sırasında -250 kotunda çalıştığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Patlama anında kuvvetli basınç geldi, 5-6 saniye sonra da toz geldi. -350 kotuna indim. Durumun vahim olduğunu gördüm ve yukarıya bilgi vermek istedim ama telefon ve diyafonlar çalışmıyordu. Bir tane çalışan diyafon buldum. Yukarıya -350 kotunda patlama olduğunu söyledim. Açık yangın vardı. Arkadaşlarıma yardım etmeye çalıştım. İlk olarak Remzi Taşkömür'ü gördüm, yaralıydı ama konuşabiliyordu.
Sonra Taner Şen, Erol Bulduk, İzzet Ak, Ahyan Akgül vardı. Onlara ilk müdahaleyi yaptım. Ortamda metan yoktu, karbonmonoksit çok yüksekti. Sağ yola maskemi açarak girdim, solda çok duman vardı. - 350 kotunda 4-5 arkadaşımı gördüm, hepsinde nabız vardı ve müdahale etmeye çalıştım. Gücümün yettiği kadar temiz havaya çıkarmaya çalıştım. Uyuştuğumu hissedince ayrılmak zorunda kaldım. Maskeleri yanlarında duruyordu, takamamışlar. Vücutlarında yanık yoktu, kıyafetleri normaldi. Zehirlendikleri anlaşılıyordu. Onlara müdahale ederken kendimde de uyuşukluk, halsizlik hissettim. Sonra ocağımızdaki kurtarma ekibi gelince oradan uzaklaştım. Burak Sümertaş'la dışarıya çıktık. Aşağıdakilere ilk müdahaleyi yapan ben oldum."
Özkanca, pratik olarak iki yıldır maske eğitimi verilmediğini, kazadan sonra eğitimlerin sıklaştığını sözlerine ekledi.
Duruşma, tanıkların dinlenilmesiyle devam ediyor.
- Süreç
Bartın'ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Müessesesine ait maden ocağında 14 Ekim 2022'de saat 18.15 sıralarında meydana gelen patlamada 41 işçi hayatını kaybetmiş, 11 işçi yaralanmıştı. Bir işçi sevk edildiği hastanede 4 Kasım 2022'de, bir işçi de 5 Nisan'da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmişti.
Amasra Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir'in de bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Şüphelilerden TTK Amasra Müessese Müdürü Cihat Özdemir, Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca, İşletme Müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim Başmühendisi Volkan Soylu ve Başmühendis Mehmet Tural ile kartiyelerden (birkaç üretim ünitesinden oluşan ocak) sorumlu maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş ile emniyet mühendisi Şahan Kahraman, "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan tutuklanmış, 4 şüpheliye adli kontrol hükümleri uygulanmış, şüphelilerden 3'ü çıkarıldıkları hakimlikçe, 9'u savcılık sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Bu şüphelilerin arasında yer alan bir kişi hakkında da soruşturma sürecinde takipsizlik kararı verilmişti.
İddianamede, tutuklu sanıklar Özdemir, Ekmekci, Soylu ve Tural hakkında 42 kez "olası kastla öldürme" suçundan toplam 840 yıldan 1050'şer yıla kadar, 4 kez "olası kastla yaralama" suçundan da toplam 4 yıl 16 aydan 12'şer yıla kadar hapis talep ediliyor.
Bu 4 sanığın iki suçtan toplam 844 yıl 16 aydan 1062'şer yıla kadar hapsi istenen iddianamede, diğer 3'ü tutuklu 19 sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6'şar aya kadar hapsi isteniyor.
Mahkeme heyeti, 28 Nisan'daki duruşmada Müessese Müdür Yardımcısı Salih Atmaca'yı adli kontrol şartıyla tahliye etmişti.
FACEBOOK YORUMLAR