Adalet Bakanından suç örgütleriyle ilgili açıklama
Adalet Bakanından suç örgütleriyle ilgili açıklama geldi.
Editör: adalet.tv
15 Aralık 2023 - 17:50
Son dönemdeki suç örgütlerine yönelik operasyonlara ilişkin bir soru üzerine Bakan Tunç, bu konuda İçişleri Bakanlığı ile uyumlu bir çalışma yürüttüklerini bildirdi.
Tunç, "Biz 21 yıldır suç örgütleriyle mücadele ede ede bugünlere geldik. Bundan sonra da bu mücadeleden taviz vermeyiz. Milletimizin huzurunu bozan, milletimizin güvenliğini tehdit eden her türlü suç şebekesiyle, o suç şebekelerini yok edinceye kadar çalışmamız, mücadelemiz devam eder." dedi.
Yılmaz Tunç, uyuşturucuyla mücadelede atılan adımlara değinerek, ceza miktarlarını arttırdıklarını, infaz rejiminde uyuşturucu suçlarını terör suçlarıyla aynı kategoriye koyduklarını belirtti.
İstanbul'da bir savcının odasında çektiği fotoğrafı sosyal medyadan paylaşan avukatla ilgili soru üzerine Bakan Tunç, konuyla ilgili soruşturma başlattıklarını bildirdi.
"Yargının bu tutumu da hazmedilemiyor"
Yargıya güven endeksine ilişkin soru üzerine Tunç, Türkiye'nin hukuka güven endeksinde son sıralarda bulunduğu şeklindeki eleştirilerin algı çalışması olduğunu ifade etti.
Söz konusu endeksin bilimsel ve objektif kriterlere göre yapılmadığını, masa başında, belli maksatlarla hazırlandığını dile getiren Tunç, şunları söyledi:
"O listelerde Türkiye'nin üstünde gösterilen, demokratik olmayan, seçim dahi yapılmayan bir sürü ülke var. Bu ülkelerde yargı, Türkiye yargısından daha iyi olabilir mi? Mümkün değil. Türkiye'de özellikle yargıya güven meselesi sadece bu dönemde tartışılmadı. Türk yargısının neler yaptığını, geçmişte, nerede durduğunu çok iyi biliyoruz. Türk yargısı her zamankinden daha bağımsız ve tarafsız. Bunu net bir şekilde söyleyebiliriz. 60 darbesinde darbecilerin yanında duran, darbecilere Anayasa hazırlayan hukukçular, darbecileri değil de darbe mağdurlarını yargılayan bir yargı vardı. 12 Eylül sonrası da 28 Şubat'ta da öyleydi. 15 Temmuz'a geldiğimizde ise ilk harekete geçen Türk yargısıdır. Hemen İstanbul Başsavcılığı, Ankara, Bakırköy hepsi harekete geçtiler ve soruşturmaları başlattılar. Milletle beraber, millet meydanlara indi. Cumhurbaşkanımız, 'haydi meydanlara.' dedi, yargı durdu mu? Yargı da hemen o kalkışmayı gerçekleştiren teröristler hakkında soruşturmaları başlattı. Gözaltıları yaptı. Hangi darbede yargı böyle harekete geçti? İşte hazmedilemeyen bir yargı da var. Yani yargının bu tutumu da hazmedilemiyor."
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki ihlal kararlarına en fazla uyan ülkenin Türkiye olduğunu belirten Tunç, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru uygulamasından dönülmeyeceğini bildirdi.
Hakim ve savcı sayılarına ilişkin bilgi veren Bakan Tunç, 100 bin kişiye düşen hakim sayısının Türkiye'de 19,2, Avrupa ortalamasının ise 22,2 olduğunu, Türkiye'nin bu konuda Avrupa ortalamasını yakalayamadığını ifade etti.
Yılmaz Tunç, 24 bin hakim, savcının yüzde 40'ının beş yılın altında kıdeme sahip olduğunu, yüzde 70'inin ise kıdemlerinin 10 yılın altında bulunduğunu belirterek, hakim ve savcıların yetiştirilmesine ağırlık verdiklerini dile getirdi.
Bakan Tunç, çocuk hukuku konusunda hassas olduklarını, bu konuda çocuğun üstün yararı lehine mevzuatta düzenlemeler yapılacağını söyledi.
Sokak hayvanlarıyla ilgili problemin de çözülmesi gerektiğini ifade eden Tunç, "İnsan canından daha değerli bir şey olamaz. İnsanı korumak devletin en önemli vazifesi. Ama hayvanlarımızı da korumamız lazım. Onların daha sağlıklı ortamlarda hayat sürmelerini sağlamak lazım. Çalışma aşamasında, henüz kanun teklifine dönüşmüş değil ama çözülmesi lazım. İnşallah çözüm noktasında bir çalışma olacak." diye konuştu.
Tunç, soru üzerine, Osman Kavala'ya ilişkin sürecin devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:
"AİHM, Gezi olaylarını bir suç olarak görmüyor ama Türk yargısı kesin hükmü vermiş ve demiş ki, 'bu bir şiddet hareketidir, bu hükümeti devirmeye yönelik bir teşebbüstür.' Ortada bağımsız Türk yargısının millet adına verdiği bir karar var. AİHM de 'ben senin bu değerlendirmene katılmıyorum, bu kişiler suçsuz.' diyor. Biz de, 'sen bu konuya siyasi bakıyorsun, bu yargısal bir konudur.' diyoruz. Bu konuda AİHM ile tartışmamız devam ediyor. Onların görüşü ayrı, bizim görüşümüz ayrı. Komitede yaptırım noktasında birtakım görüşmeler var ama henüz daha o noktaya varılmadı."
Tunç, Kavala konusunda bir yaptırım geleceğini düşünmediğini belirterek, "Sadece bir dosya için eğer Türkiye, Avrupa Konseyinden atılıyorsa o Avrupa'nın kaybıdır. Bunu göze almamaları gerekir. İhlal kararlarına en çok uyan ülkelerden bir tanesiyiz. Sadece bir dosyada uymadı diye ki Türk yargısının verdiği kesin karar, Avrupa Konseyinden atılma süreci düşünülecek bir şey değil. Yunanistan'ın da uymadığı kararlar var." diye konuştu.
Tunç, "Biz 21 yıldır suç örgütleriyle mücadele ede ede bugünlere geldik. Bundan sonra da bu mücadeleden taviz vermeyiz. Milletimizin huzurunu bozan, milletimizin güvenliğini tehdit eden her türlü suç şebekesiyle, o suç şebekelerini yok edinceye kadar çalışmamız, mücadelemiz devam eder." dedi.
Yılmaz Tunç, uyuşturucuyla mücadelede atılan adımlara değinerek, ceza miktarlarını arttırdıklarını, infaz rejiminde uyuşturucu suçlarını terör suçlarıyla aynı kategoriye koyduklarını belirtti.
İstanbul'da bir savcının odasında çektiği fotoğrafı sosyal medyadan paylaşan avukatla ilgili soru üzerine Bakan Tunç, konuyla ilgili soruşturma başlattıklarını bildirdi.
"Yargının bu tutumu da hazmedilemiyor"
Yargıya güven endeksine ilişkin soru üzerine Tunç, Türkiye'nin hukuka güven endeksinde son sıralarda bulunduğu şeklindeki eleştirilerin algı çalışması olduğunu ifade etti.
Söz konusu endeksin bilimsel ve objektif kriterlere göre yapılmadığını, masa başında, belli maksatlarla hazırlandığını dile getiren Tunç, şunları söyledi:
"O listelerde Türkiye'nin üstünde gösterilen, demokratik olmayan, seçim dahi yapılmayan bir sürü ülke var. Bu ülkelerde yargı, Türkiye yargısından daha iyi olabilir mi? Mümkün değil. Türkiye'de özellikle yargıya güven meselesi sadece bu dönemde tartışılmadı. Türk yargısının neler yaptığını, geçmişte, nerede durduğunu çok iyi biliyoruz. Türk yargısı her zamankinden daha bağımsız ve tarafsız. Bunu net bir şekilde söyleyebiliriz. 60 darbesinde darbecilerin yanında duran, darbecilere Anayasa hazırlayan hukukçular, darbecileri değil de darbe mağdurlarını yargılayan bir yargı vardı. 12 Eylül sonrası da 28 Şubat'ta da öyleydi. 15 Temmuz'a geldiğimizde ise ilk harekete geçen Türk yargısıdır. Hemen İstanbul Başsavcılığı, Ankara, Bakırköy hepsi harekete geçtiler ve soruşturmaları başlattılar. Milletle beraber, millet meydanlara indi. Cumhurbaşkanımız, 'haydi meydanlara.' dedi, yargı durdu mu? Yargı da hemen o kalkışmayı gerçekleştiren teröristler hakkında soruşturmaları başlattı. Gözaltıları yaptı. Hangi darbede yargı böyle harekete geçti? İşte hazmedilemeyen bir yargı da var. Yani yargının bu tutumu da hazmedilemiyor."
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki ihlal kararlarına en fazla uyan ülkenin Türkiye olduğunu belirten Tunç, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru uygulamasından dönülmeyeceğini bildirdi.
Hakim ve savcı sayılarına ilişkin bilgi veren Bakan Tunç, 100 bin kişiye düşen hakim sayısının Türkiye'de 19,2, Avrupa ortalamasının ise 22,2 olduğunu, Türkiye'nin bu konuda Avrupa ortalamasını yakalayamadığını ifade etti.
Yılmaz Tunç, 24 bin hakim, savcının yüzde 40'ının beş yılın altında kıdeme sahip olduğunu, yüzde 70'inin ise kıdemlerinin 10 yılın altında bulunduğunu belirterek, hakim ve savcıların yetiştirilmesine ağırlık verdiklerini dile getirdi.
Bakan Tunç, çocuk hukuku konusunda hassas olduklarını, bu konuda çocuğun üstün yararı lehine mevzuatta düzenlemeler yapılacağını söyledi.
Sokak hayvanlarıyla ilgili problemin de çözülmesi gerektiğini ifade eden Tunç, "İnsan canından daha değerli bir şey olamaz. İnsanı korumak devletin en önemli vazifesi. Ama hayvanlarımızı da korumamız lazım. Onların daha sağlıklı ortamlarda hayat sürmelerini sağlamak lazım. Çalışma aşamasında, henüz kanun teklifine dönüşmüş değil ama çözülmesi lazım. İnşallah çözüm noktasında bir çalışma olacak." diye konuştu.
Tunç, soru üzerine, Osman Kavala'ya ilişkin sürecin devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:
"AİHM, Gezi olaylarını bir suç olarak görmüyor ama Türk yargısı kesin hükmü vermiş ve demiş ki, 'bu bir şiddet hareketidir, bu hükümeti devirmeye yönelik bir teşebbüstür.' Ortada bağımsız Türk yargısının millet adına verdiği bir karar var. AİHM de 'ben senin bu değerlendirmene katılmıyorum, bu kişiler suçsuz.' diyor. Biz de, 'sen bu konuya siyasi bakıyorsun, bu yargısal bir konudur.' diyoruz. Bu konuda AİHM ile tartışmamız devam ediyor. Onların görüşü ayrı, bizim görüşümüz ayrı. Komitede yaptırım noktasında birtakım görüşmeler var ama henüz daha o noktaya varılmadı."
Tunç, Kavala konusunda bir yaptırım geleceğini düşünmediğini belirterek, "Sadece bir dosya için eğer Türkiye, Avrupa Konseyinden atılıyorsa o Avrupa'nın kaybıdır. Bunu göze almamaları gerekir. İhlal kararlarına en çok uyan ülkelerden bir tanesiyiz. Sadece bir dosyada uymadı diye ki Türk yargısının verdiği kesin karar, Avrupa Konseyinden atılma süreci düşünülecek bir şey değil. Yunanistan'ın da uymadığı kararlar var." diye konuştu.
FACEBOOK YORUMLAR