Adalet Bakanı yargılamalara yapılan eleştirilere cevap verdi

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, son dönemde mahkemelerin verdiği kararlara yapılan eleştirileri cevaplandırdı.

Adalet Bakanı yargılamalara yapılan eleştirilere cevap verdi
Editör: adalet.tv
15 Eylül 2022 - 19:33
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın mahkeme kararlarına karşı yapılan eleştirilere verdiği cevap: HSK atamaları yaparken belli ilkeler çerçevesinde yapıyor. Bu ilkelerde Anayasa ve yasalardan çıkarılan ilkeler. Yaptığı atamaların hepsi bu çerçevede yapılıyor. Örneğin tartışmaların yoğun olduğu yerler baktığınızda işte diyelim İstanbul, Ankara gibi belli yerlerde tartışmalar yoğunlaşıyor. Buralara atarken de liyakati esas alarak atama yapıyor. Zaman zaman kuradan, ilk atamadan gidenler olduğu oluyor. Ama bunlar bir mahkeme başkanı olarak bunlar atanmıyorlar.

Bir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak kuradan gitmiyor. Ama Ağır Ceza Mahkemesi’nin kıdemli başkanı, kıdemli üyesinin yanına üçüncü bir üye olarak gidebiliyorlar. Ama onun dışında baktığınızda İstanbul'da birinci sınıfa ayrılmış, birinci sınıf olmuş hakim ve savcılarımız görev yapıyorlar. Liyakatleri konusunda ben onları tartışmam. Gerçekten liyakati olan hakim ve savcılarımız. Ama kamuoyunda şöyle bir şey var. İşte bir karar veriliyor.

Bir tutuklama oluyor veya başka bir şey oluyor. Tutuklanan kişiye bakarak, dosyadaki delillere bakmadan, kanuna bakmadan, siyasi taraftarlığa göre bir değerlendirme yapılıyor. Eğer siyasi taraftarlık da uygun bir karar vermişse hakim ya da heyet o zaman çok iyi hakim, çok güzel savcı, çok doğru karar. Ama siyasi taraftarlığa aykırı bir talepte bulunmuşsa savcı ya da hakim yahutta mahkeme karar vermişse, bu sefer de onları kötüleyen bir dil kullanılıyor. Buradan şunu ifade etmek isterim, Türkiye'de yaklaşık 23 bin hakim ve savcımız var. 2021 rakamlarını söylüyorum, adli yargıda yaklaşık 8 milyon dosya geliyor yargıya 8 milyon.

Siz de yakından takip ediyorsunuz. Kamuoyunun tartıştığı yargı kararlarına baktığınız zaman 8 milyon dosyanın, diyelim ki 6 milyon da yılda karara çıktığını farz edelim. Yani kesin rakam olarak değil de bir genel veri olarak söylüyorum. Ya bunların içerisinde Türkiye'nin tartıştığı karar sayısı yıl boyunca acaba kaç? 10 mu, 20 mi, 50 mi? Yani, milyonlarca kararını mı tartışıyoruz? Baktığımızda, tartıştığımız kararları sağdan say rakam belli, soldan say rakam belli. Bunların tamamının tartışmasının sebebi de siyasi taraftarlıktan dolayı ortaya atılan tartışmalar.

Halbuki dosyada ne var haberi yok, deliller ne haberi yok. Ondan sonra kanun ne, haberi yok. Mahkemenin gerekçesi ne, ona dair bir bilgisi yok. Ama demediği hakareti, yapmadığı saldırıyı bırakmıyorlar. Bir yandan biz diyoruz ki yargı bağımsız ve tarafsızdır, öyle de olmalıdır. Bir yandan Adalet Bakanı yargıya müdahale etmesin, öte yandan niye müdahale etmiyor? Adalet Bakanı niye talimat vermiyor? Şu işte niye adım atmıyor? Benim yargıya talimat verme yetkim yok, Anayasada da yok, yasada da yok. Ben herhangi bir Cumhuriyet savcısına soruşturma açın diyemem.

Benim böyle bir yetkim yok. Böyle bir emri vermeyi Anayasa bana izin vermiyor ve yasalar da bana izin vermiyor. Ben, Kurul Başkanı olmam ayrı bir şey. Ama öte yandan bakıyorsunuz diyor ki ben gelirsem diyor, şunu serbest bırakacağım Sayın Kılıçdaroğlu. Şunun serbest bırakılmasını isteyen benim peşime takılsın şöyle böyle.

Bir yandan yargı bağımsız diyorsun. Bir yandan mahkemeyi tasfiye edip kendini hakim, mahkeme yerine koyuyor. Öte yandan da işte bizi eleştiriyorlar. Niye bunlara sessiz kalıyorsun. Ya benim işim mahkemenin nasıl karar vereceğine karışmak değil ki. Hukukla ilgili politikaların oluşturulması ve varsa sorunların çözülmesi olarak çalışmaktır. Yargı kendi seyri içinde işleyecektir.

Buradan şunu söylüyorum, bırakın yargı kendi seyri içerisinde işlesin. Herkes hakimliğe, savcılığa lütfen soyunmasın. Kendi haline bırakın. Yargı yanlış bir karar verebilir mi, verebilir. Ama bunu düzeltecek mekanizmaları var. İtiraz yolu var, istinaf yolu var, temiz yolu var, bir sürü yol var. Ve bunların sonuçlarını beklemek ve bu süreçleri işletmek doğru olandır. Ama büyük bir haksızlık yapılıyor. Hakimlerimize ve savcılarımıza bunu açıklıkla ifade etmek isterim.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum