Altay Kulübü Başkanı Ayhan Dündar, şirketleşme çalışmaları hakkında bilgi verdi

Altay Kulübü Başkanı Ayhan Dündar, olağanüstü genel kurulda kabul edilmesi halinde hayata geçirilecek şirketleşmenin gerçekleşmesi halinde kulübün profesyonel ve kurumsal bir yapıya kavuşacağını bildirdi.

Dündar, Atatürk Stadı'ndaki Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği İzmir Şubesi'nde düzenlediği bilgilendirme toplantısında, Altay'ın en büyük varlığının 109 yıllık geçmişi ve camiası olduğunu söyledi.

Altay'da şirketleşme kararının alınması halinde kulübün yine Altaylıların güvenli ellerinde olacağını bildiren Dündar, "Yatırımcılar sadece kar payı almaya yönelik finansal katkı sağlayacaktır. Yatırımcılardan elde edilecek fonların kulübümüz tarafından yönetilecek olması beraberinde kulübün de profesyonel ve kurumsal bir yapıya kavuşturulmasını sağlayacaktır, camia olarak geleceğe daha emin adımlarla yürümemizi temin edecektir." dedi.

Dündar, şirketin unvanının Altay Sportif Faaliyetler Anonim Şirketi olacağını, logonun değişmeyeceğini, kurulacak şirketin A Grubu payını oluşturan yüzde 51 hissesinin kulüp üzerinde kalacağını, diğer yüzde 49 hissenin de yatırımcılara açılacağını söyledi.

9 kişiden oluşacak şirket yönetim kurulunun 6'sının biri kulüp başkanı olmak üzere mevcut yönetim kurulu üyelerinden, geri kalan 3 kişinin de B Grubu pay sahipleri arasından genel kurul tarafından seçileceğini belirten Dündar, "Şirket yönetim kurulundan karar alınabilmesi için söz konusu karara A Grubu pay sahibini temsil eden en az 4 yönetim kurulu üyesinin olumlu oy kullanması zorunlu olacaktır." diye konuştu.

Dündar, kulübün mevcut borç yükünün finansal destek olmadan azaltılmasının imkanı olmadığını belirterek, şöyle konuştu:

"Şirketleşme içinize siniyor mu diye sorarsanız, yüzde yüz buradaki herkes gibi içime sinmiyor. Çünkü biz o kültürle gelmiş, o aidiyetle bu kulübün içerisinde var olmuş insanlarız ama iş bir noktaya gelecekse de bu en doğru şekilde bizlere yakışır şekilde olsun isteriz. Bu anlamda da yeni oluşacak şirket ana sözleşmesi benim içime siniyor. Yani burada herkesle yaşadığımız hassasiyet aynı."