Adalet Bakanı: Hukuktaki yanlışları siyaset düzeltmez
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, son döneme ilişkin önemli açıklamalarda bulunurken özellikle hukuki yanlışlarla ilgili kapsamlı bir açıklama yaptı.
Editör: adalet.tv
22 Mayıs 2022 - 17:12 - Güncelleme: 24 Mayıs 2022 - 23:15
Bekir Bozdağ'dan hukuki sorunlara ilişkin yapılan açıklama: Ben bugüne kadar devam eden yargılamalarla ilgili hiç konuşmadım. Çünkü yargıya Adalet Bakanı olarak konuşmadım yargılama süreçlerine herhangi bir etkisi olmasın diye buna özen gösterdim. Ancak burada bir karar çıktı dolayısıyla kararlar eleştirilebilir metinlerdir. Kılıçdaroğlu da bunu eleştirebilir, başkası da eleştirebilir ben de eleştirebilirim ama bunun temiz dille, saygı üslubu içerisinde olması lazım. Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu ne diyor? ‘Ben mahkemeyi tanımıyorum, kararı tanımıyorum.’ Türkiye bir hukuk devleti ise cari hukuka göre mahkemeler bir karar verdiyse ve Anayasa 138 ve diğer ilgili kanunlardaki maddeler mahkeme kararları derhal uygulanır diye bir hüküm varsa, hukuk devletini dilinden düşürmeyen birinin yapacağı iş: ‘Mahkeme kararını ben beğenmedim buna karşıyım bu yanlıştır, şöyledir, böyledir ama ortada bir mahkeme kararı vardır. Elbette bunun gereği yapılacaktır’ demesi icap eder. Ama şimdi tanımıyor. “Hukuk devletinde mahkemeyi tanımıyorum” diyebilir bir kişi, eleştirir o anlamda kabul ederim ben. Ama ben kararı uymayacağım, kararı uygulamayacağım dediğinde o zaman da diyeceğiz ki “Nerede o zaman hukuk devleti?” Kararların eksiği olur, yanlışı olur.
Bunu ilk derece verir, istinafa gidersiniz istinaf verir, Yargıtay’a gidersiniz oradan olur, Anayasa Mahkemesi'ne gidersiniz, AİHM’E gidersiniz. Hukuktaki yanlışlıkları siyaset düzeltemez veya eksiklikleri siyaset tamamlayamaz. Doğruysa onu da siyaset kendince değerlendirir ama ona şöyle veya böyle diyemez. Bütün bunlar yargının kendi mekanizmaları içerisinde usul dairesinde yol bulur ve gereklerini ne ise yargı görevlileri tarafından mahkemeler tarafından takdir edilir ve ona göre yapılır.
“Hukuk devletinde yargı kararlarına uymayacağım” diyor açık açık. “Uymayacağım” diyen birisi ne yapıyor o zaman siyaset yapıyor. Şimdi bir yandan hukuk devleti diyoruz, bir yandan efendim demokrasi diyoruz, bir yandan insan hakları diyoruz bu sistem içerisinde çıkan bir yargı kararına da uymayacağını ilan ediyoruz. O zaman hangi lafın doğru. O zaman ya demokrasi derken yanlış söylüyorsun, hukuk devleti derken ya da şimdi yanlış söylüyorsun. Şu kadar insan var onlarla ilgili hak ihlali vs vs gündeme getiriliyor mu? Yok. İki kişi üç kişi üzerinden Türkiye’nin yargı sistemini, infaz sistemini hukuk devleti anlayışını kimse sorgulayamaz ve buradan da adil ve doğru bir sonuca kimse varamaz. Ortada olan hadiseleri hukuk içinde değerlendirmek lazım.
Bunu ilk derece verir, istinafa gidersiniz istinaf verir, Yargıtay’a gidersiniz oradan olur, Anayasa Mahkemesi'ne gidersiniz, AİHM’E gidersiniz. Hukuktaki yanlışlıkları siyaset düzeltemez veya eksiklikleri siyaset tamamlayamaz. Doğruysa onu da siyaset kendince değerlendirir ama ona şöyle veya böyle diyemez. Bütün bunlar yargının kendi mekanizmaları içerisinde usul dairesinde yol bulur ve gereklerini ne ise yargı görevlileri tarafından mahkemeler tarafından takdir edilir ve ona göre yapılır.
“Hukuk devletinde yargı kararlarına uymayacağım” diyor açık açık. “Uymayacağım” diyen birisi ne yapıyor o zaman siyaset yapıyor. Şimdi bir yandan hukuk devleti diyoruz, bir yandan efendim demokrasi diyoruz, bir yandan insan hakları diyoruz bu sistem içerisinde çıkan bir yargı kararına da uymayacağını ilan ediyoruz. O zaman hangi lafın doğru. O zaman ya demokrasi derken yanlış söylüyorsun, hukuk devleti derken ya da şimdi yanlış söylüyorsun. Şu kadar insan var onlarla ilgili hak ihlali vs vs gündeme getiriliyor mu? Yok. İki kişi üç kişi üzerinden Türkiye’nin yargı sistemini, infaz sistemini hukuk devleti anlayışını kimse sorgulayamaz ve buradan da adil ve doğru bir sonuca kimse varamaz. Ortada olan hadiseleri hukuk içinde değerlendirmek lazım.
FACEBOOK YORUMLAR