Açık cezaevi izinleri 1 ay sonra bitiyor, izinler uzatılmayacak
Açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler iki yıldır cezalarını evlerinde infaz ediyor. Alınan bilgiye göre izinlerin tekrardan uzatılmayacağı öğrenildi.
Editör: adalet.tv
30 Nisan 2022 - 20:25 - Güncelleme: 30 Nisan 2022 - 20:33
Adalet bakanlığı koronavirüs tedbirleri kapsamında iki yıldır açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümleri izine göndermişti. İzinler tam 1 ay sonra sona eriyor. Koronavirüs vaka sayısı 2binin altına düştü ve günlük vefat sayısı ise 9 olarak açıklanarak tek hanelere düşmüş durumda.
Günlük vefat sayısının tek hanelere düşmesi ve vefat edenlerin de kronik rahatsızlığı bulunan yaşlı vatandaşlar olduğu biliniyor. 90.000 civarında hükümlü iki yıldır cezasını evinde infaz ediyor. Kulislerden alınan son bilgilere göre adalet bakanlığı yetkililerinin izinlerin uzatılmasını sıcak bakmadığı öğrenildi. Açık ceza infaz kurumlarının boş kalması bu kurumlarda yapılan üretim planlamalarının da uzun süredir sekteye uğramasına neden oldu, çoğu kurumda üretim işlerini infaz koruma memurları yapıyor.
Açık cezaevi izinleri 6 ay önce uzatılırken adalet bakanlığı bu karara sıcak bakmamıştı, izinlerin sona erdiği açıklanmış ancak siyasetin verdiği karar ile izinler bitime bir kaç gün kala uzatılmıştı. Hukukçular ise izinlerin uzatılmaması gerektiğini bildiriyor bunun nedeni ise ülkemizdeki adalet sisteminin zarar görmesi ve ülkemizde adalete olan inancın zayıflaması olarak gösteriliyor.
Suçtan mağdur olan kişilerin kendilerine karşı suç işleyenleri dışarıda gördükleri zaman adalete olan inançlarını kaybettikleri belirtiliyor. Ayrıca izinlerin uzatılması için koronavirüs tedbirlerinin artık geçerliliğini yitirdiği biliniyor. Hastaneler ve toplu taşıma araçları dışında maske takma zorunluluğu da bulunmazken “covid-19 tedbiri” adı altında izinlerin uzatılmasının samimiyetsiz olacağı belirtiliyor. Ülkemizde defalarca revize edilen infaz sistemine göre zaten 3-4 suç hariç geri kalan suçlardan ceza alanlar neredeyse cezaevinde hiç kalmıyor. Ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin ciddi bir kısmı katolog suçlardan hüküm giyenler ve mükerrir olarak suç işleyenler.
Ülkemizdeki muhalif partilerin bu konuyla ilgili görüşü ise izinlerin uzatılarak bu işin çıkmaza sokulması yerine farklı bir çözüm getirilerek bu 90.000 kişinin bir daha içeri girmemesinin sağlanması. 31 Mayıs tarihine kadar bu konuda nasıl bir gelişme yaşanacak hep birlikte göreceğiz.
Günlük vefat sayısının tek hanelere düşmesi ve vefat edenlerin de kronik rahatsızlığı bulunan yaşlı vatandaşlar olduğu biliniyor. 90.000 civarında hükümlü iki yıldır cezasını evinde infaz ediyor. Kulislerden alınan son bilgilere göre adalet bakanlığı yetkililerinin izinlerin uzatılmasını sıcak bakmadığı öğrenildi. Açık ceza infaz kurumlarının boş kalması bu kurumlarda yapılan üretim planlamalarının da uzun süredir sekteye uğramasına neden oldu, çoğu kurumda üretim işlerini infaz koruma memurları yapıyor.
Açık cezaevi izinleri 6 ay önce uzatılırken adalet bakanlığı bu karara sıcak bakmamıştı, izinlerin sona erdiği açıklanmış ancak siyasetin verdiği karar ile izinler bitime bir kaç gün kala uzatılmıştı. Hukukçular ise izinlerin uzatılmaması gerektiğini bildiriyor bunun nedeni ise ülkemizdeki adalet sisteminin zarar görmesi ve ülkemizde adalete olan inancın zayıflaması olarak gösteriliyor.
Suçtan mağdur olan kişilerin kendilerine karşı suç işleyenleri dışarıda gördükleri zaman adalete olan inançlarını kaybettikleri belirtiliyor. Ayrıca izinlerin uzatılması için koronavirüs tedbirlerinin artık geçerliliğini yitirdiği biliniyor. Hastaneler ve toplu taşıma araçları dışında maske takma zorunluluğu da bulunmazken “covid-19 tedbiri” adı altında izinlerin uzatılmasının samimiyetsiz olacağı belirtiliyor. Ülkemizde defalarca revize edilen infaz sistemine göre zaten 3-4 suç hariç geri kalan suçlardan ceza alanlar neredeyse cezaevinde hiç kalmıyor. Ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin ciddi bir kısmı katolog suçlardan hüküm giyenler ve mükerrir olarak suç işleyenler.
Ülkemizdeki muhalif partilerin bu konuyla ilgili görüşü ise izinlerin uzatılarak bu işin çıkmaza sokulması yerine farklı bir çözüm getirilerek bu 90.000 kişinin bir daha içeri girmemesinin sağlanması. 31 Mayıs tarihine kadar bu konuda nasıl bir gelişme yaşanacak hep birlikte göreceğiz.
YORUMLAR
- 2 yıl önceSuçluların Af değil cezaevlerinde bedava yatmalarına da karşıyım ben. Boş duracaklarına çakıl be kömür ocaklarında çalıştırılsınlar. En azından devlete bir kere olsun faydaları olsun. Ben hayatında suç işlememiş bir vatandaş olarak evimde bedava maç yayınlarını izleyemiyorum sağlık harcamalarına para ödüyorum. Yemek yemek yada malzeme alırken para ödüyorum. Ama suç işlemiş topluma zarar vermiş devlete zarar vermiş kimseler hayatını bedavaya yaşıyor. Her türlü masrafını devlete ödetiyor sonra da devleti yönetenlere hatta devlete hakaret ediyorlar. Kimse kusura bakmasın ama ben daha ıslah olanını görmedim duymadım.
- 2 yıl önceMustafa senin dünyadan haberin yok. Mahkumun bedava yemek yediğini sanacak kadar bilgilisin! Senin gibiler hiç bir şey bilmeyip her şeyi bildiğini sanır. Böyle kişileri Türkçe lugat "cahil" diye tanımlıyor. Öncelikle mahkum yemek parasını elektrik parasını kendisi öder. Kantinlerde satılan her şey piyasanın @-50 pahalısına satılır ki kar edebilsin. Evinden kullandığın atlet donu bile almazlar ki kantinde satılan kalitesiz don atlete mecbur kalasın diye. Yaz google'a iaşe bedeli diye. Öğrenirsin. Yaaa Mustafa, işte böyle! Senin ödediklerini biz de ödeyerek satın alıyoruz. Hem içerde hem dışarda satın alıyoruz. Çok şaşıracaksın ama vergi de veriyoruz bayım! Bak Mustafa ben sana bedavadan yaşayanları söyleyeyim: sayısı dahi bilinmeyen, ama 10 milyon civarında olduğu belirtilen Suri, Afgan, Paki, Sudanlı ve bilimum mülteci bedava yaşıyor. Şaşıracaksın ama mesela sen o mülteci ile aynı suçu işlesen sena ödetiyorlar ama onlar elini kolunu sallayarak geziyor. O hastaneye beleş gidiyor sen gidemiyorsun. O bir suç işlediğinde ya bırakılıyor ya sınır dışı ediliyor. Ama senden benden hesabı soruluyor. Başka bedavacılar da var onları yazamayacağım. Ama sen anlamışsındır. Sözün özü mahkumdan gayrı pek çok kesimin bedava yaşadığı bir ülkedeyiz. O dediğin kömür ocaklarında çalışma olayı birkaç yüzyıl önce vardı Mustafa. Bilmiyorum haberin var mı ama insanoğlu medeniyet diye bir kavram türetti. Birde İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi diye bir kavram var. Muhtemelen duymadın ama google sana söyle ne olduğunu. Ama merak etme senin gibi düşünenler mahkumu cezaevi dışında çalıştıracak yönetmelik de çıkardı. Kömür ocağında da çalıştırabilir o yönetmelikteki yetkiyle. Belki bundan da haberin yoktur. Neyse ki iletişim var da öğrenebiliyorsun. Okuyup anlamak istersen tabii...
- 2 yıl önceMuhalif partileri suç işleyenlerin mağdur ettikleri kişileri ve aileleri de düşünsünler. Suçlular cezasını çekmelidir, adalet budur.
- 2 yıl önceİzinli, firari mahkumlar kaçıncıya suça karışıyor. Hapis dahi yatmadan ne ıslahı? Bu kadar başı boşluk olmaz. Mağdur ettikleri de halk da bu kadar müsamahayı kabul etmiyor. Suçlular cezasını çekmeli.
- 2 yıl önceSuçluların cezasız bırakılması mağdurların ve toplumun vicdanını yaralıyor. Zaten covid bahanesiyle ve infaz düzenlenmesi ile ceza sürelerinden fazla fazla düştüler. Yapanın yanına daha fazla kar kalmamalı!
- 2 yıl önceKesinlikle uzatılmamalı, zaten infaz oranı 1/2ye indirilip, denetimli serbestlik 3 yıla çıkartıldı üstüne 2 yılı aşkındır da izindeler, nasıl ceza çekmek bu, suç işlemişler hepsi rahat rahat hayatlarını yaşıyor. Suçlular cezaevinde olmalıdır.
- 2 yıl önceAdil karaihsan'ın mesajına cevap: Bu ülkede kimin yarın sabah görüş için sıra bekleyeceğini ancak Allah bilir. Bugün makam mevki sahibi yarın kolunda görüş sıra numarası diyeceğim o ki, senide buralarda adalet yokmu diye umut beklerken birisinin de sana ve senin gibilerine suçlu kömürden ucuz yakın ısınmaya yarasınlar bari diye cevap yazması ancak ilahi adaletin sahibinin var olduğunun kanıtıdır.
- 2 yıl önceArkadaşım, Yukarıda en aşağıdaki yazı sazıyor. Çok saçma Bu mahkumlar 2,5 yıldır zaten dışarda ve hiçbir olaya karışmadı. Islah olduklarını ispatladılar. Çoğuda iş kurdu, yuva kurdu, topluma adapte oldu. Bu saatten sonra bu mahkumları içeri almak 2. Bir ceza ile cezalandırmak demektedir. Suçtan mağdur olan kişilerin kendilerine karşı suç işleyenleri dışarıda gördükleri zaman adalete olan inançlarını kaybettikleri belirtiliyor.
- 2 yıl önceCezanın asıl amacı ıslah ettirmektir açık ceza evlerinin amacı ise bireyi topluma kazandırmak aile bağlarını kuvvetlendirmektir açık yönetmelikte böyle yazıyor bunca insan madem suçlu niye suç ayrımı yapmadan saldınız ve kaç kişi geriye döndü bırakın Allah aşkına mahkumlara sorun bakim onlar istiyormu çocuk tecavüzcülerini cani şuursuz katileri (sokak ortasında vahşice samuray kılıcı ile katleden kardeşimizin katili) askerine vatanına silah doğrultan haini affetmelerini istiyorlarmı bi sorun evet bir suç varsa cezası çekilmeli ama yav yıllar önce baklava çalan çocuklara yıllarca hapis yatırıldı ve o firmanın sahibi fetö üyesi olan Faruk güllü oğlu çıkmadımı ilahi adalet tecelli ediyor er yada geç bırakın şu insaları işine gücüne baksınlar ailelerine kavuşsunlar yapmayın Allah aşkına biraz geniş barışçıl ve devletimizin insanına sahip çıkalım topluma kazandırmaya yardımcı olalım unutmayın bizim bizden başka dostumuz yok azarbaycan ve Türkiye bizim insanımız değerlidir
- 2 yıl önceİzinler uzatılmayacak evet doğru , uzatılması saçma. Ama şu da KESİN ! İzinde olanları GERİ ALMAYACAKLAR . Açık ve Net
- 2 yıl önceBir de şunu açıklığa kavuşturmak istiyorum ki , 90 bin kişiden 45 bin kişi kalacak izin süresince tahliyesini tamamlamış , bu kadar kişiyide aynı anda alamayacağına göre, Duyumlarımız ve avukatlarımızla görüşmelerimiz sonucunda şunu söyleyebilirim ; İzindeki mahkumları denetimli serbestliğe sevk edecekler. Ama kesin ve net olarak Geriye almayacaklar.
- 2 yıl önceNe izni kardeşim böyle saçma şey mi olur O zaman herkes suç işlesin madem cezaevine girilmeyecek
FACEBOOK YORUMLAR